SOSYAL HAKLARI ANAYASADAN ‘TART EDİN!’
Sosyal hakları insan haklarından saymayıp savaşımlarla biriktirilen kazanımları birer birer budayan neoliberal yaklaşım ve politikalar, otuz yıl önce pompalanan pembe umutların boşa çıktığını çoktan ortaya koydu.

Sosyal hakları insan haklarından saymayıp savaşımlarla biriktirilen kazanımları birer birer budayan neoliberal yaklaşım ve politikalar, otuz yıl önce pompalanan pembe umutların boşa çıktığını çoktan ortaya koydu. Ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin giderek artması, en üst ve en alt gelir grupları arasındaki adaletsizliğin büyümesi, "bahar arayışlan"nın yoksul -Kuzey- Afrika’dan varsıl Amerika ve Avrupa’ya da sıçramasına yol açtı. Dünya nüfusuyla birlikte, sosyal eşitlik açığı da büyüdükçe büyüdü.
"Bıçak kemiğe dayandı" mı, dayanmak üzere mi?
Türkiye’nin gündeminde, "insan hakları" olarak sosyal haklar var mı? Yeni anayasa yapılması tartışmalarında, sosyal devlet ve sosyal haklar da konuşuluyor mu? Sosyal hakları yok sayan yahut geçiştiren taslaklar hazırlanırken / hazırlattırırken "ekonomik anayasa" önerileri sunulurken, emek örgütlerinin iktidardan bağımsız kesimleri ne yapıyor? Özellikle, sendikaların, örneğin Türk-lş’in kamuoyuna sunduğu somut önerileri var mı?
"Ne gezer!" değil mi?
Bu ve benzeri sorulara olumlu yanıt verme olanağı yok ne yazık ki!
Sosyal devlet ve sosyal haklar karşıtı politika ve uygulamalar "ustalık dönemi"nde KHK’lerle sürdürülürken, aslında çok gecikmiş olarak, 2009’dan beri "insan hakları olarak sosyal haklar" disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alan sempozyumlar düzenleniyor. Birincisi, 2223 Ekim 2009’da Akdeniz, ikincisi 4-6 Kasım 2010’da Pamukkale, üçüncüsü de 25-26 Ekim 2011’de Kocaeli üniversitelerinde gerçekleştirildi. Dördüncüsünün 2012 sonbaharında Muğla Üniversitesinde yapılması için düğmeye basıldı. Öğrencilerimizin olağanüstü ilgisiyle karşılaşan sempozyumların tümü, IİBF ÇEEİ bölümlerince düzenlendi. Avrupa Sosyal Şartı’nın 50. yıldönümüne denk düşen III. Sempozyum’un ana teması, "Sosyal Şart’ta Ayrımcılık Yasağı ve Türkiye" idi. Sosyal Haklar Avrupa Komitesi üyelerinin ve yetkin uzmanların (R. Brillat, Prof. P. Stangos, Prof. J.-F. Akandji Kombe ve Prof. D. Roman) katılımıyla, hem eşitlik ve ayrımcılık yasağı, hem de sosyal hakların yargılanabildiği konusu tartışıldı. (www.sosyalhaklar.net)
Konular ve disiplinler yönünden çok geniş bir yelpazesi bulunan sempozyumlarda, sosyal haklar; kuram ve tarih, hukuk ve uygulama, ihlaller ve eylemler, ulusal ve uluslararası düzenleme ve kararlar vb. boyutlarıyla ele alınıyor; özgün araştırmalar özendiriliyor, sorunlar insan hakları perspektifinden incelenip değerlendiriliyor…
Sempozyumlar; sosyal hakları gündeme taşımasının yanı sıra, akademik kuşaklar, disiplinler, uzmanlar, sendikacılar ve uygulayıcılar arasında etkileşimin ve ortak sentezlere erişme arayışının gerçekleştiği, bilgi ve birikimler ile deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel bir ortam işlevi de görüyor. Dönüşümlü olarak "uluslararası" ve "ulusal" düzeylerde gerçekleştirilen sempozyumlar, çok kapsamlı bir disiplinlerarası buluşma fırsatı yaratıyor.
Bağımsız, güçlü, etkili ve birleşik bir emek cephesi oluşturulmadıkça, sosyal haklardan sosyal adalet ve eşitlik gereklerince eylemli olarak yararlanmayı sağlama amacı güden etkin ve işlevsel bir sosyal devlet ilkesinin anayasaya girebileceğini, sosyal barışsız bir siyasal barışın kalıcı olacağını kim söyleyebilir?