Tek Gıda İş Sendikası dört yıldan beri verdiği hukuk mücadelesinin ardından Çaykur’da yetkili tek sendika olduğunu yargı kararıyla bir kez daha ispatladı. Taraf sendika olarak 3 kez toplu sözleşme yapmak için kamu işverenle bir araya geldi.
Görüşmelerde uzlaşma sağlanamadı arabulucu atandı ancak görüşmelerden yine sonuç çıkmadı Tek Gıda İş 4 yıldır bedel ödeyen emekçilerin hakları için gerekirse GREV yaparız restini çekti
ÜÇ KEZ TOPLANDI SONUÇ ALINAMADI
4 yıllık hukuk mücadelesinin ardından Yargıtay’ın “çaykur’da en çok üyeye sahip sendika Tek Gıda İş Sendikasıdır” kararı sonrası çalışma bakanlığı Tek Gıda İş Sendikası’nın çoğunluğa sahip sendika olarak Çaykur’da toplu sözleşme yapma yetkisini verdi. Bakanlığın verdiği bu çoğunluk yetkisini alan Tek Gıda geçen ay kamu işverenle Ankara’da toplu iş sözleşme görüşmelerine başladı. Kamu işverenle 3 kez bir araya gelen Tek gıda yapılan görüşmelerden bir sonuç alamadı.
ANLAŞMA SAĞALANAMAYINCA ARABULUCU ATANDI
Yapılan toplu sözleşme görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine arabulucu atandı. Arabulucu başkanlığında Rize’de çay işletmeleri genel müdürü İmdat Sütlüoğlu, Tek gıda iş sendikası genel sekreteri Mecit Amaç, Tek gıda iş sendikası genel teşkilatlandırma sekreteri Recep Ali Çelik, Rize 1.2.3.4. nolu şube başkan ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda taraflar yine anlaşma sağlayamadı.
BİZ UZLAŞMACI TAVIR SERGİLEDİK
Yapılan toplun sözleşme görüşmeleri sürecinde iyi niyet içerisinde olduklarını ifade eden Tek gıda iş genel sekreteri Mecit Amaç, “ başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde sürekli uzlaşmacı bir anlayış içerisinde olduk. Buna rağmen çaykur emekçilerinin hak ettiği emeğin değerinin verilmesi noktasında bir anlaşmazlıkla karşı karşıya kaldık. Bu duruma evet diyemezdik. Çaykur emekçisi 4 yıldan beri sıradan gerekçelerle sendikasız bırakılmış ve bedel ödemiştir. Bugün bu yaşananları unutmak mümkün değildir.
ÖLÜLERİ ÜYE ETTİLER
Tek gıda iş sendikası ve onun onurlu üyeleri yaşadığı haksızlık karşısında sendikasını terk etmeyerek 4 yıldan beri mücadele etmiştir. Öz Gıda iş siyasal iktidarı arkasına alarak emekçi kardeşlerimize çeşitli baskılar uygulamış ve ölüleri üye ederek, emekli olan insanlarımızı üye ederek çalışma bakanlığına başvurmuş Tek gıda iş sendikasının 9 bin üyesi ilgilik bakanlık tarafından yok sayılarak Öz Gıda iş’e Çaykur’da çoğunluğa sahip sendika yetkisi verilmiştir.
Bu yaşananlar karşısında sessiz kalmamız beklenemezdi 4 yıl önce başlattığımız hukuk mücadelesi sonrası bakanlığın yok saydığı ve 9000 bin gibi bir rakamın 1.500 rakamından çok olduğunu yargı kararlarıyla bir kez daha ispatladık ve çaykur da çoğunluğa sahip yetkili sendika olarak toplu sözleşme görüşmelerine başladık.
ÖZ GIDA ÜYELERİ SÖZLEŞMEDEN YARARLANSIN BASKISI
Geldiğimiz bu süreçte yapacağımız sözleşmeden doğal olarak taraf sendika olan Tek Gıda İş Sendikasının üyeleri yararlanır. Yasada bunu emreder ancak, işveren taraf sendikası olmayan Öz Gıda üyesi yaklaşık 1500 işçinin bu sözleşmeden yararlanmasını şart koşuyor ki bu durum bizim asla kabul edemeyeceğimiz bir durumdur. İkincisi ise maddi bir anlaşmazlıktır, emekçi kardeşlerimizin 4 yıllık maddi kaybı mutlak verilmelidir. Emeğin sömürülmesine asla müsaade etmeyiz.
GEREKİRSE GEREVE GİDERİZ
Yapılan bütün bu görüşmeler sonuçsuz kaldı demek istemiyorum. Arabulucu iki tarafı Rize’de dinledi şimdi hazırlayacağı raporu başta işveren ve ilgili kurumlara iletecek Mart ayı içerisinde durum netleşecek bunun sonucunda bizlerin en etkili silahı olan GREV karı alarak yeni bir mücadele sürecinin başlatılmasını sağlamış olacağız. Bizim uzlaşmacı tavrımız karşısında hala bedel ödeyen emekçi kardeşlerimizin hakları yok sayılırsa tek çaremiz kalıyor oda Grev kararıdır bu kararı almaktan da asla çekinmeyiz.
ÇAYKURUN ÖZELLEŞTİRİLMESİNE KARŞIYIZ
Çaykur’un özelleştirilmesine de şiddetle karşı çıktıklarını açıklayan Mecit Amaç böyle bir şeye kalkışılması durumunda yetkili sendika olmamalarına rağmen Tekel direnişinde gösterdikleri tepkinin aynısını göstereceklerini belirterek şunları söyledi,
“Bizim yıllar önce çaykur işçisi ve çay üreticisi bölge halkına anlatmaya çalıştığımız şuydu. Tekel’de olduğu gibi işçileri sendikasız bırakıp Tekel’i özelleştirmekti amaç. Şimdi ise ayni oyunlar Çaykur üzerinde oynanıyor. Çaykur’u özelleştirmenin bir tek yolu var oda Çaykur’da yaklaşık elli beş yıldan beri örgütlü olan Tek Gıda İş Sendikasını ortadan kaldırmak. Çaykur’u örgütsüz bırakmak sonrada Çaykur’u Özelleştirmek.
Bu planlar tutmadı sahte üye, ölü üye 1500 sayısını 9000 binden çok gösterdiler yine olmadı. Direndik kazandık.
Şimdi Çaykur’un bazı fabrikaları bir takım gerekçelerle kapatılıyor, bazı fabrikaların yerine toplu konut yapılacağı gibi sıradan bahanelerle çaykur’un küçültülerek özelleştirileceği duyumlarını alıyoruz. Çaykur’un özelleştirilmesi demek Çay ürünün dolayısıyla Çaykur’un yok olması demektir ki buna asla müsaade etmeyiz. Buduruma sendikamızın 9 bin üyesi ve on binlerce çay üreticisi ile karşı çıkarak şanlı ve onurlu bir direniş sergileriz bu durum karşısında sessiz kalacağımızı düşünenler varsa şunu bilsinler ki büyük bir yanılgı içerisindedirler 78 sekiz günlük Tekel direnişimiz bunun açık bir göstergesidir” diye konuştu
(Gençağa Karafazlı-Fehmi Demir)