TÜKETEREK BÜYÜDÜK
Ekimde cari açık 78.6 milyar dolar ile rekor kırarken üçüncü çeyrekteki yüzde 8.2’lik büyüme şaşırttı.
Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 8.2 büyüme kaydetti. Türkiye bu büyüme oranıyla Çin’den sonra dünyanın en hızlı ikinci ekonomisi oldu. 9 aylık büyüme oranı yüzde 9.6 olarak gerçekleşti. Ekonominin büyüklüğü 957.3 milyar liraya yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2011 Yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 3. Dönem: Temmuz, Ağustos, Eylül verilerini açıkladı. Buna göre 2011 üçüncü döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 17.4’lük artışla 348 milyar 802 milyon lira oldu. Sabit fiyatlarla ise GSYH, yüzde 8.2’lik artışla 31 milyar 29 milyon liraya ulaştı. Üçüncü çeyrekte sabit fiyatlarla en fazla büyüme gösteren sektör, dolaylı mali aracılık hizmetleri oldu. Sektörün cari fiyatlarla büyüklüğü, 3 milyar 908 milyon liraya yükseldi. En fazla büyüyen sektörlerin başında mali aracı kuruluşların faaliyetleri (yüzde 15.8), inşaat (yüzde 10.6), ulaştırma, depolama ve haberleşme (yüzde 9.7), toptan ve perakende ticaret (yüzde 9.6) geldi.
Yatırımda fren
Özel sektör harcamaları 2011’in 3. çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 17.2 artışla 6 milyar 67 milyon TL’ye yükseldi. Yatırımlarda beklenen fren üçüncü çeyrekte geldi. Yerleşik hanehalklarının tüketimi yılın 3. çeyreğinde yüzde 7 artışla 20 milyar 624 milyon TL oldu. Yerleşik ve yerleşik olmayan hanehalklarının yurtiçi tüketimi harcamaları ise bu dönemde yüzde 6.6 artışla 21 milyar 993 milyon TL’ye yükselirken, yurtiçi yerleşik olmayan hanehalklarının tüketimi yüzde 3.8 azalışla 1 milyar 502 milyon TL oldu. Özel yatırımlar ve stoklar azaldı ve büyümeye negatif katkı yaptı. Dış talep ihracattaki artış ve ithalattaki düşüş ile büyümeyi önemli ölçüde arttırdı. Tüketimde ise beklenenin üzerinde bir canlanma söz konusu oldu. İkinci çeyrekte neredeyse durma noktasına gelen tüketimin üçüncü çeyrekte yüzde 3 artarak büyümeye yüzde 2 puan katkı yaptığı belirtilen notta, tüketim ve ihracattaki hızlanmanın stokların azalmasına neden oldu ve stok değişimi büyümeye yüzde 1.5 puan ile negatif katkı yaptı. Yatırımlar ikinci çeyreğe göre yüzde 9.6 oranında azaldı ve büyümeyi 2.2 puan aşağıya çekti. Yıllık oranlara bakıldığında da yatırımların artış oranı ikinci çeyrekten üçüncü çeyreğe yarı yarıya azalarak yüzde 34’ten yüzde 17’ye düştü.
Cari açık yüzde 104 artışla rekor kırdı
Cari açık 2011’in ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 31 milyar 512 milyon dolar artarak 65 milyar 57 milyon dolara ulaştı. Bu gelişmede dış ticaret açığının 33 milyar 803 milyon dolar tutarında artarak 76 milyar 473 milyon dolara ulaşması etkili oldu. Merkez Bankası Ocak-Ekim 2011 dönemi ödemeler dengesi istatistiklerini açıkladı. Cari açık 2011 Ekimi’nde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24.5 artışla 4 milyar 151 milyon dolara yükseldi. Ekim itibarıyla 12 ay birikimli cari işlemler dengesi açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 103.7 artışla 78 milyar 611 milyon dolara ulaştı. 2010 Ekim itibarıyla 12 ay birikimli cari işlemler hesabı açığı 38 milyar 601 milyon dolar düzeyinde olmuştu. Doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve faizlerden oluşan diğer yatırımlarda gerçekleşen toplam net çıkış, 890 milyon dolar artarak bu yılın ilk 10 ayında 6 milyar 645 milyon dolara yükseldi.
BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, 12 aylık cari açığın rekor seviyeye yükseldiğine dikkat çekerek “Daha da önemlisi, mevsimsellikten arındırılmış verilere göre aylık cari açık önceki aya göre büyük iyileşme kaydetti, ancak 12 aylık kümülatif arındırılmış açıkta bozulma devam ediyor. Veri ekonomideki yeniden dengelenme hızının 12 aylık kümülatif açıktaki trendi tersine çevirmek için henüz yeterli olmadığını gösteriyor” dedi.
KİM, NE?DEDİ
Büyümenin yılın üçüncü çeyreğinde özel tüketim ve özel sektör yatırımları ile net ihracatın katkısı öncülüğünde öngörülerin üzerinde gerçekleşmesi, ekonomi yönetiminin ekonomiyi yavaşlatmak için aldığı önlemlerin etkisini istenilen hızda göstermediği ve bu yıl sonu büyümenin yüzde 8’i aşacağı görüşünü güçlendirdi. AB’deki sorunların ne şekilde yansıyacağının tam bilinmemesinin de etkisiyle 2012’ye dair büyüme, beklentileri de aşağıya çekti.
RBS Ekonomisti Tim Ash: Türkiye ekonomisi Asya stili büyüme dinamiğini sürdürüyor ancak Türkiye’nin durumunda oldukça farklı bir unsur var ki o da tasarruf etmeme kaynaklı büyüme ki bu da yüksek cari açıkla kendini gösteriyor. Merkez Bankası ve hükümet tarafından şu ana kadar atılan adımların yavaşlamada etkili olduğuna dair az kanıt var. Değişiklik olmazsa 2011’in tamamında büyüme yüzde 8, 2012’de yüzde 4-5 civarı olacak.
Oyak Yatırım Ekonomisti Elif Gülay Girgin: Büyüme rakamları göstermektedir ki Kasım 2010’dan beri alınan tedbirlerin etkisi ekonomik büyümeyi istenilen hızda yavaşlatmada pek etkili olamamıştır. Ekim sonu itibarıyla başlanılan ciddi sıkılaşma bu durumu teyit eder niteliktedir. Fakat yumuşak iniş senaryosuna uygun şekilde bir yavaşlama pek de mümkün değil. Yüzde 8-9 büyüyen ve de bu büyüme esnasında rekor cari açığa sahip olan ekonominin, tıkanmış iç dinamiklerinin yanı sıra, dış likidite koşullarından destek alamayacak olması 2012’yi büyüme açısından zorlu bir hale getirmektedir. 2012’ye yavaşlamadan giren ekonomi için 2012’de yüzde 2 daralma öngörmekteyiz.
Garanti Bankası: Ekonomide bir yavaşlama olmasına rağmen, yavaşlamanın tahminlerimizden az olmasından dolayı, dördüncü çeyrek için yüzde 3 civarı büyüme tahminimizi yüzde 5’e yükseltiyoruz. Bu bağlamda 2011 tahminimiz de yüzde 8.3’e yükseliyor. 2012 büyüme tahminimiz halen yüzde 2.7.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan: Üçüncü çeyrekte yüzde 8.2 olan büyüme özel sektör talebine dayalı olarak gerçekleşti, bu yıl büyümenin yüzde 7.5 olan Orta Vadeli Program’daki tahminlerin üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi: Ekonomi yavaşlamaya devam ederken alt kalemlerde büyük bir ayrışma var. Dış talep ihracattaki artış ve ithalattaki düşüş ile büyümeyi önemli ölçüde arttırdı. Tüketimde ise beklenenin üzerinde bir canlanma var.