TEKEL İŞÇİSİNİN ŞİKAYET ETTİĞİ MİLLETVEKİLLERİ
TEKEL İŞÇİSİNİN ŞİKAYET ETTİĞİ MİLLETVEKİLLERİ

Diyarbakır ve Muş’tan Ankara’ya “ekmek kavgasına” gelen TEKEL işçileri, iki milletvekilini işaret etmişlerdi. Bu “iki vekil” MHP Milletvekili Sayın Kamil Erdal Sipahi tarafından TBMM kürsüsünden de dillendirilmişti.
Sipahi şöyle demişti;
“TEKEL işçilerimizi ziyarete gitmiştik. Diyarbakırlı ve Muşlu TEKEL işçisi kardeşlerimizin arasında bulduk kendimizi. O zaman bize şunu ifade etmişlerdi: Şubat 2008’de bir AKP’li sayın milletvekili TEKEL fabrikasını ziyaret ediyor ve ‘Size şeref sözü, fabrikanız kapanmayacak, işlerinizi kaybetmeyeceksiniz.’ diyor. İsmi, görüntüsü ve ses kayıtları TEKEL işçilerimizde mevcut. Gene aynı Diyarbakırlı TEKEL işçileri, 200 dönümden fazla paha biçilmez TEKEL arazisinin bir başka AKP’li milletvekiline peşkeş çekileceğini iddia ettiler. Ben bu sayın milletvekillerinin isimlerini burada zikretmeyeceğim, Diyarbakırlı sayın işçilerden kendileri öğrenirler.”
Demek ki neymiş?!.
İktidara mensup iki milletvekili… Biri, TEKEL işçisine namus sözü vererek fabrikalarının kapanmayacağını söylüyor!.. Oysa, o söz verildiğinde bile TEKEL fabrikalarının defteri çoktan dürülmüştü!.. Öteki vekil ise TEKEL arazisini kapatma peşinde…
Bu iddialar doğru mu?!.
Aynen Sayın Sipahi’nin söylediği gibi, Diyarbakırlı işçiler olayı isim isim anlatıyorlar!.. Yeter ki “dinlemek” isteyen olsun. İsimleri çok açık veriyorlar.
Bu meseleyi kimin araştırması gerekir?!
Direkt Başbakan’ın!!. Neden?!! Çünkü kendileri, özellikle bu “TEKEL” camiası üzerine, “Yetim hakkı yedirmem” gibi iddialı bir sözün sahibidir…
İşçi’nin talebine bile “Yetim hakkı yedirmek olur o talebi karşılamak” diyen Başbakan’ın partidaşları yetimin hakkı bir yana, yedi sülalesini götürmekle töhmet altında bırakılmış durumda!..
Hem de TBMM kürsüsünde!..
Acaba Erdal Sipahi, bu “Yetim hakkı gaspı”nı aktarırken, o muhterem vekiller salonda mıydılar?..
Çok utanmıştır herhalde her ikisi de, ne dersiniz?..
Başbakan, son Katar seyahatine giderken gazetecilere “AK Parti iktidarı döneminde TEKEL’in ne gayrimenkulü ve ne de menkulü kimseye peşkeş çekilmemiştir” demişti…
Bu sözleri de koyun, “Yetim hakkı yedirmem” lafının üzerine…
Biz de tekrar edelim, “Bizzat Başbakan araştırmalı bu durumları” diye.
Zira ortalık, “TEKEL malını yemeyen domuz” türü uyanıklardan geçilmiyor gibi…
Baksanıza, “Kurumun İstanbul Unkapanı’ndaki 5 katlı genel müdürlük binası MALİye Hazinesi’ne (yani Milli Emlak’a) devredilmiş. Bu kararı Özelleştirme Yüksek Kurulu almış. Özelleştirme Yüksek Kurulu kim? Başbakan Tayyip Erdoğan, MALİye Bakanı Mehmet Şimşek, Devlet Bakanı Ai Babacan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz. Başbakan ve 4 bakanı 22 Mayıs 2009 tarihinde 2009/27 sayılı kararla TEKEL’in Unkapanı’nda Haliç’e ve Marmara’ya bakan değerli 5 katlı binasının MALİye Bakanlığı’na hibe edilmesi kararını alıyorlar. Binada çalışan 300 genel müdürlük mensubu, 1 Ocak 2010’da TEKEL’in İstanbul Kartal Cevizli’deki yerleşkesine gönderiliyor. MALİye Bakanlığı, boşalan binayı 4 özel hastanesi bulunan Medipol Grup’a (Metropolitan Sağlık Hizmetleri A. Ş.) tahsis ediyor.”
Burada bir “yetim hakkı” yoktur tabii..
Peki TEKEL’in “Paşabahçe fabrikasında” saçı bitmedik yetim hakkı var mıdır!..