TAŞERONLAŞIYORUZ
TÜRKİYE´NİN en önemli sorunlarından biri de taşeronlaşma. Büyük hak kayıplarına neden olan taşeronluk sistemi her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Güvencesiz ve esnek çalışma saatleriyle çok düşük ücretlerle çalışan taşeron işçileri haklarını elde etmek için harekete geçmiş durumda. Torba Yasa´nın taşeronlaşmayı yaygınlaştıracağı da belirtiliyor.

TAŞERONLAŞMA çalışanların en önemli sorunlarından biri. Büyük hak kayıplarına neden olan taşeronluk sistemi gitgide daha da yaygınlaşıyor. Güvencesiz ve esnek çalışma saatleriyle çok düşük ücretlerle çalışan taşeron işçilerinin durumu Torba Yasa ile daha da kötüleşecek. Taşeronlaşmayı teşvik edeceği iddia edilen Torba Yasa’ya karşı işçiler şimdiden harekete geçmiş durumda.
6 MİLYON TAŞERON İŞÇİSİ ÇALIŞIYOR
Hem devlet kurumlarında hem de özel sektörde taşeron işçilik yönteminin uygulandığı ve çeşitli iş kollarında toplam 6 milyon işçinin taşeron olarak çalıştığı biliniyor. Türkiye’de taşeron işçilik, özellikle inşaat sektörünün eliyle başlatılıp, daha sonra eğitim ve sağlık sektörlerine yayıldı. Özellikle AKP Hükümeti’nin 2003 yılında başlattığı "Sağlıkta Dönüşüm Programı" çerçevesinde taşeron işçilik sağlık kurumlarına girerken, diğer yandan da eğitim kurumlarında taşeron çalışma yöntemi hayata geçirildi.
KOVULMA ENDİŞESİYLE İŞE GİDİYORUZ
Taşeron işçilerin çok fazla sorunu var. Ankara Kamu Şirket Personelleri Derneği Şube Başkanı Saime Dilmaç gazetemize bu sorunları anlattı
Dilmaç: "21 yıldır taşeron işçisiyim. Bu sistemde hiçbir şekilde biz taşeron işçisi olarak işçi yerine koyulmadık. Para üzerinden kullanıldık hala da kullanılıyoruz. Firmaların bizim sırtımızdan ne kadar kazandığını hükümette biliyor. Promosyonlarımız var ama firmalar alıyor, cebine koyuyor. Ben bu sistemin neresinde insanlık olduğunu çözemiyorum. 700 TL maaş alıyorum 350 TL ev kirası ödüyorum. Kırıkkale’de çalışan arkadaşım 9 aydır maaş almıyor. Benim gibi binlerce taşeron işçisi var. Türkiye Cumhuriyeti’nin neresindeyiz ?"diyerek tepkisini dile getirdi.
TAŞERON İŞÇİLİK MODERN KÖLELİKTİR
‘Özel sektör ve devlette tamamen taşeron sistemin kalkmasını istiyoruz.’diyen TAŞ-İŞ DER Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Bilgin de: "Taşeron işçilik modern köleliktir. Bu sorunda sendikaların da suçu var. Sendikalar zamanında işçilere destek verseydi bu duruma gelmezdik. Bize sahip çıkmadılar. Taşeron sistem tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavisi de kadrolu ve güvenceli çalışmaktır. Taşeron Sistem firmaların daha da zenginleşmesine neden oluyor be bakanlık da buna izin veriyor. Bizim sırtımızdan paralar kazanıyorlar. O kadar çok firma değiştiriyoruz ki çalıştığımız firmaların sayısını unuttuk.
200 TL den fazla maaşımız kesiliyor. Yöneticilere sorduğumuzda mevzuat uygulanıyor ve istanbul Üniversitesi zarar ediyor gibi cevaplar alıyoruz. Öyle bir şey yok. Rektörlük ile görüştüğümüz zaman konunun çözümsüz olduğunu söylediler. Emirin yukardan geldiğini Çalışma ve Sosyal Bakanlığından geldiğini belirttiler. Kıdem tazminatı konusunda ise net bilgi vermiyorlar, işçileri kandırıyorlar.
Taşeron Sistem Avrupa’da da var. Ama hiç olmazsa orada işçileri koruyan yasalar var. Türkiye’de medya bu konuya önem vermiyor ve insanlar bilgisiz. Herkesin el ele vermesi, işçisinden memuruna kadar birlik olması gerekiyor. Vicdan sahibi yöneticilerin yanımızda olmasını istiyoruz. Bütün kurumlar kadrolu ve güvenceli işçi çalıştırsın. Taşeron sistem ortadan kalksın. Müfettiş raporları ve mahkeme kararlarının uygulanmasını bekliyoruz." şeklinde konuştu.
ANAYASAYA AYKIRI BİR DURUMDUR
Taşeron işçi Gönül Kocaerkek de "Taşeron sistem adalete ve anayasaya aykırı bir durumdur, insanları eşitsiz bir şekilde yaşamaya iten bir sistemdir. Taşeron firmayı devlet belirler. Şimdi de kıdem tazminatını da elimizden almaya çalışıyorlar, insanları cahil yerine koyuyorlar. Taşeron işçileri 2 yıl çalışıyor Ilık maaş alıyorlar. Taşeron işçilik mevcut iktidar döneminde daha da arttı. Bakanlarımız taşeron firmaları takdir ediyor, insanların hayatları firma sahiplerinin iki dudağı arasına hapsediliyor."ifadelerini kullandı.
KİLİT NOKTA: TORBA YASA
30 yıldan bu yana dünya ülkelerini saran taşeronlaşma rüzgârı, geçtiğimiz son 20 yılda Türkiye’ye de ulaştı. Şimdilerde üzerinde görüşmeler yapılan, işçi sendikalarının topluca itirazlarını dile getirdikleri Torba Yasa ile sözleşmeli işçilik, 4/B ve 4/C’li işçilik modelleri daha yasal ve yaygın bir hal alacak, böylelikle taşeronlaşma da önü alınamaz bir hale gelecek.
SESLERİNİ DUYURMAYA ÇALIŞIYORLAR
Taşeron işçilerin haklarını korumak ve sorunlarını duyurmak için kurulan Taşeron işçiler Derneği (TAS-İŞ-DER) de, düzenledikleri eylemlerle seslerini duyurmaya çalışıyor. Kısa bir süre önce istanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinin içinde yapılan eyleme bine yakın taşeron işçisi katıldı. "Kadrolu Çalışmak istiyoruz", sloganıyla yürüyen işçiler, Torba Yasa’ya tepkilerini dile getirdiler, işçiler talepleri karşılanana kadar eylemlerinin süreceğini ifade ettiler. Özellikle Torba Yasa’nın kabulünden sonra, eylemlerin artacağı ifade ediliyor.
TAŞERON İŞÇİLİK NEDİR?
TAŞERON işçilik sistemini aslında bir "hizmet alımı’dır. Kurumların işçi ihtiyacı, emekçilerin doğrudan istihdamı yoluyla değil, "hizmet alımı" yoluyla karşılanmak istendiğinde, meydan gelen yöntemin adı taşeron’dur.
Örneğin bir inşaat şirketinde, inşa edilmekte olan binanın yer döşemelerini yapmak için 20 işçinin işe alınması gerekiyor. Bu sistemde bu işçiler söz konusu şirket tarafından işe alınmıyor. Yer döşemeleri hizmeti alımı adı altında bir diğer şirketle anlaşılıyor. O şirketle fiyat üzerinden anlaşılıyor. O şirket, bu işi yaptırmak için sağdan soldan kısa süreli işçiler kiralıyor. Ve böylece de "geçici işçilik" ortaya çıkıyor. Bu işçiler sadece birkaç ay ücret alabiliyorlar. Sonra iş bitince onların ekmek kapısı da kapanıyor.