TORBA YASANIN KAZIKLARI
Torba kanunlar, musibetlerin gizlenmesini sağlıyor. “Karşı mı çıksak, evet mi desek” ikircikliği yaratıyor. Tereddüt geçmeden de torba hızla Meclis’ten geçiriliyor ve zehir topluma enjekte ediliyor…

Torba kanunlar, musibetlerin gizlenmesini sağlıyor. “Karşı mı çıksak, evet mi desek” ikircikliği yaratıyor. Tereddüt geçmeden de torba hızla Meclis’ten geçiriliyor ve zehir topluma enjekte ediliyor. Olumlu değişikliklere bakalım önce;
– Soma katliamında ölenlerin SGK’ya borçları silinecek.
– Ölenlerin eş ya da çocuklarından biri, eşi ya da çocuğu yoksa kardeşlerinden biri kamuda istihdam edilecek.
– Madenciler için 55 olan emeklilik yaşı da 50’ye iniyor.
– Yeraltında çalışma süresi haftada en çok 36 saat olacak. Yerüstünde 45 saate tamamlatabilme yetkisi ise, işverenin isteğine bırakıldı.
– Yeraltı işlerinde haftalık 36 saati aşan çalışmada fazla mesai zammı yüzde 50’den yüzde 100’e çıkarıldı. Fazla çalıştırma ise, ancak zorunlu hallerde olabilecek.
– Linyit ve taşkömürü madencilerinin maaşı, asgari ücretin iki katından az olmayacak.
– İş güvencesinden yararlanabilmek için 6 ay şartı, yeraltı işçileri için kaldırıldı. 30 ve üstü sayıda işçinin çalıştığı yeraltı işletmelerinde işveren, işçi 1 gün çalışmış olsa dahi işten atabilmek için, “geçerli bir sebep” göstermek zorunda.
– Yeraltı işçilerinin yıllık ücretli izinlerine 4 gün ilave edildi.
YARGI KARARLARI YASA OLDU
Torba yasa, yargı yoluyla sağlanan bazı hakları yasalaştırdı.
– Alt işveren işçilerinin maaşlarından asıl işveren de sorumlu olacak.
– Asıl işveren sabit kalmak kaydıyla alt işverenin değişmesi halinde kıdem tazminatı, işe başlama tarihinden geçerli olacak.
– Taşeron işçilerinin görevleri dışındaki bir işte çalıştırılmaları halinde, çalıştırana idari para cezası uygulanacak.
TORBA YASA NELER GÖTÜRÜYOR?
– Özelleştirmelerde işgal dönemi açılıyor. Kurumun satışı 5 yılı geçti ise, mahkemelerin özelleştirmenin iptali yönündeki kararları uygulanmayacak, yasa dışı satışların üzerine oturulmaya devam edilecek. Böylece, bugüne kadar iptal kararı verilmiş 59 kurumdaki işgal devam edecek. 1991 yılında Bakanlar Kurulu kararı, 1992’de Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile usulsüz satışlar hakkında, “Mahkeme kararları olsa bile kamuya geri alınması, devirden sonra mümkün değildir” şeklindeki işgal kararları alınmıştı. 2013 yılında ise bu işgal kararı AKP tarafından Meclis’ten geçirilmiş, kanun yoluyla işgalin kapısı açılmıştı. CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu ile bu işgal kanunu iptal edildi.
Ancak AKP’nin torba yasası, Anayasa Mahkemesi kararına karşı yeni bir işgal kanunu niteliğinde…
– Başka bir işgal yasası ise, usulsüz atama ve göreve son vermenin mahkeme kararı ile saptanması halinde bile idare, kararın uygulaması 2 yıla kadar uzatabilecek. Yürütmeyi durdurma kararı ise verilemeyecek.
– İş müfettişleri yoluyla hileli sözleşmelerin tespit edilmesi zorlaştırılıyor. Müfettişlerin alt işverenlik ilişkisinde muvazaa tespit etmesi halinde, işverenin itiraz süresi 6 işgününden 30 işgününe çıkarıldı. İtirazı görüşen yerel iş mahkemesinin kararı kesin iken, iş mahkemesinin kararına da Yargıtay’a itiraz yolu açıldı.
– Yasaya göre, ancak yardımcı işler taşerona verilebilir. Asıl işin verilebilmesi ise, “teknolojik sebeplerle uzmanlık şartı” ile olabilirdi. Oysa torba yasa ile hangi işin asıl iş, hangisinin yardımcı iş olduğunu belirleme yetkisi, Bakanlar Kurulu’nun keyfiyetine bırakılmaktadır.
– Kamudaki taşeronlarda örgütlü sendikalar, işverenle değil, Kamu İşveren Sendikası ile sözleşmeye oturacaklar. Fazladan hakların sorumluluğu ise işverene yükleniyor.
***
CHP, usulsüz özelleştirmeler hakkında Anayasa Mahkemesi kararına karşı yeni bir işgal yasası çıkarılmasını, internet konusunu ve usulsüz görevden almalarla ilgili mahkeme kararlarına uyulmamasını Anayasa Mahkemesi’ne götürüyor. Olumlu ama eksik… Meclis’teki partiler ve sendikalar, yukarıdaki kazıklara da dikkat etmelidir. Görmezden gelmek vahim olacaktır.