Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
27 Şubat 2012
TİMREPORT ARAŞTIRMASI OCAK 2012

Su ürünleri ve Hayvansal Mamuller, Tütün, Yaş Meyve ve Sebze, Meyve Sebze Mamulleri, Fındık, Kuru Meyve, Zeytin ve Zeytinyağı, Süs bitkileri, Müteahhitlik ve Lojistik ile ilgili Ocak Ayı İhracatları Araştırması.

TİMREPORT ARAŞTIRMASI OCAK 2012

SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL MAMULLER

Çin’e bal satacak
       Çekmeköy tesislerine 30 milyon lira yatırım yapmaya hazırlanan Altıparmak Gıda, dünyanın en büyük bal ihracatçısı Çin’e bal satacak. Altıparmak Gıda, 30 milyon lira yatırım yaparak tesislerini büyütüyor. Altıparmak Gıdadan yapılan açıklamada, bu ay içinde Çekmeköy’deki tesislerinde temelini atacağı ve maliyeti 30 milyon lirayı bulacak yeni yapı ile depolama, analiz ve paketleme kapasitesinin artırılacağı bildirildi. Altıparmak Gıdanın aynı zamanda bu yeni yatırım ile istihdam kapasitesini de yüzde 30 artıracağı kaydedilen açıklamada, ayrıca Çin’e Ocak ayı içinde bal satışına başlanacağı belirtildi.

       Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye’nin en büyük bal ihracatçısı konumunda bulunduklarını ifade ederek, “2011’de bal ihracatımızı 2010 yılına göre yüzde 30 oranında artırdık. Bu yıl da ihracatta büyük hamleler yapmayı hedefliyoruz. Yıllık 100 bin ton bal ihracatı ile dünyanın en büyük bal ihracatçısı olan Çin’e bal satmaya başlıyoruz. 2012 bizim için Çin pazarı ile tanışacağımız ve dinamiklerini öğreneceğimiz bir yıl olacak. Bu yıl Çin pazarında temkinli ve sağlam adımlarla ilerleyip önümüzdeki yıllarda Çin’de daha agresif bir satış stratejisi izlemeyi planlıyoruz.” dedi. Ambalajlı bal pazarının 2011’de yüzde 6 büyüyerek 240 milyon lira ciro büyüklüğüne ulaştığını vurgulayan Özen Altıparmak, pazarda sahibi oldukları yüzde 57’lik pay ile 2011’de de liderliklerini açık ara koruduklarını vurguladı. Altıparmak, “Hedefimiz, 2011’deki 6.000 tonluk bal satışımızı 4 yıl içinde 2 kat artırarak yıllık 12.000 tona çıkarmak.” dedi.

TÜTÜN

Sektörde planlamalar yapıldı

       2012 ürünü sözleşmelerde kullanılacak olan matbu sözleşmeler TAPDK’dan teslim alınarak daha önce söz alınmış olan üreticilere imzalatılmaya başlandı. Ayrıca, 2012 üretimi için sözleşme imzalayan ve çiftçi belgesini getiren üreticilere avans dağıtımına da start verildi. Edekataş ile yürütülen doğal seleksiyon yöntemi ile tescilli tohum elde edilmesine yönelik proje kapsamında 2012 yılında tohum performanslarının gözlenmesi amacıyla demostrasyon alanları belirlendi. 2013 yılında dağıtımı planlanan tohumların genel karakterlerine göre alım merkezlerinin planlaması yapıldı. 2009 yılında bu yana devam eden EZM (Entegre Zararlı Mücadelesi) Projesi, 2012-2013 yılları için daha agronomi ağırlıklı olarak planlanmış ve Agro-Program olarak adlandırılmıştır.

       Agro Programın 2012 ve 2013 yıllarını içeren yıllık planları hazırlanarak uygulamaya konuldu. Programda 2012 yılı için deneme çalışmaları ve eksper eğitimleri ön plana çıkıyor. Tüm firma temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilecek olan projede yapılacak deneme çalışmalarının kriterleri belirlenerek çalışmalara başlandı. Ayrıca firma bazında yapılacak olan eksper eğitimlerinde yaklaşık 225 eksper eğitilecek olup, ilk eğitimlere Ege İhracatçı Birlikleri’nde başlandı. Yine Agro Program kapsamında tüm üreticilere dağıtımı düşünülen “Oryantal Tütün Yetiştirme Teknikleri” kitabının Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nin desteği ile basımına başlandı. Kitap, İzmir, Samsun, Basma, Adıyaman (İzmir menşe) ve Katerini menşeleri için ayrı ayrı basılacaktır. Yine tütün alıcısı yabancı müşteriler için İngilizce baskısı da yapılacak.

       Dünya Sağlık Örgütü Tütün Control Çerçeve Anlaşması kapsamında Madde 17 Tütün’e alternatif ekonomik mahsuller ve 18 çevre ve sağlığın korunması konuları 14-16 Şubat 2012 tarihinde Cenevre’de görüşülecek. Hiç şüphesiz ki, hepimizin isteği bu maddelerin oluşumunda milli menfaatlerin ön planda tutularak objektif olarak bir ülke görüşünün oluşması. 2023 hedefleri olan ve şu an dünyada Oriental tütün üretiminde lider olan ülkemizin pozisyonunu koruyarak da bu şatları uygulayabiliriz. Bunu göz önünde tutmalıyız.
 
YAŞ MEYVE VE SEBZE
 
Sektörün siparişleri azaldı
 
       2011 yılını 1 milyar doların üzerinde ihracatla kapatan Antalya İhracatçılar Birliği, yeni sezona kötü başladı. Başta Rusya olmak üzere ihracat yapılan ülkelerden gelen siparişlerin azalması, yılın ilk döneminde yaş meyve sebze ihracatını yüzde 5 düşürdü. Antalya İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, 2011 yılında ihracatı rekor kırarak 1 milyar doların üzerine çıkarmayı başardıklarını hatırlattı.

       Satıcı, “Tüm bölge ihracatçılarının işbirliği ile elde ettiğimiz bu başarı bizler için daha büyük hedefler belirlemeyi de beraberinde getirmiştir. Ancak 2012 yılının sıkıntılarla başladığını görüyoruz.” dedi. Bölge ihracatının lokomotifi olan yaş meyve sebze sektörünün yeni yıla iyi bir başlangıç yapamadığına dikkat çeken Satıcı, yılın ilk dönemlerinde toplam sebze meyve ihracatının yüzde 5 azaldığını kaydetti. Bu azalmanın domateste yüzde 10, salatalıkta ise yüzde 20 oranında ihracatı düşürdüğünü aktaran Satıcı, “Dış pazarlarda yaşanan talep daralması özellikle Rusya başta olmak üzere ihracat yaptığımız birçok ülkede siparişlerde azalmaya yol açmıştır. Bu durumda, ihracatçılarımız gerek kalite ile ilgili yaşadıkları sorunlar ve gerekse talep daralmasının oluşturduğu fiyat baskısı nedeniyle zarar ediyorlar.” diye konuştu. Satıcı, ayrıca havaların soğuk geçmesinin sera ürünlerinde verim ve kalite kaybına neden olduğunu, bu durumun da ihracatçın rekabet gücünü olumsuz etkilediğini ifade etti. Ürün fiyatlarının özellikle domateste gerilemiş olmasının da üreticiyi olumsuz etkilediğini vurgulayan Satıcı, şunları kaydetti: “İhracat rekorlarına alışık bir bölgenin temsilcileri olarak bizler söz konusu konjonktürel sıkışıklıkların en kısa zamanda aşılacağına eminiz. Bölge ihracatımıza katkı yapan tüm diğer sektörlerle birlikte yaş meyve sebze sektörü de en kısa zamanda satış grafiğini yukarı yönlü değiştirecek ve 2012 yılı hedeflerimize ulaşmada önemli katkı sağlayacaktır.”
 
MEYVE SEBZE MAMULLERİ
 
Denizbank’tan tarımsal sanayiye 40 milyon avro

       DenizBank ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası arasında, Türkiye Tarım İşletmeciliği KOBİ Finansmanı (TurAFF) Programı kapsamında 40 milyon avro tutarında kredi anlaşması imzalandı. Türkiye ekonomisine aktarılmak üzere uluslararası yatırım ve kalkınma bankalarından 2,5 milyar TL’nin üstünde kaynak sağlayan Denizbank Finansal Hizmetler Grubu, yeni finansman olanağı ile tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerin yatırım kredisi ve işletme sermayesi ihtiyaçlarını finanse edecek. 40 milyon avro yeni kaynak Türkiye’nin kalkınmada öncelikli bölgelerine yönlendirilerek, finansmana erişim konusunda sıkıntı çeken bölgelerdeki reel ekonominin desteklenmesine yardımcı olacak.
      
       DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, temin ettikleri yeni kaynakla ilgili şöyle konuştu: “EBRD’nin TurAFF Programı’na dahil olmaktan gurur duyuyoruz. Ülkemiz için tarım sektörünün stratejik önemine yürekten inanan ve bu alana yaptığı yatırımlarla liderlik bayrağını büyük bir onurla taşıyan bankamızın, tarım sektörüne verdiği toplam kredi tutarı 2 milyar TL’ye ulaşmıştır. Özel bankalar arasında tarım sektörüne en yüksek tutarda kredi kullandıran bankayız. Önümüzdeki yıllarda da yerimizi koruyarak sektörün finansal ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz. Bu yeni kaynak ile de Türkiye’de tarımsal sanayi alanında faaliyet gösteren KOBİ’lere uzun vadeli yatırım imkânı sağlayarak gelişimlerine destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.” EBRD’nin Batı Balkanlar, Doğu Avrupa ve Türkiye’den sorumlu Finansal Kurumlar Direktörü Francis MALİge, söz konusu kaynak ile ilgili şunları söyledi: “Bu proje ile EBRD, Türkiye reel ekonomisinin, özellikle de Türkiye’nin doğusundaki bölgelerinin, gelişmesini desteklemedeki amacını pekiştirmektedir. Bu yeni finansman çerçevesi ile EBRD, bankaların öncelikli sektöre odaklanmalarına ve fonlama alternatiflerini çeşitlendirerek vadelerinin uzamasına yardımcı olmaktadır.” 
 
FINDIK
Fındık ihracatında azalma
       Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy Ocak 2012 ayına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gürsoy, fındık ihracatının yeni yılın ilk ayında 14 bin 557 ton/iç karşılığı 120,6 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, geçtiğimiz yılın Ocak ayına göre miktarda yüzde 21 azalış, değerde ise yüzde 5 artış olduğunu söyledi. Diğer taraftan geçen yıl Ocak ayında 611 dolar/kental olan standart iç fındık ortalama ihraç fiyatlarının bu yıl Ocak ayında yüzde 34 oranında artış göstererek 820 dolar/kental seviyelerine ulaştığını belirten Gürsoy, 2012 yılı Ocak ayında denizaşırı ülkelere yönelik ihracatın bir önceki yılın Ocak ayına göre miktar bazında 699 ton/içe tekabül eden yüzde 79 oranında artış gösterdiğini belirtti. Ancak Gürsoy, en büyük ihraç pazarımız konumunda bulunan AB ülkelerine yönelik ihracatın ise 2 bin 991 ton/içe tekabül eden yüzde 22 oranında azalış gösterdiğini, 2011 yılı Ocak ayında 62 ülkeye ihracat gerçekleştirilirken bu yıl Ocak ayında 66 ülkeye ihracat geçekleştirildiğini ifade etti. Bununla birlikte Gürsoy, 2012 yılı Ocak ayında natürel fındık ihracatının bir önceki yılın Ocak ayına göre miktar bazında 3 bin 261 ton/içe tekabül eden yüzde 31 oranında azalış göstererek toplam ihracatımız içerisindeki payının yüzde 56,7’den yüzde 49,5’e gerilediğini, işlenmiş fındık ihracatı payının ise yüzde 42,8’den yüzde 50,4’e yükseldiğini belirtti.

KURU MEYVE

Kar yağdı kuruyemiş tüketimi arttı

       Sert kış koşulları nedeniyle eve kapananlar, kuruyemişe yöneldi. Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Bakanı Kani Emekçi, yoğun kar yağışının yaşandığı Ocak ayının son haftasında kuruyemiş tüketiminin yüzde 30 artış gösterdiğini kaydetti. Tüm yurtta görülen soğuk hava koşulları, pek çok kişinin zamanını evde geçirmesine neden oldu. Özellikle İstanbul, Ankara ve Bursa gibi büyük metropollerde hayatı olumsuz etkileyen karlı havalar nedeniyle evde daha uzun süre vakit geçirenler, kuruyemişe yöneldi. Ocak ayının son haftası ve özellikle Ocak ayının son hafta sonunda, market raflarından gerçekleşen kuruyemiş satışlarda bir önceki haftaya göre yüzde 30 oranında artış gözlendi. Türkiye’nin önde gelen kuruyemiş kuruluşlarından Papağan Kuruyemiş’in Yönetim Kurulu Başkanı Kani Emekçi’nin verdiği bilgiye göre, bu dönemde en çok ay çekirdeği tüketildi. Emekçi şöyle konuştu: “Tespitlerimize göre ay çekirdeğini antepfıstığı ve fındık izledi. Ayrıca karışık kokteyl kuruyemişler de çokça tercih edildi.” Normal koşullarda Ocak ayında yılbaşı sonrasında kuruyemiş tüketiminin genel olarak daha düşük bir seyir izlediğine dikkat çeken Kani Emekçi, “Kötü hava koşulları evde daha çok zaman geçirilmesine neden oldu. Kuruyemiş tüketimin nüfusla doğru orantılı olarak özellikle Marmara Bölgesi’nde daha yoğun olarak arttığını söyleyebiliriz. İstanbul ve Bursa gibi büyük metropollerdeki yoğun kış koşulları bu artışa yol açmış gibi görünüyor ” diye konuştu. Türkiye’deki kuruyemiş tüketiminin yüzde 40’ının ay çekirdeğinden oluştuğunu belirten Kani Emekçi, “Tüketicilerimiz soğuk kış koşullarında da geleneksel alışkanlığını bozmadı ve kar yağarken evde en çok ay çekirdeği tüketti.” dedi.   Türkiye, kişi başına düşen üç kilogram kuruyemişle, İran ve Lübnan ile birlikte dünyanın en çok kuruyemiş tüketilen ülkelerin başında geliyor.
 
ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI
 
Japonlar Türkiye zeytinyağını sevdi

       Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi ve Zeytindostu Derneği Başkanı Metin Ölken, dünyada zeytinyağı üretiminde 4. sırada olan Türkiye’nin en çok ihracatı Japonya’ya yaptığını belirterek, “ZZTK adına Japonya’da hedef ülke olarak 2009 yılından itibaren ciddi çalışmalar yapılmakta. Bunun neticesinde Japonya’daki Türkiye zeytinyağı imajı arttı ve de firmalarımızın önü açıldı. Bu trend devam edecek.” dedi Ölken, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2010 yılında 140 bin ton, 2011 yılında 191 ton zeytinyağı üretildiğini belirterek, üretimdeki artışın 2012 yılından sonra da devam etmesini ve 2014 yılında 400 bin ton zeytinyağı üretimine ulaşılmasını beklediklerini ifade etti.

       Türkiye’nin 2010 yılı itibariyle 189 milyon 248 bin dolarlık zeytinyağı ihracatı yaptığını ifade eden Ölken, 2011’de 181 milyon 212 bin dolar ihracat rakamına ulaşıldığını söyledi. Ölken, zeytinyağı ihracatının yüzde 4,25 oranında gerilediğini belirterek, şunları kaydetti: “Zeytinyağı sektörünün toplam ihracattan aldığı pay ise 0,13 olarak gerçekleşti. Hatta 2010 yılının aralık ayına oranla 2011 yılının Aralık ayında gerçekleştirilen zeytinyağı ihracatı yüzde 10,57 artış kaydetse bile yıl sonundaki yüzde 4,25’lik gerilemenin önüne geçemedi. Sonuçta zeytin, zeytinyağı sektörü, Türkiye’de ihracatın gruplandırıldığı 24 ana sektör içerisinde ihracatı düşen tek sektör olarak dikkati çekti.” Türkiye’nin 110 ülkeye zeytin ve zeytinyağı ihracatı yaptığını dile getiren Ölken, Türkiye’nin 1 Kasım 2010-26 Ekim 2011 tarihleri arasında en fazla zeytinyağı ihracatı yaptığı ülkenin Japonya olduğunu söyledi. Ölken, Japonya’yı, İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya’nın takip ettiğini ifade etti. Japonya’nın son 10 senedir ciddi bir ithalatçı ülke olduğuna değinen Ölken, şunları kaydetti: “ZZTK adına Japonya’da hedef ülke olarak 2009 yılından itibaren ciddi çalışmalar yapılmakta. Bunun neticesinde ülkedeki Türk zeytinyağı imajı arttı ve de firmalarımızın önü açıldı. Bu trend devam edecek.”

 
SÜS BİTKİLERİ

2012 hedefi 100 milyon dolar ihracat
       Süs bitkileri sektörü, 2011 yılında yeni bir rekora imza attı. Türkiye süs bitkileri ihracatı 1 Ocak-31 Aralık 2011 tarihleri arasında yıllık bazda yüzde 36 artış göstererek 76 milyon 322 bin 447 Dolar oldu. Bu artışla, son yılların en hızlı büyümesini yakalayan sektör, 2011 yılı ihracat hedefi olan 75 milyon Dolar sınırını aştı. Yıllık bazda tüm ihracat sektörleri içinde süs bitkileri, bitkisel ürünler içinde en çok ihracat artışı görülen sektör oldu. Aralık ayında ise süs bitkileri ihracatında geçen yıl aynı döneme göre yüzde 11 düşüş görüldü. Geçen ay yapılan ihracattan ise 5 milyon 44 bin 569 Dolar gelir elde edildi. Aralık ayında canlı bitkiler ihracatı yüzde 45 artarken, kesme çiçek ihracatı yüzde 39 azaldı. Kesme çiçek ihracatında görülen bu düşüşün iklimsel nedenlerden kaynaklandığı belirtildi. Sektörün ihracatında Antalya en önemli merkez olurken, Antalya’yı Yalova, Sakarya ve İzmir izledi. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, “İhracattaki artış, sektörümüzün ve ihracatçılarımızın gücünü ispatladığını ve bu olumlu ivmeyi sürdürebileceğini gösteriyor.” dedi.

       Bağdatlıoğlu’nun ihracat rakamlarına ilişkin verdiği bilgilere göre, 2011 yılının tamamında canlı bitkiler ihracatı yüzde 85, çiçek soğanları yüzde 26, yosunlar ve ağaç dalları yüzde 8, kesme çiçek ise yüzde 3 artış gösterdi. 2011 yılında süs bitkileri sektöründe en önemli ihracat pazarları sırasıyla Türkmenistan, Hollanda, Irak, İngiltere, Almanya ve Azerbaycan oldu. Türkmenistan, Irak, Azerbaycan ve Özbekistan gibi pazarlarda Türk müteahhitlik hizmetlerinin gelişimine paralel olarak canlı bitkiler ihracatı artışını sürdürdü. Canlı bitkiler ihracatında en önemli pazar haline gelen Türkmenistan’a yüzde 109, Irak’a yüzde 184, Azerbaycan’a yüzde 68 artış yaşandı. Önümüzdeki yıl canlı bitkiler ihracatının bu pazarlarda payını arttırmaya devam etmesi bekleniyor. Diğer önemli ihraç pazarları olan Hollanda’ya yüzde 32, Almanya’ya yüzde 21, Ukrayna’ya da yüzde 14 artış görüldü. 2011 yılında sektörün gösterdiği bu başarıya katkısı olan tüm ihracatçılara teşekkür eden Osman Bağdatlıoğlu, “2012 yılında da sektör hedefimiz olan yüzde 30 artış ve 100 milyon dolar ihracat rakamına ulaşacağımıza ve yeni rekorlara imza atacağımıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

 
YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK

Türkmenistan’ı inşa ediyor

       Çimento ve enerjinin yanı sıra inşaat sektöründe de faaliyet gösteren Nata Holding, Türkmenistan’da 180 köprü inşa etti.Türkmenistan’da 2,5 günde bir köprü bitiren Nata Holding iştiraklerinden Net Yapı, bu ülkede yeni bir ihale daha kazandı. Nata Holding Başkanı Namık Tanık, Net Yapı’nın Türkmenistan’ın Başkenti Aşkabat’ın içinden geçen Karakum Kanalı’na çelik köprü inşa edeceğini söyledi. Ekim 2012’de tamamlanması öngörülen proje, 23 milyon dolara mal olacak. Net Yapı, şimdiye kadar Türkmenistan’ın beş ayrı eyaletindeki karayollarında 500 günde toplam maliyeti 287,5 milyon doları bulan 180 adet köprü inşa etti. Serdar kentinde 320 metre uzunluğunda Türkmenistan’ın en uzun köprüsünü de inşa eden Nata Holding’in, Balkan vilayetinin Bereket ve Serhetyaka şehirlerindeki tren garı inşaatı da devam ediyor. Türkmenistan’da geçen yıl 5 milyar dolarlık müteahhitlik yatırımı olduğunu ifade eden Tanık, “Piyasada ‘ödemeler zamanında yapılmıyor’ gibi bazı sözler var. Biz böyle bir sorunla hiç karşılaşmadık. Çok memnunuz. Türkmenistan Cumhurbaşkanı işini zamanında yapan herkesin ödemesinin de zamanında yapılması talimatı vardı.

       Sanırım bizde bundan nasiplendik” diye konuştu.Özellikle kurumsallaşmış firmalara Türkmenistan’a gitmeleri için tavsiyede bulunan Tanık, “Korkmasınlar. Geçen yıl 5 milyar dolarlık müteahhitlik hacmimiz vardı. Gidip orada çalışsınlar.” dedi. Önümüzdeki aylar için Cezayir ve Nijerya’dan davet aldıklarını kaydeden Tanık, şunları söyledi: “Cezayir’de ya da Nijerya’da şantiye açmayı planlıyoruz. Fizibilite çalışmaları yapıp bu bölgelerden birine girmeyi düşünüyoruz. İç piyasada bir darlık var. EĞİTİMli, birçok firmamız var. Geçen yıl 150 milyon dolarlık ihracat yapmışız.”NATA İnşaat Ankara’ya içinde 365 gün kayak yapma keyfini yaşatacak yeni alışveriş merkezi projesini de hayata geçirecek. Namık Tanık, “210 milyon dolara yapacağımız projeyle Ankaralılara yılın her günü kayak yaptıracağız.” dedi. Ankara-İstanbul yolunda yapılacak proje 33 bin metrekarelik bir alanda hayata geçecek. 400 konutun yer alacağı projede 20 bin metrekarelik bir de eğlence merkezi bulunacak. Tanık, “Kayak merkezinde 130 metrelik pist uzunluğu olacak. Merkezde yüzde 100 karsız ortamda kayak hissi vereceğiz. Yılın 365 günü 40 derece sıcaklıkta bile kayak yapabileceksiniz.” diye konuştu.

 
LOJİSTİK
 
İskenderun Limanı, Limak Yatırım’a devredildi

       İskenderun Limanının 36 yıl süre ile işletme hakkının Limak Yatırım’a devrine ilişkin imtiyaz sözleşmesi Adalet Bakanı Sadullah Ergin, MALİye Bakanı Mehmet Şimşek, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir tarafından imzalandı. Rixos Otel’de düzenlenen imza töreninde konuşan Yıldırım, bunun bir özelleştirme projesi değil, sadece limanın 36 yıllığına işletme hakkının devri olduğunu söyledi. Buradaki amacın limanın daha verimli çalışması, yatırımların daha hızlı yapılması olduğunu ifade eden Yıldırım, “Burada çalışan 300 işçimiz vardı. Bular TCDD bünyesinde çalışmaya devam ediyor. İşçilerimiz hiç bir hak kaybına uğramadan çalışmalarına devam edecek.” dedi. Limanda yeni istihdam oluşturulacağını anlatan Yıldırım, Limak’ın, 250 kişi daha istihdam edeceğini belirtti. Konteyner kapasitesinin ilk etapta 4 yüzbine, kısa sürede da 1 milyona çıkarılacağını anlatan Yıldırım, limana toplam 250 milyon dolarlık bir yatırım yapılacağını kaydetti.

       İskenderun limanının 750 dönümlük alanıyla Türkiye’nin 4’üncü büyük limanı olduğunu anlatan Yıldırım, şöyle konuştu: “Demiryollarına bağlı limanların özelliği limana kadar demiryolu ve otoyol bağlantısının bulunması. Dolayısıyla limana gelen ve sevk edilecek bütün yükler ulusal ulaşım ağına bağlanabiliyor. Limak grubuna düşen buraya belirli uluslararası linerleri bağlamak ve İskenderun’u, ihracat ve ithalatın yapıldığı merkezin ötesinde bir aktarma haline getirmektir. Bu liman buna uygundur. İskenderun, ülkemizin Ortadoğu’ya, Akdeniz’e ve Afrika’ya açılan kapısı olmaya başladı.” Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, beş yıl içinde İskenderun Limanına 250 milyon dolar yatırım yapacaklarını bildirdi. Özdemir, İskenderun Limanı projesinin finansmanı için 6 büyük bankanın yer aldığı konsorsiyumdan toplam 425 milyon dolar tutarında kredi sağladıklarını belirtti. Limak Yatırım’ın en önemli projelerinden biri olan İskenderun Limanı;nda kapasite artırımı ve iyileştirme çalışmalarına derhal başlayacaklarını ifade eden Özdemir, ilk etapta 1,3 milyon TEU’luk konteyner yatırımı yaparak, ilerleyen aşamalarda 3 milyon TEU’ya ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.

DİĞER HABERLER
DİRENEN EMEKÇİLER BİRLİKTE YÜRÜYECEK
DİRENEN EMEKÇİLER BİRLİKTE YÜRÜYECEK

Polonez, Tarkett, Mersen, MKB Rondo ve As Plastik işçileri, grev ve direnişlerini birleşerek büyütme kararı aldı. İşçiler, ‘‘Artık birlik olacağız’’ diyerek Ankara’ya toplu yürüyüş başlatmaya hazırlanıyor.

SEFALETTE EŞİTLEDİLER
SEFALETTE EŞİTLEDİLER

Temmuz ayını zamsız geçiren asgari ücretlinin alım gücü en düşük emekli aylığına eşitlendi. Yüksek enflasyon karşısında eriyen maaşlar milyonları sefalette buluşturdu.

1990’LI YILLARDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE DİSİPLİN KURULU
1990’LI YILLARDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE DİSİPLİN KURULU

Çalışma mevzuatında işyerlerinde işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan disiplin kurullarının kurulması ve işleyişine ilişkin düzenleme yoktur.