THY’DE GREV SÜRECİ VE SENDİKAL SORUMLULUK
HAVA-İŞ Sendikası, THY´de 15 Mayıs´ta greve çıkacağını açıkladı. Yaklaşık 14 bin kişinin çalıştığı işyerinde, sendika ile işveren arasında 8 temel başlıkta bir uyuşmazlık söz konusu.
HAVA-İŞ Sendikası, THY’de 15 Mayıs’ta greve çıkacağını açıkladı. Yaklaşık 14 bin kişinin çalıştığı işyerinde, sendika ile işveren arasında 8 temel başlıkta bir uyuşmazlık söz konusu. Uyuşmazlık konuları ve Havatş’in talepleri özetle şöyle:
1. En az personelle uzun uçuş süreleri olmasın.
2. Dinlenme süreler için bilimsel ölçütler uygulansın (Uzun menzil uçuşlarındaki 36 saatlik dinlenme hakkı, 24 saate indirilmiş).
3. Part-time çalışanlar toplu sözleşme kapsamını alınsın.
4. Kazanılmış sendikalhaklar geriye götürülmesin.
5. Eski personelin kıdem intibakları yapılsın.
6. Sağlığının korunması için istirahat raporu alanlar işten çıkarılmasın.
7. Kadın personelin saçı, ruju, giyimi ile ilgili olarak yönetmelikler tek taraflı değiştirilmesin, sendikanın onayına başvurulsun.
8. Antidemokratik grev yasağına karşı çıktıkları için işten çıkarılan ancak mahkeme kararlarıyla yeniden işe dönmeye hak kazanan 305 kişi tekrar işbaşı yapsın.
Bu uyuşmazlık konuları içersinde esas anlaşmazlık konusu, 305 çalışanın işe iadesiyle ilgili bulunuyor. Bu çalışanlardan 180’i, iş mahkemelerindeki davaları kazandı, diğerlerininki ise devam ediyor. Bu arada işveren temyize başvurdu. Yargıtay da ilk aşamada 28 kişinin işe iade kararını onayladı.
Hava-İş, öncelikle işten çıkarılan ve bugün itibariyle 344 gündür direnişte bulunan 305 kişinin işe iadesini temel uyuşmazlık ve grev nedeni sayıyor, diğer konularda anlaşmanın mümkün olabileceğini belirtiyor.
15 Mayıs’ta greve çıkma kararını 3 Mayıs’ta açıklayan sendika, anlaşmazlığın masada çözümü için işverene süre tanıdı, Hava-lş ille de greve çıkma niyetinde değil. THY’de en son grev 1991 yılında yapıldı, yani 22 yıldır grev uygulaması yok.
İşveren, grev oylaması ile ilgili süreci geçirdi, eğer anlaşmaya yanaşmazsa ellerindeki tek silah "grev ertelemesi". Aslında bütün önemli yabancı havayollarında grev hakkı hayata geçiyor. En son, 22 Nisan’da Alman hava yolu şirketi Lufthansa’da bir günlük uyarı grevi nedeniyle 1700 uçuş iptal edildi. Alman Hükümeti, grevi ertelemeye kalkmadı.
Bizde grev konusu gündeme geldiğinde MALİye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘THY yalnız değildir" şeklinde manidar bir açıklama yaptı. Hükümetin bir grevi, ”genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu" gerekçesiyle 60 gün erteleme yetkisi var, aslında THY grevi bu gerekçeye uymuyor. Ama bir erteleme kararı, haziran ayında toplanacak ILO’da AKP’yi güç duruma sokabilir.
Öte yandan THY grevi, sadece Hava-İş in sorunu değil, tüm işçi sınıfını, sendikaları yakından ilgilendiriyor. Bu grevin başarı veya başarısızlığı tüm işçi sınıfına yazılır. Tekgıda-İş, ÇAYKUR grevinde Sendikal Güç Birliği ve bir kaç sendika dışında geniş bir destek almadı, üyesi olduğu Türk-İş bile göstermelik bir açıklama yaptı.
Artık sendikalar, birbirlerinin eylemlerine, grevlerine lafla değil, fiili olarak destek vermeli. Örneğin grev başlamadan önce geniş ve kitlesel bir açıklama ile destekte bulunulmalı, grev günü de işe geç gelinmeli ya da işyerlerinde destek bildirileri okunarak dayanışma gösterilmelidir. 2010 referandumu ile Anayasa’daki ”dayanışma grevi yasağı" kalktı. Şimdi hem sendikalarımızı, hem de referandumda ‘demokrasi" lafını ağzından düşürmeyen AKP’nin "samimiyetini" görelim…