Çaykur’da Toplu iş görüşmesi yapma yetkisini Öz Gıda İş Sendikası’na vermesi ile başlayan yargı süreci, geçtiğimiz ay sonuçlanmış, Yargıtay’ın verdiği onama kararıyla; Bakanlıkça haksız şekilde Öz Gıda İş’e verildiği ortaya çıkan yetki, Hukuk’tan geri dönmüştü.

2008 yılında Hak İş’e bağlı Öz Gıda İş Sendikasının Çaykur’da başlattığı örgütlenme çalışmaları sonrası yaşanan sendikal mücadelede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, çoğunluğa sahip olduğu gerekçesiyle toplu iş görüşmesi yapma yetkisini Öz Gıda İş Sendikası’na vermesi ile başlayan yargı süreci, geçtiğimiz ay sonuçlanmış, Yargıtay’ın verdiği onama kararıyla; Bakanlıkça haksız şekilde Öz Gıda İş’e verildiği ortaya çıkan yetki, Hukuk’tan geri dönmüştü. Çaykur’da çoğunluğa sahip sendikanın Tek Gıda İş olduğunun hukuken tescillenmesinin ardından, Ankara’da toplu iş sözleşmesi için görüşme hazırlığı yapan Sendika’nın ilk Başkanlar Kurulu toplantısı Rize’de yapıldı.

Şükürler olsun

Tek Gıda İş Sendikası Rize Şubesinde yapılan Başkanlar Kurulu toplantısı öncesi Sendika üyesi işçilere yönelik bir konuşma yapan Genel Başkan Mustafa Türkel, “Bu günleri bizlere gösteren Cenab-ı Allah’a şükürler olsun” diyerek sözlerine başladı.

55 yıldır Çaykur’da örgütlü olan Tek Gıda İş Sendikası’na karşı, sendikacılık görüntüsü verilerek Çaykur’da örgütlenme çalışması başlatıldığı 2008 yılından bu yana geçen 4,5 yılda Çaykur işçisinin hak kayıplarına uğrayarak mağdur edildiğini ifade eden Türkel, bu sancılı süreç boyunca sendikasını terketmeyen, dimdik ayakta kalan onurlu Çaykur işçilerine teşekkür ederek, “Bu teşekkür, bizimle birlikte mücadele eden işçi kardeşlerimizedir. Bu teşekkür, süreç boyunca büyük oranda tarafsız davranan Rize’nin yerel basınınadır. Bu yöreden çıkan bu sesin Türkiye’ye yayılmasında etkili olan basına buradan Sendikam adına bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Çünkü çok önemli bu; basın tarafsızlığını kaybederse, işlevini yerine getirmez, kamuoyunu aydınlatma görevini yanlı yapar ise; kirliliğe yol açacak şekilde olumsuzluklar ortaya çıkar. Bunun sonucu olarak da ülkede taşlar yerinden oynar. Bu teşekkür, basınla beraber, yasaları uygulayan, Bakanlık bürokratları ile işbirlikçilerinin usulsüzlüklerini sağlıklı şekilde incelemeye tabi tutarak, kamu vicdanını rahatlatan kararları alan yargı mensuplarımızadır.” diye konuştu.

“Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım”

Türkel konuşmasına şöyle devam etti: “Dört buçuk yıla yakın bir sürede Çaykur işçileri, Tek Gıda İş Sendikası üyeleri mağdur oldu. Çaykur işçisi ile beraber çay üreticisi ve bölge esnafı da bu süreçten olumsuz etkilendi, insanların psikolojisi bozuldu. Baskılarla, zulümlerle insanlar huzursuz edildi. Bu süreç bitti artık. Bu süreci yok saymadan ama üzerini hafif bir şalla kapatarak yeni bir döneme girdiğimizin bilincindeyiz. Bu yeni süreçte yol almak için sizlerle birlikteyiz. Eksiklerimizi, noksanlarımızı, her birimiz kendimizi gözden geçirerek bugünlere geldik. Geldiğimiz noktada artık hata yapma lüksümüzün olmadığı bilinci ile hareket ediyoruz.”

Çok daha etkin olacağız

“Bizler ÇAYKUR’a, ÇAYKUR işçisine eskisinden daha da çok sahip çıkmak, Rize’ye, Trabzon’a, Artvin’e, çaya ve çayla ilgili olarak, bu yöredeki işsizlere, bu yöredeki esnafa, bu yörenin halkına daha yakın olacağız. Bölgenin sosyal ve kültürel hayatında daha etkin şekilde yer alacağız.”

Gerekirse grev yaparız

Çaykur işçisinin 4,5 yıldır uğradığı haksızlık ve hak kayıplarının telafisi için ne yapılması lazım geliyorsa onun yapılacağını kaydeden Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, “Bunun sonu grev olursa ne olur? Diyorlar ki, Çaykur’da grev olmaz. Hayır, eğer biz işçi sendikası isek ve Çaykur işçisinin alın teri için bir şey yapılacaksa bunun için grev gerekiyorsa greve kadar gideriz. Ama şunu söylüyoruz; bizim işimiz üzüm yemek. Bizim işimiz işletmemize zarar vermeden çalışanlarla birlikte, işçisiyle üreteniyle birlikte bu işletmeleri haksız rekabete yol açmayacak şekilde güçlü kılmaktır. Biz Tek Gıda olarak üreticilerimiz adına da bu sorumluluğu taşıyan bir sendikayız.” şeklinde konuştu.

Bizi Çaykur düşmanı yapmak isteyenlerin alnını karışlarız

Çaykur’u ve Çaykur işçisini kendi emelleri dâhilinde kullanmak isteyen, sendikal mücadele adı altında Çaykur’u sahada bitirmek isteyen, kimi zaman buna alet olan yerel siyasileri, yerel bürokratları ve bu işin içerisine dahil olan herkesi uyardıklarını söyleyen Türkel, “Onlar Çaykur’u bizim kadar sevemezler ve düşünemezler. Mücadelemizi Çaykur düşmanlığına çevirmek isteyenlerin alnını karışlarız. Biz üretimimizi de yapacağız, aynı çayı fabrikamıza götürüp satacağız da… Müstahsilimiz çayı üretmek için nasıl gayret sarf ediyorsa, o çayı fabrikalarda işleyip en kaliteli çayı üretmek için alın teri döken işçimizin hak ettiği parayı alması için mücadele edeceğiz.” dedi.

Herkes hak ettiğini alacak!

Çaykur işçisinin kayıplarının telafi edilmesi adına Tek Gıda İş Sendikası olarak gereken bütün mücadeleyi ortaya koyacaklarının altını çizen Türkel, “Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Çaykur’da yapılacak toplu iş sözleşmesinden de yalnızca Tek Gıda İş Sendikası üyeleri yararlanacaktır. Bu sözleşmeye imza attığımız tarihte sendikamızın üyesi olmayanlar, bu haklardan yararlanamayacak. Toplu sözleşmeden yararlanmak isteyenlere son çağrıdır bu. O işçilerimizi kandıranlar, onları kendilerinin yetkili sendika olduğuna inandıranlar bu huylarından vazgeçsinler. Ve onlara inananlar bilsinler ki, bu sözleşme sonunda sadece Tek Gıda İş üyeleri bu imkanlardan yararlanacaktır. Toplu sözleşme imzalandığı gün sendikamızın üyesi olmayanlar, bizim muvafakatımız olmadan tek kuruş alamazlar. Biz görevimizi yaptık ancak bundan sonraki süreçte herkes hak ettiğini alacaktır.” ifadelerini kullandı.

Hz. Ömer’in adaleti…

Yaklaşık 5 yıldır bu mücadeleyi verdiklerini hatırlatan Türkel, yapılacak olan toplu iş sözleşmesinin 2 yıllık olacağını bildirerek, şunları söyledi: “Şimdi bu toplu iş sözleşmesi 2 yıllık bir süreyi kapsayacak. Bizler Çaykur işçisine haksızlık yapanlara son çağrımızı yapıyoruz. Artık işçinin rızkıyla oynamayın, herkes işine baksın. Biz işimizi iyi yapan bir sendikayız, kimse bizi bu saatten sonra sınamaya da kalkmasın. Biz mücadelemizi her zaman adam gibi veririz. Büyüklük kompleksi içinde olanlardan değiliz. Hz. Ömer’in adaletini, Hz. Ömer’den bahsederek sağlayamazsınız; Fırat’ın kenarında bulunan kuzunun sorumluluğunu hissederek sağlayabilirsiniz.”

Mahkemeye gitmeden referandum önerisi

“Bu ülkenin bakanı, başbakanı, bürokratı, herkes bu ülkede insanların demokratik tercihlerine saygılı olmak zorundadır. İşçinin sendika seçme hakkına herkes saygı duysun. Kimse mahkeme kapılarında yıllarca süren davaları bekleyerek mağduriyet yaşamasın. İşyerinde işçilerin 1/5′inin imzası ile referandum yapılmasının yolunu açalım. Referandum’da Tek Gıda çıkarsa Tek Gıda, yok eğer başka bir sendika çıkarsa biz ona saygı duyacağız. Mahkemeye giderek işçilerin mağduriyet yaşamasını böylece önleyelim. Bu çağrımı Türk İş’e, Hak İş’e, DİSK’e, konfederasyonlara ve tüm sendikalara yapıyorum. Biraraya gelip bir protokol yapılarak bu iş rahatlıkla çözülebilir. Referandumda ne çıkarsa herkes bunu kabul eder, mahkemeye gidilmez, kimse de mağduriyet yaşamaz, hak kaybına uğramaz…”

Yasa taslağı bu şekliyle çıkamaz

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca taslak olarak hazırlanan Sendika Yasa Tasarısı’nın içinde kabul edilemez maddeler olduğunu ve bunların düzeltilmesi gerektiğini aktaran Türkel, “Bu taslak, bu şekliyle yasalaşır ve yürürlüğe girerse, işçi olmayan veya o iş kolunda çalışmayanlar bile sendika kurucusu olabilecek. Bu, çirkindir, ayıptır. Diğer taraftan, bir iş kolunda sendikal faaliyetlere devam edebilmek için yüzde 3 barajı getirilmesi öngörülüyor. Bu madde yürürlüğe girerse Türkiye’nin en büyük sendikaları bile 5 yıl içinde kapılarına kilit vurur. Yine taslağa göre, 30 ve daha az işçi çalıştıran işyerleri, işçileri çıkardıklarında dava edilse de tazminat ödemeyecek. Böyle bir anlayış olabilir mi? İnsanların haklarını hukuk yoluyla aramalarını engelleyen bir yasa olabilir mi? Bu taslak, sendikacılığı yok etmek üzere hazırlanmıştır. Bu şekliyle yasalaşmasına şiddetle karşıyız. Bu vebalin altından kimse kalkamaz. Sayın Bakan’a ve Sayın Başbakan’a buradan sesleniyorum: 12 Eylül sonrası yapılan darbe ürünü yasanın değiştirilmesi onurlu bir davranıştır ama hazırladığınız yasa taslağında karşı olduğumuzu ifade ttiğimiz bu maddeleri lütfen düzeltin. Yoksa yasa yapan bakan değil, sendika ve işçi düşmanı bakan olarak anılırsınız.” diye konuştu.

Başkanlar Kurulu toplantısı bugün sona eriyor

İki gün süren toplantıya; Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel’in yanısıra, Genel Sekreter Mecit Amaç, Genel TEŞKİLATlanma SEKRETERİ Recep Ali Çelik, Genel EĞİTİM SEKRETERİ Mustafa Akyürek, Rize Bölge Temsilcisi Özcan Mete, Rize 1 Nolu Şube Başkanı Ziya Aksoy, Rize 2 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Çiftçi, 3 Nolu Şube Başkanı İsmail Rakıcı, 4 Nolu Şube Başkanı Fevzi Akınç, Trabzon Şube Başkanı Behzat Nuhoğlu, Doysan Temsilcisi Mustafa Yüksel, Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Ayhan Türker, Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Ali İhsan Çil, Eskişehir Şube Başkanı İbrahim Ören, İzmir 7 Nolu Şube Başkanı Kemal Köse, İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Nuri Yılmaz, İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Latif Gökçay, Balıkesir Şube Başkanı Naim Özmen, Bursa Mustafakemalpaşa Şube Başkanı Engin Öz, Bursa Şube Başkanı Zeki Ertürk, İstanbul Anadolu Yakası Şube Başkanı Aslan Şirin, İstanbul Şube Başkanı Yunus Durdu katıldı.