Madenci bir kez daha göçük altında kaldı. Bu kez grizu patladığı için ya da elektrik kontağından herhangi bir kaçak nedeniyle maden çöktüğü için değil, işçilere daha iyi hak sağlamak üzere çıkarılan torba yasa nedeniyle.
Yine yerin 85 metre altında çalıştıktan sonra elleri ve yüzleri kömür karası içinde çıkan madencilerin kaderine işsizlik düştü. Zonguldak’ta torba yasa olarak bilinen İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girmesinin ardından 22 özel maden işletmecisi, saat 24.00 itibanyla üretimi durdurdu.
4 bin 500 madencinin çalıştığı bu ocaklarda vardiya çıkışı işsiz kaldıklarını öğrenen işçiler hayal kırıklığına uğradı. Torba yasamn ilk mağduru maden işçileri oldu. Kentte faaliyet gösteren 22 özel kömür işletmecisi, sektöre ekonomik yükümlülük getireceği gerekçesiyle üretimi durdurma kararı aldı.
Kentte ortak hareket eden 22 özel kömür işletmecisi 16.00-24.00 vardiyasından çıkan işçilere üretime ara verdiklerini açıklayarak madene işçi sokmadı. İşveren söz konusu durumu "Bir işçi bir saat bile çalışsa, sonra kapatma kararı alsam, artık yeni yasa geçerli olacağı için kıdem tazminatları ikiye katlanacak, bizler küçük işletmeleriz, böyle bir durumu göze alamayız" diye açıklarken şirketlerin sözcülüğünü de yapan Zonguldak Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı (TSO) Salih Demir, maliyetler hakkında ayrıntılı bilgi vererek kendilerinin alım garantisi olmadığını hatırlattı.
MALİyet karşılanmalıydı Konuya ilişkin bilgisine başvurduğumuz, işverenlerin yanı sıra gerek Genel Maden işçileri Sendikası Başkanı Eyüp Alabaş ve bazı yetkililer gerekse Türkiye Maden iş yetkilileri, torba yasa ile gele iyileştirmelerin işçilerin yararına olduğunu belirttikten sonra şu noktalara dikkat çekti:
. Soma’dan sonra gündeme gelen rödovans sisteminde, tüm bu yöntemle çalışan şirketlerin alım garantisi olduğu sanılıyor. Oysa, Somâ’daki hizmet alımıydı ancak asıl işi taşerona yaptıramayacakları için adına rödavans dendi.
. Bu sistemle ihale ile alanda kömür çıkaran şirket belli bir kira karşılığı kömür çıkarıyor ve çıkardığı kömürü kendisi pazarlamak zorunda.
.Buralar emek yoğun işletmeler olduğu için işçi maliyetleri, maliyet kalemleri arasında en yüksek kalem.
.Torba yasa ilk hazırlandığında 10. maddesinde, yasa ile doğacak ek maliyetin Kamu ihale Kurumu teklifi ve Bakanlar Kurulu karan ile karşılanması söz konusu idi. Çünkü belli süreliğine belli bir bedelle anlaşma yapılıyor. Ancak sonra koşullar değişiyor. Gelen maliyet artışının mutlaka hesaplanması gerekir.
.Yasayla işçilik maliyetlerinde yüzde 50’den fazla artış meydana geldi. 1074 lira olan işçilik maliyeti 2 bin 214 liraya, 2 bin 200 lira tutarındaki usta maliyeti de 3 bin 141 liraya çıkıyor.
.İşçiye bu paralan kesinlikle ödemek isteriz. Devlete ödeyeceğimiz sigorta primini de vermek istiyoruz. Ancak şu anki kömür satış fiyatlannda bu mümkün değil.
.Yasa, sanki tüm işletmelerin kömür satım garantisi varmış gibi düşünülmüş.
.Aynca, gelen maliyet yalnız yeraltında çalışanlar için değil, madende çalışan tüm işçileri kapsıyor.
Kaçak işler artar
Bugünden sonra kaçak ocaklara daha fazla rağbet olacağını savunan Demir’e göre, zaten denetim de yok; vergi, işçi primi yok. Kaçak kömür işletmelerim y zde 500 artacağına inanıyorum. Buna paralel olarak da iş kazaları çok fazla artacak.
Çalışma saatinde uzlaşı
Çalışma konusunda da sendikaların, yasa koyucuyla anlaştığı belirtiliyor. Yasada günlük 6 saatten fazla yeraltında kalamayacağına dair hüküm var ancak haftalık çalışma süresi değişmiyor. 6 saatlik çalışma ile işletmelerin günde dört vardiya çalışması gerekiyor. Bu da yeni maliyet yaratacağı için yapılan müzakerelerde işçilerin 6.5 saat çalışma ve cumartesi günü tatil yapması konusunda üstü örtük bir uzlaşıya varıldığı belirtiliyor.