Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
29 Mart 2013
SİZ HALA SOLCU MUSUNUZ?

12 Mart müdahalesi işverenlerin askerleri zorlayarak işçilerin uyanışını ve çağdaş hakların sahibi olmalarını yok etmek için gerçekleştirilmiş faşizan bir askeri müdahaleden başka bir şey değildir. Solu, solcuyu, sol aydınları ve özellikle işçiyi ve sendikalarını ezmek, yok etmek için yapılmış bu askeri müdahaleyi hiçbir aklı başında, vicdan sahibi insan kabul edemez.

SİZ HALA SOLCU MUSUNUZ?

Bir televizyon kanalından "12 Mart ve işçi hareketi üzerindeki etkileri" konulu panele katılmam konusunda davet aldım fakat, ders yükümün izin vermemesi nedeni ile katılamayacağımı bildirdim. 12 Mart gecesi yoğunluğum nedeni ile programın ancak son bölümünü izleyebildim. Anladığım kadan ile 12 Mart’ın yapılış nedenleri üzerinde duruluyor ve askeri müdahalenin haklılığı irdelenmeye çalışılıyordu.

Katılımcılar kendi açılanndan 12 Marti değerlendiriyor ve konu ile ilgili görüşlerini aktarıyorlardı. İzlediğim kadarı ile programda 12 Mart ve işçiler konusuna hiç değinilmedi. Programın sonunda moderetarör solcu olarak bilinen iki katılımcıya sanki 12 Martin solun ve solculann ne kadar haksız olduğunu ve onlann davranışlarının bu müdahaleye neden olduğunu kanıtladığı sonucu ortaya çıkmışçasına o iki katılımcıya solculuğun günah olduğunu ve bu günahı itiraf ettirmek ister gibi bir soru sordu," siz hâlâ solcu musunuz?"

12 Mart askeri müdahalesinin neden yapıldığı gün gibi ortadadır, işçilerin 1962 Anayasası ile kabul edilen sendika kurma ve toplu iş sözleşmesi ve grev yapabilme haklarını yaşama geçiren 274-275 sayılı yasanın getirdiği özgürlük ortamında ülkemiz işçileri bu hakları ilk kez yasal olarak kullanmak hakkını elde etmiş ve gene ülke tarihinde ilk kez uluslararası normalarla örtüşen sendika kurma, toplu sözleşme ve grev yapma haklarını doyasıya kullanmışlardır.

Sendikalı işçi sayısı o günlerde hayal bile edilemeyecek üç milyon dolayına yükselmiş işçiler ve sendikaları yıllardır süren ezikliklerini toplu sözleşme masaları ve meydanlarda doyasıya gidermeye başlamışlardır. O yıllara kadar işçileri alabildiğine sömürmüş işverenler, işçilerin ve sendikalannın bu hakları karşısında bir kültür şoku, sonrasında ise müthiş bir tedirginlik yaşamışlardır.

O güne kadar köle olarak gördükleri, aşağıladıkları işçilerin toplu sözleşme masalannda sendikaları aracılığı ile işverenlerin karşısına eşit haklarla oturmalarını işverenler bir türlü içlerine sindirememişlerdir. işverenler çalıştırdıkları insanların insanca yaşama hakkına saygı duyacakları yerde bu düzenden kurtulmanın yollarını aramışlar ve yetersiz hükümetler yerine askerin gücünü devreye sokmayı denemiş ve bunda da başarılı olmuşlardır.

12 Mart müdahalesi işverenlerin askerleri zorlayarak işçilerin uyanışını ve çağdaş hakların sahibi olmalarını yok etmek için gerçekleştirilmiş faşizan bir askeri müdahaleden başka bir şey değildir. Solu, solcuyu, sol aydınları ve özellikle işçiyi ve sendikalarını ezmek, yok etmek için yapılmış bu askeri müdahaleyi hiçbir aklı başında, vicdan sahibi insan kabul edemez.

Hiçbir inançlı solcu bu müdahale karşısında kendisini sorumlu tutamaz ve tarih önünde kimseden özür dileyemez. 12 Mart’ı tetikleyen düşünce bugün bile yurdumuzda egemendir. Ne işverenler ve ne de ülkeyi yöneten siyasal güç çalışanların insanca yaşama hakkını, bu hakkı güvence altına almak için örgütlenmelerini içlerine sindirememiş ve özgür sendikacılığı demokrasinin vazgeçilemez bir değeri olarak kabul edememiş, uluslararası alanda her türlü rezilliği kabullenerek özgür sendikalar yerine işverene ve hükümete bağımlı sendikalar yaratma sevdasını hiç tasalanmadan sürdürmeye çalışmışlardır.

Ülkemizde bugün acımasız bir emek sömürüsü vardır, işçilerin örgütlenmesi çok açık biçimde önlenmektedir. Son çıkarılan 6356 sayılı işçilerin sorunlarına hiçbir sorun getirememiş aksine var olan özgürlüklerini yok etmeye çalışmıştır. Ülkemizde ve dünyada sermaye-emek çelişkisi var olduğu sürece, işçiler acımasızca sömürülmeye devam edildiği sürece," siz hâlâ solcu musunuz?" sorusuna verilecek tek cevap," evet sapına kadar solcuyum ve solcu olmaya da devam edeceğim" olacaktır ve olmalıdır.

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.