TEKEL DAYANIŞMA MİTİNGİ BERLİN
TEKEL DAYANIŞMA MİTİNGİ BERLİN
Merhaba dostlar,
1 ve 2 Nisan’da Ankara’da toplanan Tekel İşcilerine karşı polisin coplu, gazlı ve tüm engellemeci durumunu protesto etmek amacıyla, ve öncelikle Tekel işcisi üzerinden tüm Türkiye işci Sınıfına dayatılmak istenen 4/C kölelik anlaşmasına karşı, ‘‘Tekel İşcileri ile Dayanışma Komitesi-Berlin‘‘, 3.4.2010 tarihinde bir protesto mitingi düzenlemiştir.
Berlin’in ‘‘Küçük İstanbul‘‘ adıyla anılan Kreuzberg semtinin merkezinde yapılan protesto gösterisinde, Türkçe ve Almanca bir basın açıklaması okunarak, Tekel İşcilerine binlerce kilometre öteden çok sıcak dayanışma mesajı iletilerek, Tekel işcilerinin yanlız olmadığını ve Alman İşci Sınıfı’nın enternasyonal dayanışmasının üzerinde vurgular yapıldı.
Sakarya Caddesindeki çadırların tanınmış siması ve Tekel işcisinin destekcisi ve ‘‘İşten Atılmak Yasaklanın‘‘platformu sözcülerinden Süleyman İleri ile Ankara’dan mitinge canlı cep telefon bağlantısı yapıldı. Tekel sürecini ve son iki günde yaşanan olayları kısaca aktaran Süleyman İleri’nin sözleri, ‘‘Yaşasın Enternasyonal Dayanışma‘‘ sloganları ile miting alnında cevap buldu.
Birkar’dan bir arkadaş da konuşma yaparak, 31 Mart sabahı Ankara, İzmir, Bursa ve Samsun illerinde, onurlu ve haklı bir direnişin simgesi olan Tekel işçilerinin 1 Nisan Ankara eylemine destek olduklarından dolayı göz altına alınan 20 ‘‘Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu‘‘ çalışanlarının derhal serbest bırakılması istendi.
Birkaç gün önce Türkiye’de bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel ile, lakaplarından biride ‘‘Tekel İşci Düşmanı‘‘ olan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaptıkları görüşmelerin, ana halkasını yine liberal ve neo-liberal politikalar çizmiştir.
Bu politikalardan doğan özelleştirmeler çerçevesinde, Tekel’de doğurtulmak istenen köleklik anlaşması 4/C ile, Almanya’da sosyal hakların kıyımı ile simgeleşen ve işsizlik daha ziyade çağdaş kölelik çerçevesi ile çizilen Hartz-4 anlaşmasının da, isim benzemesi de tesadüf değildir.
Bu temelden çıkılarak, tüm neo-liberal ve liberal politikalardan vaz geçilmeli, hatta ortadan kaldırılmalı, ve işci sınıfı ve emekçi kitleleri baz alan politikalar üretilmelidir.
Bu politikalarda, gerek Türkiye’de, gerekse Almanya‘da işci sınıfı ve emekçi kitleleri temel almakla üretilebilinir.
Yaşasın işci sınıfının birliği ve mücadelesi
Yaşasın Tekel İşcilerinin onurlu direnişi
Yaşasın Enternsayonal Dayanışma