Hava-İş sendikası uzun bir süredir THYda grev uygulaması yapmaktadır. Çalışanların çok az katılımı nedeniyle THY uçuşları aksamıyor ve bu nedenle de kamu oyunun dikkatini çekemiyor.

Hava-İş sendikası uzun bir süredir THYda grev uygulaması yapmaktadır. Çalışanların çok az katılımı nedeniyle THY uçuşları aksamıyor ve bu nedenle de kamu oyunun dikkatini çekemiyor. Oysa bu grev THY çalışanlarının çalışma koşulları ile ilgili olduğu kadar yolcuların uçuş emniyeti ile de çok yakından ilgili ve kimse bunun farkında değil. THY Yolcu sayısını, uçak sayısını, koltuk kapasitesini, uçulan noktaları ve uçulan saatleri %15-%25 arasında arttırmış durumdadır. Bu artışlar THY yönetimi için başarı olarak kabul edilse bile bu artışlar nitelikli personel artışı ile zenginleştirilmediği için gerek çalışanlar ve gerekse yolcular için çok önemli sorunları da beraberinde getirmektedir. THYnin pilot açığı vardır ve bu açık 650 yabancı uyruklu pilot ve kaptan pilotla giderilmek istenmektedir. Yabancı pilot alımı gerekli kalite kontrolleri ıskalanarak yapıldığı için sahte kaptan pilotlar bile istihdam edilebilmektedir. THY’nin nitelikli kabin memuru açığı vardır ve bu açık yeni istihdam ile değil mevcutların yasalara aykırı olarak fazla çalıştırılması ile giderilmek istenmektedir. Yorgun personel ile uçuş çok tehlikelidir Havacılık sektörü 24 saat çalışmayı gerektiren bir sektördür. Uçulan noktalar ve uçak sayısındaki artışlar çok ciddi bir personel sorunu yaratmakta ve bu sorun var olanları fazla çalıştırarak aşılmak istenmektedir. Yorgunluk ulaştırma kazalarının %30’nun nedenidir. Ticari havacılık operasyonlarında ölümlü kazaların %70’i insan hatası ile bağlantılıdır.Yorgunluk ise toplam ölümlü kazaların %2o’sine yol açmaktadır. THY başka havayollarının aksine gece uçuşlarmda kısıtlamaya gitmeyi asla düşünmüyor ve greve neden olan toplu sözleşme müzakerelerinde bu konuları tartışmaya bile açmak istemiyor. Oysa bugüne kadar THY de bir kaza yaşanmaması tamamen büyük şanstır ve bu şansın sonsuza kadar sürmeyeceği açıktır. Greve zorlanmanın nedeni başka THY Hava-İş sendikasını açıkça grev yapmaya zorlamıştır. Bir yandan bu zorlamayı yaparken diğer yandan işçiler üzerinde terör estirerek çalışanların greve katılmalarını önlemiştir. Yeni bir iş bulmanın zorluğunu bilen çalışanlar yürekleri kan ağlayarak bu teröre boyun eğmişlerdir. THY deki grevin ücret düzenlenmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesinden çok daha farklı başka bir boyutu vardır. THY bir kamu kuruluşudur. Siyasi iktidarın başı ülkede özgür sendikacılığı yok edip kendisine biat eden sendikalar yaratmak istemektedir. Hava-İş’in değerli başkanı Atilay Ayçin sendika özgürlüğün korunması gerektiğine, bunun demokrasinin ön koşulu olduğuna inanan bir avuç sendikacıdan biridir ve siyasi iktidarın başı onu yok etmek istemekte ve onu başarılı olamayacağını sandığı greve zorlayarak çalışanın gözünde küçük düşürmek istemektedir. THY’ye karşı tüketici boykotu Demokrasiye, özgür sendikacılığa inananlar ve iktidarın ve THY yönetiminin zulmüne karşı çıkmak isteyenler Hava-İş sendikasına destek vermek için THY uçuşlarına karşı bir tüketici boykotu başlatabilir mi? Boykot çağrısı yapmanın ve boykota katılmanın ne Ceza Kanununda ne de Rekabeti önleme Yasasmda bir cezası yoktur. THY çalışanlarının insan onuruna yaraşan koşullarda çalışmalarını sağlamak ve sendika özgürlüğünü korumak için sivil toplum örgütleri, yurtseverler ve uluslar arası sendikalar THYnin işçilerine saygın gösterip sözleşme imzalamasına kadar THY ile uçmama kampanyası başlatırlarsa acaba nasıl olur?