Çatı çöktü. Çatı adayı, destekleyen partilerin oyu kadar oy alamadı. Eğer CHP ve MHP kendi adaylarını gösterselerdi Tayyip yüzde 51 oy alamazdı. Çatı adayı efendi, sakin, kendi alanında birikimli ama siyasete yabancı. Ne CHP’nin ne de MHP’nin tabanı onu özümseyemedi ve heyecan yaratamadı. Siyasette heyecan olmayınca sonuç böyle oluyor işte.

 

 HOMOAHRETUS 

Sınıf arkadaşım Prof. Sina Aksin din oltasına yakalanan seçmenler için homo ahretus, bu dünyayı ıskalayan ve öbür dünya için yaşayanlar deyimini kullanıyor. Altı seçim ve bir referandumda başarılı olan AKP’nin başarısını din kartının kullanılmasına bağlıyor. CHP ve MHP de bu kartı dinsel kökenli bir aday için kullanmaya kalktı ve özellikle CHP büyük yanlış yaptı. İnönü ve Ecevit’in önderliğinde ortanın soluna bir açılım sergileyen ve başarılı olan CHP Deniz Baykal ve Kılıçdaroğlu döneminde bu açılımı sürdüremedi. Hele Kılıçdaroğlu CHP’nin temel ilkeleri olan Kemalizmden ve CHP’yi 1973’de iktidara taşımış sol politikalardan dörtnala kaçıp cemaatlere sığınmaya kalkınca, din kökenli bir aday gösterme yanlışını yapınca CHP’nin düşüş sürecini başlatmış oldu.

 

 CHP’NİN ADAYI MUSTAFA TÜRKEL OLMALIYDI

 Kılıçdaroğlu’nun büyük hatası işçi sınıfına sırtını dönmesiydi. Bu seçim CHP ile işçi sınıfı arasına örülen duvarı yıkmak için büyük bir fırsat olabilirdi. CHP’ye yakışan bir işçi liderini aday yapmak ve SGK kapsamındaki 34 milyon emekçinin ve yakınlarının oylarına talip olmaktı. Bunu ancak bir işçi lideri sağlayabilir ve CHP’nin üye profilini değiştirip oy gücünü büyük ölçüde arttırabilirdi. 

Böyle bir isim ise ancak Tek Gıda-İş Sendikası’nın omurgalı, işçi sınıfının onum için çok saygın bir mücadele veren başkanı Mustafa Türkel olabilirdi ama Kılıçdaroğlu kibirine mağlup olup bu doğru adımı atmadı ve CHP’nin tabanının bir umutsuzluk denizinde boğulmasına neden oldu. Oysa CHP Brezilya ve Polonya’dan ders alabilirdi. 

 

2015 SEÇİMLERİNDE AKP İKTİDAR OLAMAYACAKTIR

 Tayyip ihtirasının aklının bir karış üstünde olması nedeni ile Cumhurbaşkanı olmayı isteyerek AKP’nin sonunu hazırlamıştır ve hiçbir güç bu sonu önleyemeyecektir. Tarih bir kere daha tekerrür edecektir ve Özal’ın, Demirerin Cumhurbaşkanı olma tutkusu nasıl ANAP’ın ve DYP’nin sonunu hazırlamışsa aynı şey AKP’nin başına gelecektir. Tayyip Cumhurbaşkanı olunca tek adam olmaya öykünecek ve ülkede çok ciddi bir Anayasal kriz yaratacaktır. Bu krizin sokaklarda yankılanması gecikmeyecek ve ülke çok ciddi ekonomik, sosyal ve siyasal girdaba kapılacaktır. Hem AKP hem ülke Tayyip’in ihtirası yüzünden büyük bedel ödeyecektir. 

 

2015 SEÇİMLERİ CHP’YE İKTİDAR YOLUNU AÇABİLİR

 AKP’nin yaşayacağı deprem CHP’nin şansı olabilir. Bunun bazı koşulları olacak elbette. Batıda seçim kaybeden liderler istifa eder. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli yaptıkları yanlışın bedelini istifa ederek ödemeli ve genç kadroların önünü açmalıdır. CHP ertelediği Kurultayı derhal toplamalı ve yönetim emanetini yeni bir kadroya devretmelidir. Bu kadro Atatürkçülüğü bayrak yaparak orta sol politikaların gergefini işlemeli ve işçi sınıfının ipine sarılmalıdır. Emek bürolarını çalıştırmalı, hazırlanacak iktidar programını partili üyelere tanıtmak ve işçi sınıfının dikkatini CHP’ye yöneltmek için yoğun bir eğitim programı başlatmalıdır. İşçilere yönelik eğitimlerde güçlü ve özgür sendikaların nasıl kurulacağı, işçilerin işyerlerinde nasıl söz sahibi yapılacağı, özelleştirilen stratejik alanların nasıl geri alınacağı, taşeronluğun nasıl sonlandırılacağı, sağlıkta, eğitimde devletin varlığının nasıl öne çıkarılacağı anlatılmalıdır. CHP’nin gidişi gidiş değildir ve kendini mutlaka yenilemelidir. Derisini değiştiremeyen yılan ölür derler. Çağdaş, laik, demokratik devleti kurmuş olan CHP bu ülkenin karanlıktan kurtulması için bu ülkenin aydınlaması için var olmak zorundadır ama bu yöneticiler ve bu yönetim anlayışı ile değil.