TEKEL EYLEMLERİNİN KİRLETİLMESİNE MÜSAADE EDİLMEYECEKTİR!
TEKGIDA-İŞ Sendikası Genel Yönetim Kurulu HAVA-İŞ Sendikası’na destek vererek, 13 Ekim tarihli protesto gösterisine TEKEL işçisi adı altında katılan kişilerin TEKEL işçisini temsil etmediğini belirtti. Genel Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle:

HAVA-İŞ Sendikası’ndan yapılan açıklamada, “yürürlükteki toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak işçi kıyımı yapıldığı ve 150’ye yakın üyelerinin emekliliklerine kısa bir süre kalmış olmasına rağmen haksız yere işten çıkarıldığı” belirtilerek THY A.O. işletmesi protesto edilmiştir.
TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak, HAVA-İŞ Sendikası üyesi işçilere yapılan bu hukuksuzluğu kınıyor, mücadelelerine destek veriyoruz.
Yarıya yakın hissesi kamuya ait olan bir şirkette toplu iş sözleşmesi hükümlerinin bu denli pervasızca ihlal edilmesi son derece kaygı verici ve düşündürücüdür. Sendikal hak ve özgürlükler konusunda zaten çok kötü bir sicili olan Türkiye’de, bir kamu şirketi böylesine hukuksuz davranabiliyorsa sözün bittiği yer gelmiş demektir.
Kamu yönetiminin adil, hukuka dayalı ve tarafsız olmak yükümlülüğünü yok sayan bu zihniyetten geri dönülmediği takdirde, özel şirketlerdeki hak ihlallerini kim, hangi yüzle denetleyebilecektir? THY A.O. yönetimini Anayasa ve yasalara uygun davranma sorumluluğunu yerine getirmeye, işten çıkarılan işçileri işbaşı yaptırmaya davet ediyoruz.
Bu arada, 13 Ekim günü THY A.O. Genel Müdürlüğü önünde bu uygulamayı protesto etmek amacıyla toplanan Hava-İş üyesi işçilerin TEKEL işçilerine saldırdığına dair bir takım haberlerin, yazılı ve görsel basında yer aldığı dikkatleri çekmiştir. Bu haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Açılan pankartın altında gerçek TEKEL işçisi yoktur, kendilerine “GÖKKUŞAĞI” adını veren grubun mensupları vardır.
Herşeyden önce ifade etmek gerekir ki, 78 günlük muhteşem TEKEL direnişinde, Türkiye’nin 7 bölgesinden ve 21 vilayetinden 10 bine yakın TEKEL işçisinin dayanışması ve birlikteliği ile büyük bir mücadele sergilenmiştir. Dolayısıyla direnişin simgesi olan TEKEL işçisi deyince, bu müthiş topluluğu bir bütün olarak algılamak gerekmektedir.
78 günlük eylem boyunca gerek HAVA-İŞ Sendikamız, gerekse HAVA-İŞ’li işçiler, mücadeleye maddi ve manevi her türlü desteği vermişler ve TEKEL işçileri ile aralarındaki dostluk ve dayanışma ilişkisini sarsılmaz bir şekilde pekiştirmişlerdir. Hal böyle olunca, TEKEL işçisinin üstelik de hak mücadelesi vermekte olan HAVA-İŞ üyelerinin eylemlerini provoke etmesi ne düşünülebilir ne de kabul edilebilir bir şeydir.
Doğrudur. TEKEL işçisi bir efsane olmuştur. Ancak, onbine yakın işçinin yarattığı bu efsaneyi zaman zaman kişisel ya da örgütsel amaçları için kullanmaya çalışan, eylemlerin kamuoyunda yarattığı müthiş sempatiden yararlanarak kendine ikbal yaratmaya çalışan çeşitli kişi ve/veya küçük grupların varlığı dikkatlerden kaçmamaktadır.
Bu kişi ve/veya gruplar, ne yazık ki, işçi sendikalarının kitlesel eylemlerinde, örgüt ve eylem disiplinini bozan hareketlerle ortaya çıkmakta, yapılan etkinliğin önem ve değerini düşürerek, amacından saptırarak, bir asayiş vakası olarak medyaya yansımasını sağlamaktadırlar. Bu tip kişi veya grupların birer bozguncu, kışkırtıcı olarak hareket ettiklerine inanılmaktadır.
Nitekim, HAVA-İŞ protestosunda olay çıkaran ve kendilerine “GÖKKUŞAĞI” adını veren grup da asla ve asla TEKEL işçisini temsil etmemektedir. 13 Ekim günü bu pankart altındaki kişilerin ne TEKEL işçisini, ne de o direnişçi ruhu temsil kabiliyeti vardır.
TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak, tarihe geçmiş muhteşem bir eylemi, sendikal ideallerle bağdaşmayan, tam tersi baltalayan, küçük, sinsi hesaplar peşinde yaralamaya çalışan bu tür girişimleri şiddetle kınıyoruz. TEKEL işçisinin ve eylemlerinin kirletilmesine müsaade edilmeyecektir.
Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.