TAŞERON İŞÇİLERE MÜJDELİ HABER
iş mahkemesinin raporu onaması durumunda, taşeronun ortadan kalkacağını, işçilerin işe ilk girdikleri tarihten itibaren üniversitenin işçisi haline geleceğini ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma haklarının doğacağını bildirdi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikasının başvurusu üzerine yapılan ve muvazaayı tespit eden iş müfettişi incelemesi nedeniyle, Sosyal-İş Genel Başkam Metin Ebetürk bir basın toplantısı düzenledi. Genel-İş Sendikası Çanakkale Şubesinde yapılan basın toplantısına Genel-İş Çanakkale Şube Başkam Erdinç Uslan da destek verirken, Sosyal-İş Sendikası üyesi yaklaşık 15 işçi de basm toplantısına katıldı.
Sosyal-İş Genel Başkanı Metin Ebetürk yaptığı açıklamada Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde (ÇOMÜ) bugüne kadar yaşanan süreçle ilgili bilgi yererek, sendika1nın örgütlenmesini tamamladıktan sonra "muvazaa" yani taşeron uygulamasının hukuka aykırı olduğunun tespiti için başvuruda bulunulduğunu kaydetti.
Ebetürk, yapılan incelemenin sonucunda iş müfettişlerinin muvazaayı, yani taşeron ilişkisinin hukuka aykırı olduğunu tespit ettiğini aktardı. Üniversitenin rapora karşı iş mahkemesinde itiraz ettiğini kaydeden Ebetürk, iş mahkemesinin raporu onaması durumunda, taşeronun ortadan kalkacağını, işçilerin işe ilk girdikleri tarihten itibaren üniversitenin işçisi haline geleceğini ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma haklarının doğacağını bildirdi.
MUVAZAA TESPİT EDİLDİ
2010 yılında ÇOMÜ’de çalışan taşeron şirket çalışanları arasında örgütlenmeye başlayan Sosyal-İş’in 2011 yılı haziran ayında Bölge Çalışma Müdürlüğüne müfettiş incelemesi için başvuruda bulunduğunu kaydeden Ebetürk, yapılan inceleme sonucunda iş müfettişlerinin muvazaalı taşeron ilişkisini tespit ettiğini anlattı. ÇOMÜ’nün müfettiş raporuna itiraz ettiğini kaydeden Ebetürk, konunun İş Mahkemesinde görülecek dava sonucuna göre kesinlik kazanacağını söyledi.
ÜNİVERSİTENİN İŞÇİSİ OLMA YOLU AÇILDI
Ebetürk, "Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde yıllardır temizlik ihalesi adı altında üniversitenin bir çok biriminde çeşitli işlerde üniversitenin kadrolu işçisiymiş gibi çalışan ancak kağıt üzerinde taşeron şirketin işçisi olarak görülen işçilere üniversitenin işçisi olma yolu açılmıştır. İş Mahkemesi eğer müfettiş raporu yönünde karar verirse, taşeron ilişkisi ortadan kalkacak, işçiler üniversitenin işçisi haline gelecek ve sendikamıza üye olanlar sendikamız ile üniversite arasında imzalanmış olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkına sahip olacaktır" dedi.
‘MÜCADELEYİ PEK ÇOK KURUMDA VERİYORUZ’
Ebetürk, kamu kurumlarındaki muvazaalı taşeronlaştırmanın pek çok kurumda yaşandığına dikkat çekerek, taşeronlaştırmaya karşı başka işyerlerinde de mücadele ettiklerini kaydetti. Verdikleri mücadelenin sonuçlarını yavaş yavaş almaya başladıklarını söyleyen Ebetürk, "Konya Selçuk Üniversitesi, Ordu Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Türk Patent Enstitüsünde çalışan taşeron şirket işçileri de sendikamızda örgütlenmiştir. Sendikamız bu işyerlerinde taşeron ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığının tespit edilmesi için yasal süreçleri başlatmıştır. Bu çerçevede Bursa Uludağ Üniversitesinde muvazaa kesinleşmiştir. Türk Patent Enstitüsünde ise Yargıtay aşamasına gelinmiştir. Diğer üniversitelerde de muvazaa tespit süreçleri devam etmektedir" diye konuştu.
Muvazaalı taşeron işçi çalıştırma uygulamalarının 1980’den bu yana ciddi bir artış gösterdiğini anlatan Ebetürk, uygulanan neoliberal politikalar sonucunda yalmzca üniversitelerde değil, tüm kamu kurumlarında yeterli işçi kadrosu tahsis edilmediğini, bu nedenle kamu kurumlarının taşeron yoluyla işgücü açıklarını kapatmaya çalışmaya mecbur bırakıldıklarını kaydetti.