Bundan 3,800 yıl önce Hammurabi, Babil caddelerine dev tabletler asmış ve üzerine şunu yazmıştı; “Vergi vermeyenin kellesi gider.”

Hammurabi; “yasaları bilmiyordum” mazeretinin de ortadan kaldıran kişiydi. Buna rağmen son 3,800 boyunca kelleler de gitti, vergiler de “mümkünse” verilmedi.

Bugün kelleler gitmiyor ama vergi üzerinden devlet, tüm işletmelerin doğal ortağı oluyor, hazinede para bitince vatandaşın tepesine çörekleniyor, yandaşın candaşın vergisi silinirken düz vatandaşın vergi üzerinden boğazı sıkılıyor. Hele kümesteki kaz isen, ha bire senden vergi üstüne vergi alınıyor.

TARİHİN EN İLGİNÇ VERİLERİ

Kasayı boşaltan imparator, kral, cumhurbaşkanı, başkan, her kimse; vatandaşa vergi salmayı adeta marifet bilir. Meclis, bu vergi iştihasına “dur” demek için icat edildi desek fazla yanlış olmaz. Peki, ne gibi vergiler salmışlar? Bu arada bizim Maliye’ye hayati not; “bunları sakın Türkiye’de denemeyin.”

Antik Roma’da kölelerden özgürlük vergisi, Ortaçağ’da sabun kullanma vergisi (1835’e dek sürdü), İngiltere’de şömine vergisi (kaçınmak için tuğlayla kapatıyorlardı), Yine İngiltere’de pencere vergisi (1696’dan 1851’e dek), tuğla başına vergi (kaçınmak için dev tuğlalar üretildi), Rusya; sakal vergisi.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Vergilere dair…

Vergi yüzünden devrim oldu mu? Elbette… Fransa’da tuz vergisi konulunca büyük tepki topladı ve 1789 Fransız Devrimi’ne katkıda bulundu. Aynı şekilde mum vergisi getirilince İngiltere’de halkın tepkisiyle hükümet düştü. Çin’de hayvan besleyenlerden aşırı vergi alınınca iç savaşa kadar uzanan sosyal çalkantılar, isyanlar çıktı.

Başka hangi garip vergiler geldi? Şapka vergisi, güneş ışığı vergisi, oyun kâğıdı vergisi, korkak vergisi, idrar vergisi, saat vergisi, yaban mersini vergisi, Google vergisi, inek gazı vergisi, şeker vergisi, yağmur suyu vergisi, köpek vergisi, uçan balon vergisi, peruk vergisi, rüşvet vergisi (eskiden Almanya’da yasaldı) ve daha yüzlercesi…

Not / BANA YENİ VERGİ SALMAYIN, BİRAZ AZ HARCAMA YAPIN

Geçenlerde Çiğdem Toker araştırdı; Tasarruf Paketi’ne Erdoğan imzası da işe yaramadı. Nisandan mayısa, devletin temsil, ağırlama ve tören harcaması 7’ye katlandı. Bina kiralama, haberleşme harcaması yüzlerce milyon TL arttı. Kısaca CB damgalı tasarruf paketini dahi kamu umursamadı.

Şimdi Mehmet Şimşek ve ekibi, gözünün değdiği her yerden vergi alma gayretinde. Yandaştan candaşdan vergi almak şöyle dursun, 1,5 trilyonluk kısmı silindi. Zenginden vergi alınsın önerisi de “ağzından yel alsın” kabilinden ciddiye dahi alınmadı. Belli ki dar gelirli, benden, senden alınacak.

Aylar önce önerim şuydu; bütçe açığınızı dar gelirliden alacağınız vergilerle kapatmaya çalışmayın. Muhtaç olduğunuz gelir; kayıt dışında mevcuttur, oraya gidin. Ya da doludizgin harcamanıza son verin. Misal vergi istisnalarını kaldırın, hiçbir yere götürmeyen teşviklerinizi budayın, az yiyin…

Ne yaparsanız yapın ama gelip benim kapıma dayanmayın. Size verecek tek kuruş fazla paramız yok. Asgari ücretli, emekli, engelli, dul ve yetimin kanına vergi doğrayarak bir yere varamazsınız. Hem hanı iştiha sahipleri; ne olur yeni vergi salmayın, sizin yediğiniz yemeğin faturasını bize ödetmeyin.

Zenginden vergi almıyorsun, fakire vergi salıyorsun, çok harcıyorsun, Diyanet CEO’na para yetiştiremiyorsun, makam araban, fiyakan, afran tafran, israfın… İnsafın o yerde namı yok mu?