TEKGIDA-İŞ BASIN AÇIKLAMASI
Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı 1. İhtisas Kurulu Başkanlığının vermiş olduğu ÇAYKUR´la ilgili raporun hukuksal olarak hiçbir karşılığının olmadığına dikkat çeken Tekgıda-İş Sendikası adli tıp anabilim dalı başkanlığı unvanını ortaya koyarak rapor hazırlayan bilim adamını kınadı.

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ADLİ TIP ANABİLİM DALI 1. İHTİSAS KURULU BAŞKANLIĞI SIFATI VERİLMİŞ OLAN BİR ZATIN, KONUMUNU VE SORUMLULUĞUNU SUİSTİMAL EDEREK VE BİLİM ADAMI AHLAKINI ÇİĞNEYEREK ÇAYKUR’DA OYNANAN OYUNA RAPORUYLA ALET OLMASINI KINIYORUZ! TÜRKİYE’DE HUKUK ADINA ENDİŞE DUYUYORUZ! YARGI ÖNÜNDE BU KİŞİDEN HESAP SORUYORUZ!
ÇAYKUR’da çalışan işçilerin çoğunluğunun sendikamıza üye olmasına rağmen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hukuka aykırı kararıyla TİS yetkimiz gasbedilmişti. Yılmadık, gerçekleri haykırdık. Hukuka ve yargıya inandık. Konuyu mahkemeye taşıdık. Yargı sürecinde doğrular açığa çıktı. Haklılığımız tescillendi. Yerel Mahkeme lehimize karar verdi. Karşı tarafın temyizi üzerine de Yargıtay’da inceleme sırasını beklemekte.
Ancak, hak etmediği yetki peşinde koşan Öz gıda-iş, şimdi de yeni oyunlarla, ÇAYKUR TİS yetkisini engelleme, işçilerin sözleşme haklarını baltalama peşinde. Biliyor ki davayı kaybedecek, bu kez de şeytana pabucunu ters giydirmeyi deniyor. Ne yazık ki, bu gayrı ahlaki oyuna kendisine Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı 1. İhtisas Kurulu Başkanlığı görev ve sorumluluğu verilmiş bir bilim adamı da alet olmuş bulunuyor.
FOTOKOPİ ÜZERİNDE İMZA TESPİTİ YAPILIYOR
Öz gıda-iş Sendikası, dava dosyasından fotokopi çekerek aldığı, sendikamıza üye 3000 kişinin üyelik fişini, yukarıdaki unvanı taşıyan Sn. Serhat Gürpınar’a, kendileri adına özel olarak incelettiriyor ve Sn. Gürpınar da bu fotokopi üyelik fişleri altındaki imzaları, nereden bulunduğu belli olmayan (aynı zamanda da fotokopi olan) imza örnekleriyle karşılaştırarak, imzaların aynı elden çıkmadığına dair rapor veriyor.
Böyle bir raporun hukuken hiçbir değerinin olmadığı tarafımızdan gayet iyi bilinmektedir. Ama rahatsız edici olan şudur: Sn. Serhat Gürpınar hazırladığı raporu, elbette ki Adli Tıp Kurumu adına değil, kendi bireysel incelemesi olarak vermiştir. Ancak, altına imza atarken, Adli Tıp Kurumu’ndaki görev unvanını kullanmaktan çekinmemiştir.
Her ikisi de fotokopi olan bir belgede yer alan imzaların, nasıl ve hangi bilimsel yöntemle karşılaştırıldığı belli değildir. Sn. Gürpınar’ın hazırladığı raporda, zahmet edip incelemenin fotokopi belgeler üzerinden yapıldığına dair bir açıklama bile yer almamaktadır.
Oysa gayet iyi bilinmektedir ki, imzaların hangi şahsın elinden çıktığının tespit edilebilmesi için fotokopi değil, “ıslak imza” ya ihtiyaç vardır. Sn. Gürpınar’ın inceleyebileceği ve karşılaştırabileceği böyle bir imzalı belge yoktur. Buna rağmen, Sn. Gürpınar, fotokopi belgeler üzerinden inceleme ve karşılaştırma yaparak, hem de sahte olduğuna dair bir rapor yazıp, altına da imza atabilmiştir.
KURUMUN İTİBARI ZEDELENMİŞTİR
Yapılan ahlaki olarak büyük bir ayıptır. Halihazırda üstlenmiş olduğu görev itibarıyla büyük bir sorumsuzluktur. İşgal ettiği konum adına da suistimaldir.
Sn. Gürpınar’ın görev aldığı kurum, nihai olarak “adaletin en tartışmasız ve kesin olarak tecelli ettiğine” inanılan, hazırladığı raporlarla sayın yargıçlarımızın kararlarına dayanak olan bir kurumdur.
Böyle bir kurumda görev alan bir kişinin hiç değilse temsil ettiği kurumun itibarını ve sorumluluğunu düşünerek hareket etmesi asıl olmalıdır. Daha da önemlisi bir bilim insanı olarak, bilime saygı göstermesi, bilim ahlakı ilkelerinden taviz vermemesi gerekmektedir.
ÖZ GİDA İŞ KAYBEDECEĞİNİ ANLADI YENİ OYUNLAR PEŞİNE KOŞUYOR
TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak, Öz gıda-iş Sendikası’nın böyle bir özel rapor hazırlatma peşinde niye koştuğunu gayet iyi anlıyoruz. Yetkiyi kesin olarak kaybedeceklerini anladıkları anda, işi baltalamak, TİS yetkisini sürüncemede bırakmak için yeni ayak oyunları tezgahlama peşindeler. Bunlar, Özgıda-iş’ten beklediğimiz ve şaşırmadığımız manevralar.
Ama bir bilim adamına böyle bir oyuna alet olmayı yakıştırmamız ve hoş görmemiz asla söz konusu olamaz. O nedenle, Sn. Gürpınar hakkında C. Savcılığı’na şikayet başvurusu yapılmıştır. Sn. Gürpınar’ı alenen kınıyoruz. Hukuk adına, “adaletin kimlere teslim edildiği” düşüncesiyle endişe duyuyoruz.
Bununla birlikte, Sn. Gürpınar’ı ve bilimsel ahlak anlayışını ortaya koyarak, kamuoyunu ve hukuk camiasını bilgilendirmenin de bir görev olduğuna inanıyoruz. Takdir kamuoyu vicdanınındır”denildi