TASARI CUMHURİYET TARİHİNİN EN CİDDİ SALDIRISI
DİSK-AR, TBMM’ye gönderilen Toplu İş İlişkileri Yasa taslağında düzenlenen iş kolu barajının yüzde 3 olarak korunması halinde 5 milyon 70 işçinin Toplu İş Sözleşmesi hakkını yitireceğini belirtti.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’nün (DİSK-AR) SGK Temmuz 2011 İstatistikleri ile Çalışma Bakanlığı İstatistikleri Temmuz 2009 verileri üzerinden hazırladığı rapora göre, TBMM’ye gönderilen Toplu İş İlişkileri Yasa taslağında yer alan yüzde 3 barajı ile 5 milyon 70 işçi, yani tüm kayıtlı işçilerin yüzde 46’sı için Toplu İş Sözleşmesi (TİS) hayal haline gelirken, bu işçilerin bulunduğu 6 işkolunda işçiler yetkili sendika bulamayacak. Rapora göre mevcutta yüzde 10 olan ve kamuoyuna yeni taslakta yüzde 3 olarak sunulan baraj istatistik oyunlarla yüzde 24’e yükselecek. Mevcutta yetkili sendikalar bile bu nedenle yetkisiz kalacak.
Rapora göre bunun iki nedeni olduğu belirtilirken, ilk neden olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yerine aynı bakanlığa bağlı Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerinin esas alınmasından ötürü 2 katına çıkan işçi sayısı ile ikinci neden olarak ise sendika üye sayılarının sadece dörtte birinin geçerli sayılacak olması gösterildi.
TÜİK VERİLERİNDE 2 MİLYON İŞÇİ KAYIP
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2008 yılı çalışma hayatı İstatistiklerinde, işçi sayılarının Ocak 2009 tarihi itibari ile 5 milyon 434 bin olarak açıklandığının belirtildiği Raporda, buna karşın SGK kapsamında işçi sayısının Ocak 2009’da 8 milyon 802 bin olduğu ifade edildi. TÜİK hanehalkı işgücü araştırması için ise Ocak 2009 tarihi dikkate alındığında 12 milyon 78 bin ücretli çalışanın görüldüğüne dikkat çekilen Raporda, bunun 2 milyon 812 bininin kayıt dışı olduğu, SGK kapsamındaki 2 milyon 468 bin kamu çalışanı dikkate alındığında, kayıtlı işçi sayısının TÜİK verilerine göre 6 milyon 768 bin olduğu belirtildi.
Bu şekilde, özellikle güvenilir olması beklenen TÜİK verilerinde 2 milyon işçinin kayıp olduğu gözlendi. Kayıtlı işgücü açısından SGK verilerinin de çeşitli dönemlerde şiştiği belirtilerek Raporda, "Bu verilerde göstermektedir ki, Türkiye’de en temel haklardan olan sendika hakkına konulan barajlar başlı başına büyük bir problemken, bu barajlara referans alınan işçi sayıları da sorunludur" denildi.
YETKİ İÇİN ÜYE SAYISI 5 YILDA 10 KATTAN FAZLA ARTIRMASI GEREKECEK
2011 Temmuz ayı itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlı, işçi statüsünde çalışanların Toplu İş İlişkileri Kanun taslağında yer alan sektörlere DİSK-AR tarafından dağıtılması sonucu bulunan iş kollarındaki işçi sayıları ile ÇSGB Çalışma Hayatı İstatistikleri, "6 Temmuz 2009 Tarihi İtibari ile Yürürlükte olan veya Hizmet akdine Dönüşen Toplu İş Sözleşmelerinin İşkollarına Göre Dağılım Tabloları" dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, mevcut yasaya ve istatistiklere göre yetkili olan kimi sendikalar, 5 yıl içinde üye sayısını 10 kattan fazla artırarak 90 bin üyeye ulaşmak zorunda.
Sendikalaşma oranlarının barajlar ve yetki sorunları nedeniyle sürekli olarak azaldığı bir süreçte, mevcut yapıyı koruyan düzenlemeler üye sayılarında ciddi bir artış beklemenin mümkün olmadığının belirtildiği raporda, yasada tanınan 5 yılık süreç üye sayılarında çok ciddi bir artış yaşanmazsa işçilerin üye olup, TİS yapabilecekleri sendika bulamayacakları işkolları şunlar:
– Ağaç ve kâğıt işkolu: Sektörde 4’ü yetkili olan 6 sendika bulunuyor. Baraj 6 bin 447 kişi, ağaç sektöründe üye sayısı birbirine yakın iki sendikanın TİS’ten faydalanan toplam üyesi 6 bin 345. Yani en büyük sendikanın TİS kapsamında üye sayısı 3 bin civarında. Demek oluyor ki yüzde 3’lük, 6 bin 447 kişilik barajın yarısı kadar üye söz konusu.
– Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar: 3’ü yetkili 5 sendikanın bulunduğu sektör, 3 milyon kayıtlı işçi ile en büyük işkolu. Buna karşın toplam TİS kapsamındaki işçi sayısı 32 bin 849 kişi. Yani yüzde 3’lük ve 90 bin kişilik barajın 3’te 1’i oranında toplam üyeye sahip. Sendikaların eşit dağıldığı varsayımı altında, sektördeki sendikalar beş yılda üye sayısını 9 kat artırmak durumunda.
– Taşımacılık: Demiryolu, deniz, hava, kara taşımacılığı ile ardiye ve antrepoculuk işkollarının birleşmesi ile oluşturulan sektörde, toplam kayıtlı işçi sayısı 773 bin seviyesinde. yüzde 3 baraj, işkolu birleşmesi ile zaten % 10’un üzerinde bir etkiye sahip. Sektörde 6’sı yetkili olan 8 sendika bulunuyor. Bu sendikalar arasında en büyük olanının TİS kapsamındaki üye sayısının en fazla olduğu işkolu demiryolları. Söz konusu sektördeki sendika 9 bin 935 üyesi ile 23 bin kişilik barajın yarısının bile altında TİS kapsamında üyeye sahip.
– Konaklama ve eğlence yerleri: Sektörde 2’si yetkili 6 sendika bulunuyor. İş kolunda kayıtlı işçi sayısı 710 binken, TİS kapsamındaki sendika üye sayısı sadece 11 bin. Yüzde 3 yetki barajı ise 21 bin düzeyinde.
– Sağlık: Sağlık sektöründe 3 sendika bulunuyor. Bu sendikalardan biri yetkili. Ancak DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası yetkili olmadığı halde etkili mücadelesi ile sektörde en etkili güç ve 8 bin 426 kişilik yüzde 3 barajının sınırlarına gelmiş durumda. Yetkili olan sendikanın TİS kapsamında üye sayısı ise kıl payı barajın altında. Sektörde kayıtlı 281 bin işçi var.
– Basın-Yayın sektörü: Sektörde 83 bin 700 kayıtlı işçi bulunuyor. Buna karşın TİS kapsamındaki sendika üye sayısı ÇSGB’nin son verilerine göre bin 746. İşkolunda iki yetkili sendika var. Her iki sendikada yüzde 3 barajının altında kalıyor."
"TASARI, CUMHURİYET TARİHİNDEKİ İŞÇİLERİN TEMEL HAKLARINA YÖNELİK EN CİDDİ SALDIRIDIR"
DİSK-AR’ın hazırladığı Raporun sonuç kısmında ise, TBMM’ye sunulan toplu iş ilişkileri yasa taslağının, yüzde 3’lük işkolu barajı ve grev yasakları ile "Cumhuriyet tarihindeki işçilerin temel haklarına yönelik en ciddi saldırı" olduğu iddia edildi. Raporda şunlar kaydedildi: "Sendikal özgürlüklerin genişletilmesi adına çıkartıldığı iddia edilen yasa, mevcut yüzde 10’luk barajı, yüzde 3’e indirdiğini iddia etse de istatistiksel oyunlarla 2 katından fazlasına çıkartmaktadır. Grev yasaklarının alanı genişletilmektedir. Devletin çalışma hayatına müdahalesi barajlar ve yetki prosedürleri ve işkollarının tespitinde devlet kurumlarının inisiyatifi devam ettirilmektedir. İşçi sayıları konusunda kurumlar arası tutarsızlık devam ederken, uluslararası sözleşmeler ayaklar altına alınarak devamında ısrar edilen barajlar keyfi olacaktır. Güvencesizlerin, taşeronların örgütlenmesi konusunda, kolaylaştırıcı ve koruyucu hiç bir önlem yoktur. Herkes için tanınması gereken sendikal haklar kayıtlı işçilerle sınırlandırılmıştır. İşyeri ve işletme barajları sürmektedir. Önceki taslakta yer alan işyeri temsilcilerinin iş güvencesinin korunmasına yönelik hüküm talaktan çıkarılmıştır."