Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
09 Mayıs 2022
TEKEL İŞ YERLERİ İÇ YÖNETMELİĞİ (1947)

Türkiye’de toplu sözleşme uygulamalarının yaygınlaşması öncesinde, 3008 sayılı İş Kanunu uyarınca işyerlerinde kabul edilen ve uygulanan iç yönetmeliklerle işçilere bazı haklar tanınmıştır.

TEKEL İŞ YERLERİ İÇ YÖNETMELİĞİ (1947)

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ

Bu iç yönetmelikler, 1963 yılında 274 sayılı Sendikalar Yasası ve 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasasının kabul edilmesinden sonra 1964 yılında birçok kamu kesimi işyerinde bağıtlanan ilk dönem toplu iş sözleşmelerinin temelini oluşturmuştur.

3008 sayılı İş Kanunu 8.6.1936 tarihinde kabul edildi, 15.6.1936 tarihinde yayımlandı ve yayımından bir yıl sonra yürürlüğe girdi. İş Kanunu’nun 29. maddesine göre, “işveren, iş şartlarını ve işçilerin tabi tutulacakları inzibat, sağlık koruma ve iş emniyeti icaplarını gösterir bir dahili talimatname yapmağa mecburdur. Bu talimatnamelerde bulunması lazım gelen hususlar, işbu kanunun mer’i yete girdiği tarihten itibaren üç ay içinde İktisat Vekaletince tespit ve ilan olunur. Dahili talimatnameler her işin bulunduğu vilayette İktisat Vekaletince işbu kanunun tatbikına memur edilen makam tarafından tasdik olunmakla mer’i yet kesbedir.” Bu maddede talimatnamelerin işyerinin işçiler tarafından görülebilecek yerlerine asılması ve isteyen işçilere birer suretinin verilmesi de öngörülüyordu. Bu madde, 25 Ocak 1950 gün ve 5518 sayılı Yasayla değiştirildi.

İktisat Vekaleti İş Dairesi Reisliği iç yönetmeliklerin ihtiva edeceği hususlar hakkında 15.9.1937 tarihinde bir resmi tebliğ yayımladı. (Resmî Gazete, 15.9.1937, No.3709) İş Dairesi Reisliği, iç yönetmeliklerle ilgili olarak 1947 yılına kadar sekiz adet tebliğ ve genelge çıkardı. (Bkz. Çalışma Bakanlığı, Çalışma Mevzuatı, Cilt II, Yay.No.17, Ankara, 1949, s. 649-655)

Tekel işyerleri için İş Yerleri İç Yönetmeliği, Çalışma Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından 13.6.1947 tarihinde ve Gümrük ve Tekel Bakanlığı İnceleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığı tarafından 17.6.1947 tarihinde onaylandı ve 1 Ağustos 1947 tarihinde yürürlüğe girdi.

Tekel işyerlerinde 1947 yılında çalışan işçiler henüz etkili bir örgütlülük altında değillerdi. Ancak, çeşitli nedenlere bağlı olarak, iş yeri iç yönetmeliği ile, 3008 sayılı İş Yasasının tanıdığı hakların ötesinde bazı haklara sahiptiler. Bu haklar, 788 sayılı Memurin Yasası ile memurlara tanınan hakların gerisinde olmakla birlikte, özel sektör işyerlerinde tanınan ve uygulanan hakların ötesindeydi. Bu iç yönetmelik ve uygulamalar, 1964 yılında ilk dönem toplu iş sözleşmelerinde de etkili oldu.

1947 yılına kadar Tekel işyerlerinde çalışanlar 3008 sayılı İş Yasası uyarınca Yüksek Hakem Kurulu’na intikal eden bir toplulukla iş ihtilafı çıkarmadılar.

İş Yerleri İç Yönetmeliği’nin yayımlandığı 1947 yılında Tekel işyerlerinde işçi sendikaları da kurulmaya başlanmıştı. Kemal Sülker’in verdiği bilgiye göre, tütün-içki işkolunda 1947 yılında kurulup 1954 yılında faaliyetini sürdüren sendikalar şunlardı (Sülker, K., Türkiye’de Sendikacılık, Sendika Kültürü Serisi No.1, İstanbul, 1955, s.85-86):

-Tütün İşçileri Sendikası (Bursa)

-Paşabahçe İspirto Fabrikası İşçileri Sendikası (İstanbul)

-Tekel Likör, Kanyak Fabrikası İşçileri Sendikası (İstanbul)

-Yaprak Tütün Bakım ve İşletme İşçileri Sendikası (İstanbul)

-Bira Fabrikası İşçileri Sendikası (İstanbul)

-Tekel Kutu Fabrikası İşçileri Sendikası (İstanbul)

-Tütün ve Sigara Sanayii İşçileri Sendikası (İstanbul)

-Tütün İşçileri Sendikası (İzmir)

-Tekel Tütün İşçileri Sendikası (Samsun)

-Tütün ve Sigara Sanayii İşçileri Sendikası (Samsun)

Bu örgütlenmeler içinde tarihi en eskilere giden, İzmir Tütün İşçileri Sendikası idi. Bu, 1926 yılında İzmir Tütüncüler Cemiyeti adıyla kurulan ve üyelerine sağlık hizmeti sağlayan bir örgüttü ve 10 binin üstünde üyeye sahipti. 1947 yılında İzmir Tütün İşçileri Sendikası’na dönüştü. 1947 yılında Tekel Genel Müdürlüğü Mensupları Yardım Cemiyeti (İstanbul, kuruluş 11 Şubat 1944), İnhisarlar Kutu Fabrikası İşçileri Ölüm Yardım Derneği (İstanbul), Tekel Mensupları İstihlak Kooperatifi (İstanbul) ve Tekel Mensupları Yapı Kooperatifi (İstanbul) de faaliyet gösteriyordu.

YÖNETMELİĞİN KAPSAMINDAKİ İŞYERLERİ

1 Ağustos 1947 tarihinde yürürlüğe giren Tekel Genel Müdürlüğü İş Yerleri İç Yönetmeliği (Tekel Genel Müdürlüğü, İş Yerleri İç Yönetmeliği, İstanbul, 1947, 38 s.) aşağıdaki işyerlerinde uygulanacaktı:

Tütün Fabrikaları: İstanbul (Cibali), İzmir (Alsancak), Samsun, Adana, Malatya Fabrikaları ve Bitlis Atölyesi;

Müskirat Fabrikaları: Ankara Bira (Gazi), İstanbul Bira (Bomonti), Likör ve Kanyak (Mecidiyeköy), Paşabahçe İspirto ve Rakı (Paşabahçe), İzmir Şarap ve İspirto (Halkapınar), Tekirdağ Şarap, Ürgüp Şarap, Elâzığ Şarap, Gaziantep İçki, Diyarbakır İçki);

Deneme şarap evleri, şarap genel kav ve imlâhaneleri, rakı imalathaneleri;

Müteferrik işletmeler: İstanbul Yedek Parça ve Tamir Atölyesi (Cibali), İstanbul Kutu Fabrikası ve Matbaası (Cibali), İstanbul Kibrit Fabrikası (Büyükdere), İyidere Kereste Fabrikası (İyidere-Rize), Tatava Kereste Atelyesi (Tatava, Bolu), İstanbul Kereste Deposu;

Tuzlalar;

Yaprak tütün işleme ve bakım işyerleri;

Çay depoları ve işleme evleri;

Nakliyat işyerleri ve transit ambarları;

Ham madde, malzeme ve mamulât ambarları;

Başmüdürlük ve müdürlüklere bağlı satış depoları ve transit ambarları ile müteferrik teşekküller.

DENEME SÜRESİ

“İşe yeni alınan her işçi işe alındığı tarihten itibaren en çok bir ay tecrübeye tabidir. Usta ve nezaretçi grubuna dahil işçilerin tecrübe müddeti altı aydır. Tecrübede çalıştırılan işçiler hakkında da bu yönetmelik ahkâmı tatbik olunur.” (M.24)

“Tecrübe devresi esnasında işe elverişli olmadığı anlaşılan işçinin işine evvelden haber vermeksizin nihayet verilir.” (M.27)

“27nci madde mucibince işine nihayet verilen işçilerin çalıştığı günlere ait ücretinden başka bir şey istemeğe hakları yoktur.” (M.28)

ASGARİ ÜCRET VE ÜCRET ZAMLARI

3008 sayılı İş Kanunu’nun öngörmesine rağmen, 1947 yılında Türkiye’de asgari ücret uygulanmıyordu. Ancak Tekel işyerlerinde bir asgari ücret vardı.

“İşe alınan işçilere yoklamada tayin olunan grubu üzerinden başlangıç ücreti verilir. Ancak usta ve nezaretçilerle mütehassıs imalat işçilerine yoklamada tespit edilen sınıfın ücreti Genel Müdürlüğün tasvibile verilir.” (M.20)

“Muhtelif gruplara mensup işçilerin asgari başlangıç ücretleri (M.51):

“Tecrübe devresinde işçiye başlangıç ücreti verilir.” (M.51)

Ücret zamlarını Genel Müdürlük belirliyordu: “Muhtelif işçi gruplarına mensup sınıfların zam müddetleri Genel Müdürlükçe tayin olunur.” (M.125)

“Müddetini dolduran bir işçinin zam görmesi için san’at veya mesleğinde liyakat itibariyle terakki göstermiş olması şarttır.” (M.126)

“İşçi postalarında gece çalışanlara gece mesaisi için zam verilmez.” (M.52)

“Ekonomik sebeplere veya mahalli işçi ücret rayiçlerindeki değişikliklere göre Genel Müdürlük müesseselerinin herhangi birinde veya bir kısmında çalışan işçilerin ücretlerini İş Kanunu’nun 53’üncü maddesine mugayir olmamak ve aynı kanunun 34’üncü maddesi hükümlerine tevafuk etmek şartile artırıp eksiltebilir.” (M.53)

ULUSAL BAYRAMDA VE HASTALIKTA ÜCRET ÖDEMESİ

1947 yılında işçiler genel tatillerde ve Ulusal Bayram günü ücretsiz izinli sayılıyorlardı. Tekel işyerlerinde ise Ulusal Bayram günü ücretli izin uygulanıyordu: “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı müstesna olmak üzere kapalı tatil günlerinde işçilere ücret verilmez.” (M.59)

Hastalık durumunda işçiye yarım yevmiye ödeniyordu ve belirli haklar tanınıyordu:

“İş kazası, mesleki hastalık ve analık hallerinin dışında kalan hastalıklar dolayısıyla işine devam edemeyen işçilerin günlük ücretleri (tatil günleri hariç) yarım yevmiye olarak verilir.” (M.72)

“İş kazası ve meslek hastalıkları dışında kalan hastalıklarda birinci günden itibaren yapılacak akçeli yardımlar için işçinin Tekel Genel Müdürlüğünün herhangi bir yerinde sürekli olarak 6 aydan beri çalışmış olması şarttır.” (M.73)

“Akçeli yardım, işçinin hastalığına ait raporun idare doktoru, bulunmadığı yerlerde Hükümet veya Belediye doktoru tarafından tasdiki tarihinden başlamak üzere hastalığın devamınca ve aşağıdaki şartlarla yapılır.

a) İş yerinde on seneye kadar çalışmış bulunanlara 6 hafta;

b) On seneden fazla çalışmış bulunanlara 12 hafta.

Bu süreler sonunda işe başlayacak durumda olmayanların işlerine son verilir.” (M.74)

“74’üncü maddedeki süreler geçtiği halde işçinin iyileşemeyeceği iş yeri doktoru, bulunmayan yerlerde Hükümet veya Belediye doktoru tarafından yapılan muayenede anlaşılırsa, işçiye, koruma sandığına dahil bulunmak şartile, mevduatının yarısı nispetinde ikramiye verilir. Bu gibi işçilerin İş Kanunu’nun 13’üncü maddesi hükümlerinden istifade hakları saklıdır.” (M.75)

“Tekel Genel Müdürlüğü iş yerlerinde bulunup da hastalığı 74’üncü maddede yazılı müddetlerden fazla süresi sebebiyle işine son verilmiş olanlardan, iyileşerek tekrar iş isteyenlerin muayeneleri yapılır. İşlerinden faide umulur ve boş yer bulunursa, tercihan yeniden işe alınırlar. Bu gibilerin ilk girişleri tarihinden itibaren kazanmış oldukları kıdem hakları saklı kalır. Ancak, bunlar evvelce çıkarken bir ikramiye veya tazminat almışlarsa bu parayı geri vermeleri şarttır.” (M.76)

Meslek hastalığı ve iş kazası durumunda, İşçi Sigortaları Kurumu’nun verdiği geçici iş göremezlik ödeneği ile işçinin ücreti arasındaki fark işçiye ödeniyordu:

“15 günü geçmeyen mesleki hastalık ve iş kazası hallerinde, Sigorta kurulunca verilmeyen ilk 3 günlük tam yevmiye İdarece verileceği gibi, bu yönetmelik gereğince yapılan diğer yardımlar da saklıdır.” (M.81)

EVLENME, DOĞUM VE ÖLÜM YARDIMLARI

İşçilere evlenme yardımı ödeniyordu: “Bir defaya mahsus olmak üzere, Tekel Genel Müdürlüğü iş yerinde sürekli çalışarak:

3 seneyi dolduranlar için 200 saat tutarı,

5 seneyi dolduranlar için 300 saat tutarı,

10 seneyi dolduranlar için 400 saat tutarı

kadar evlenme yardımı yapılır. Eşlerin her ikisi de Tekel iş yerlerinde çalıştıkları taktirde her iki işçi de yardımdan faydalanır.” (M.130)

İşçilere doğum yardımı ödeniyordu: “Çocuğu dünyaya gelen erkek veya kadın işçiye, İşçi Sigortaları Kurumu tarafından yapılan yardımlar dışında, 25 lira tutarında bir yardım yapılır. Ana babadan her iki işçi de Tekel Genel Müdürlüğü iş yerlerinde çalıştığı taktirde, doğum yardımı yalnız kadın işçiye yapılır.” (M.78)

İşçilere ölüm yardımı ödeniyordu: “Tekel Genel Müdürlüğü iş yerlerinde 6 ay müddetle sürekli olarak çalışmış bulunan ve çalıştığı esnada eceli ile ölen işçilerin, ailelerine derhal cenaze masrafı namı altında maktuen 50 lira verilir.” (M.79)

“Tekel Genel Müdürlüğü koruma sandığına dahil olup iş yerlerinde çalışmakta iken eceli ile ölen işçinin dul karı, ana, rüşt çağına varmamış erkek çocuk veya erkek kardeş, evli olmayan kız veya kız kardeş ve yardıma muhtaç baba veya kocasına, bu sandıktaki birikmiş parasına mücavi bir miktarda ikramiye, temettü ile birlikte, müsavi hisselere taksim suretiyle, verilir.” (M.80)

Kaza nedeniyle ölümlerde bir ikramiye veriliyordu: “Kasd ve kusuru olmamak şartile, kazaya uğrayanlara veya bu yüzden ölenlerin varislerine 4772 ve muaddel 5019 sayılı İşçi Sigorta Kanunu hükümleri dışında, Genel Müdürlükçe prim tarifesi gereğince, bir ikramiye verilir.” (M.82)

HAFİF İŞE GEÇİRİLME

Çalışma yeteneği azalanların uygun bir işe geçirilebilmesi söz konusuydu: “Kaza neticesinde veya meslek hastalığı dolayısıyla hafif işte kullanılması lüzumu, iş yeri doktoru, bulunmayan yerlerde Hükümet veya Belediye doktoru raporu ile anlaşılan işçiler aldıkları ücretle hafif hizmetlere geçirilirler.” (M.85)

ÇALIŞMA SÜRESİ

“Müesseselerde haftalık mesai azami 48 saattir. 42 ve 43’üncü madde hükümleri müstesnadır.” (M.40)

“Kuru ve yaş üzümden soma imali gibi mevsiminde ikmali zaruri olan işlerde, şarap ve tuz istihsalinde ve yaprak tütün işlemesinde mevsiminin bitimine kadar pazarları da çalışılmak üzere 56 saatlik mesai tatbik olunur. Bu takdirde mesai madde 41’de gösterilen saatlerde başlar ve haftanın yedi gününde de 8’er saat çalışılır.” (M.42)

“42. maddede yazılı işlerden maada fabrika ve atelyelerde işlerin tekâsüf ettiği aylarda bir sene zarfında 15 pazarı tecavüz etmemek üzere 8er saatlik Pazar mesaisi yapılır.” (M.43)

“Cumartesi mesaisi hariç diğer günlerde 12-13 arası bir saatlik öğle tatili verilir. Cumartesi günleri 6 saat mesai yapılan iş yerlerinde 10-10.30 arası yarım saatlik dinlenme verilir.” (M.47)

“İş icaplarına göre gayri muayyen zamanlarda ve senede doksan günü geçmemek şartile fazla saatlerle çalışılır. Bu doksan günlük mesai, müesseseyi teşkil eden her kısım veya şube için ayrı ayrı hesaplanır. Kısım teşkilatı olmayan müesseselerde her işçinin bir senede yapacağı fazla mesai doksan günü aşmayacaktır.” (M.49)

YILLIK ÜCRETLİ İZİN

Türkiye’de yıllık ücretli izin ancak 1960 yılında çıkarılan yasayla bir hak olarak getirilmişken, 1947 yılında Tekel işyerlerinde yıllık ücretli izin uygulaması vardı:

“Tekel İdaresi iş yerlerinde sürekli çalışarak:

3 seneyi doldurmuş bulunanlara, senede 1 hafta,

10 seneden fazla hizmeti olanlara 2 hafta ücretli izin verilebilir. (…) Ücretli izne istihkak için, işçinin izin istediği zamana tekaüdüm eden bir sene içinde işe geldiği günler sayısının işletmenin çalışma günlerinin yüzde 90’ından aşağı düşmemiş olması şarttır. Bu izinlerin kullanılma zamanını iş yeri en yüksek amiri tespit eder. (…)

“Bir seneden fazla hizmet görmüş olan işçilere, senede 15 gün ücretsiz izin verilebilir. İşçinin izni bitmeden yazı ile yapacağı baş vurma üzerine, iş yeri en yüksek amiri bir mahzur görmezse bu müddeti bir aya kadar uzatabilir.” (M.132)

ÇALIŞMA KOŞULLARI VE DİSİPLİN

İşyerinde sıkı bir disiplin uygulanıyordu. Yasaklar arasında, tefecilik, iş başında grup halinde toplanıp konuşmak, iş yerlerinde öte beri satmak, iş yerlerine her nevi silah ve cerh edici alet getirmek ve yabancıları iş yerine sokmak da bulunuyordu. “Her işçi iş başı işareti verildiği zaman iş elbisesini giymiş olarak işinin başında bulunmuş olacak, paydos işareti verilmeden işinden ayrılmayacaktır.” (M.87)

“Her işçiye üzerinde kendi numarası bulunan bir marka tahsis edilir. İş yerine girerken kapıdaki levhadan kendi markasını alır ve çalıştığı şubeye girdiği zaman orada bulunan ikinci levhaya markasını asarak işe başlar. Paydos olduğu zaman veya daha evvel işinden ayrılması icap ediyorsa işçi markasını çalıştığı yerin levhasından alıp müessese kapısındaki levhaya asar.” (M.92)

“İşçiler icabında kendilerine gösterilen başka işleri de yapmağa mecburdur.” (M.101)

“Müesseseden dışarı çıkan her işçi kapıda yoklanır.” (M.89)

İŞÇİ KORUMA SANDIĞI

Tekel işyerlerinde bir işçi koruma sandığı da faaliyet gösteriyordu. Ancak bu sandığa üye olabilmek için çeşitli koşullar vardı:

“Tecrübe devresinde işe elverişli olduğu anlaşılan işçi işe alındığı günden itibaren altı ay müddetle çalıştırıldıktan sonra müesseselerdeki işçi koruma sandığına üye olmak hakkını haizdir.” (M.25)

“Mevsime tabi yaprak tütün işlemesi, tuz ve şarap istihsali işlerinde veya arizi ve muvakkat hizmetlerde kullanılan işçiler koruma sandığına aza olamazlar.” (M.26)

İşçilerden kesilen ceza paraları iş koruma sandığına aktarılıyordu: “İşçilerden cezaen kesilen paralar, işçinin mensup olduğu müessesenin işçi koruma sandığına irad kaydolunur.” (M.114)

ÇIRAK ALIMINDA İŞÇİ ÇOCUKLARINA ÖNCELİK

Tekel işyerlerine çırak alınacağında çalışan işçilerin çocuklarına öncelik tanınıyordu: “Çırak seçilirken müesseselerde çalışan işçilerin çocukları tercih olunur.” (M.35)

“Çırak gurubuna mensup işçiler bir iş defteri tutmağa mecburdurlar. Bu deftere her gün yaptığı işleri tarihi ile yazar ve işin taslak resmini ve şeklini çizerek bu iş için kullandığı takımların isimlerini ve şeklini yazar.” (M.36)

“Çırak defterini her ay teknik kısım amiri, olmayan yerlerde imalat amiri imza eder.” (b.37)

DİĞER HABERLER
POLONEZ İŞÇİSİ HAKLARI İÇİN ANKARA’YA YÜRÜYOR
POLONEZ İŞÇİSİ HAKLARI İÇİN ANKARA’YA YÜRÜYOR

Ürdünlü işveren anayasayı çiğnedi; sendikaya üye işçileri işten attı. Yetkililer çözüm üretmedi. Çoğunluğu kadın 146 işçi, Ankara yürüyüşü için ilk adımı yarın atacak.

GIDAYA GÜVEN KALMADI
GIDAYA GÜVEN KALMADI

Sadece ihracattan dönen değil iç pazara üretilen ürünlerde de ilaç kalıntıları gündemde. Yurttaş Tarım Bakanlığı’ndan denetimi arttırmasını ve şeffaf olmasını istiyor.

ENFLASYONU DÜŞÜRECEĞİZ DİYE ÜRETEMEZ OLDUK
ENFLASYONU DÜŞÜRECEĞİZ DİYE ÜRETEMEZ OLDUK

Ekonomi yönetimi Orta Vadeli Program ve sıkılaşma adımlarıyla enflasyonu düşürmeye çalışsa da öngörüler bir türlü tutmadı, hayat pahalılığının azalması bir yana en temel ihtiyaç olan gıdada fiyatlar uçtu.

‘MUTFAKTAKİ YANGIN SÜRERKEN FAİZ İNDİRİMİ ERKEN BİR ADIM’
‘MUTFAKTAKİ YANGIN SÜRERKEN FAİZ İNDİRİMİ ERKEN BİR ADIM’

Yabancı bankaların birçoğu Merkez Bankası’ndan (TCMB) aralık ayında faiz indirim beklerken, ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs ekonomistleri ‘mutfaktaki yangına’ dikkat çekti.