SOKAKLARDA PATRONLAR DEĞİL İŞÇİ SINIFIMIZ VARDI
Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla çok büyük bir felaketten kurtuldu.
Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla çok büyük bir felaketten kurtuldu. Bu felaketin savuşturulmasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin vatansever unsurlarının, polisimizin ve terörist casusluk örgütünün mensupları dışında tüm milletimizin kararlı duruşu etkili oldu. Milletimizin yüzde 70’inden fazlası, hayatını işgücünü satarak kazanıyor. Bu insanlarımız işçi, memur, sözleşmeli personel, geçici personel statülerinde çalıştınlıyor. Hepsinin öncelikli derdi ekmek parası. Birçoğunun büyük miktarda kredi kartı ve tüketici kredisi borcu var. Terörist casusluk örgütünün darbe girişimine karşı vücutlarını siper edenler de bu insanlar.
Hükümetin ve patronların bu insanlara büyük borcu var.
İşçi, memur, sözleşmeli personel ve geçici personel olarak çalışan bu insanlar sokaklara çıkmasaydı, bugün parlamento olmayacaktı; parlamenterlerin önemli bir bölümü tutuklanmış, bir bölümü katledilmiş olacaktı. Patronlar da iç savaştan kurtulamayacaktı.
PARLAMENTERLER İŞÇİ SINIFINA BORCUNU ÖDEMELİ
Bu insanların kurtardığı parlamento ve parlamento üyeleri, varlıklarını borçlu oldukları bu insanlara zarar vermekten kaçınmalı.
Demokrasiyi kurtarmak için hayatlarını ortaya koyan insanlarımız da, kurtardıkları parlamentonun onlar aleyhine kanunlar çıkarmasına izin vermemeli.
6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu TBMM’de 28.7.2016 günü kabul edildi.
4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yanrım Sistemi Kanunu’na 10 Ağustos 2016 günü eklenen "çalışanların otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi" maddesiyle, zorunlu bireysel emeklilik sistemi getirildi.
FETÖ ile bağlantılı olarak görevden alınan öğretmenler yerine kadrolu öğretmenlik değil, dört yıl süreyle sözleşmeli öğretmenlik uygulaması getirildi.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu yerine, iş güvencesinin bulunmadığı bir sistem gündemde.
İşçi kiralama bürolarına ilişkin kanun yürürlükte.
Kamuda çalışan taşeron işçilerinin sorunlarını çözmeye yönelik bir adım atılmadı. Tam tersine, özel sözleşmeli personel statüsü çok ciddi sıkıntılar getirecek. Belirli süreli iş sözleşmesinin yaygınlaştırılmasıyla kıdem tazminatı tümüyle kalkacak.
Kıdem tazminatı fonu her an yeniden gündeme gelebilir.
Düşük ücretler ve kötü çalışma koşullannı kabullenen Suriyeli işçilerin sayısı her geçen gün artıyor.
İş davalarında zorunlu arabuluculuk gündemde.
İşçi haklarının talep edilmesinde zamanaşımı sürelerinin kısaltılması söz konusu.
Sendika üyesi olan işçilere yapılan baskılar ve işten atmalar devam ediyor.
Kriz derinleştikçe, işçilerin ücret ve diğer alacaklarını almaları giderek daha da zorlaşıyor. Meslek hastalıkları yaygınlaşıyor; önlem alınmıyor.
2017 yılının kamu toplu sözleşmeleri ve metal işkolunda grup toplu sözleşmelerine ilişkin işlemler bu yılın sonlarında başlayacak.
TÜRKİYE’Yİ KURTARANLARIN BAŞINDA İŞÇİ SINIFI GELİYOR
Türkiye çok kritik günlerden geçiyor.
15 Temmuz gecesi sokaklarda sermayedarlar değil, işçi sınıfı vardı.
Bu kritik günlerde, emperyalistlerin casusluk ve terör örgütünün saldırısını savuşturmada belirleyici katkısı bulunmuş insanlara zarar verilmemeli.
Emperyalistlerin saldırısı çeşitli biçimlerde devam edecek. Hükümet ve sermayedar sınıf, direnenlere yine ihtiyaç duyacak. Fırsatı ganimet bilip hak gaspına gitmeyin.
Sendikalar, sorumluluklarını yerine getirmeli ve direnenlerin haklarını korumalı.
Devletimiz, FETÖ üyesi hainlerin işletmelerine el koymalı. El konan işletmelerdeki işçilerin mağdur olması önlenmeli.