´SEVİMLİ AYICIK´ sembolü ile tanınan Alman şekerleme üreticisi Haribo´daki iş bırakma eylemi 4. günü devirdi. Direnişle birlikte işçilerin durumu da ortaya çıktı. Günde 16 saat çalıştırılan işçiler, tuvalete gitmenin dahi yasaklandığını anlattı

‘SEVİMLİ AYICIK’ sembolü ile tanınan Alman şekerleme üreticisi Haribo’daki iş bırakma eylemi 4. günü devirdi. Direnişle birlikte işçilerin durumu da ortaya çıktı. Günde 16 saat çalıştırılan işçiler, tuvalete gitmenin dahi yasaklandığını anlattı

‘Sevimli ayıcık’in TADI ACI ÇIKTI

HARIBO GOLDBÂREN ‘Sevimli ayıcık’ sembolü ve ‘Çocuk ya da büyük ol, Haribo’yla mutlu ol’ sloganıyla bilinen şekerleme üreticisi şirketin görünmeyen yüzünü işçilerden dinledik. Günde 16 saat çalıştırıldıklarını belirten işçiler tuvalete gitmenin dahi yasaklandığını söyledi

Altın Ayıcık İş kazalarına davetiye çıkarılıyor

 İSTANBUL Hadımköy’de faaliyet gösteren ve beyaz yakalılarla birlikte 335 personelin çalıştığı Alman şekerleme üreticisi Haribo’da başlayan iş bırakma eylemi 4. günü geride bıraktı. Asgari ücrete yapılan artıştan sonra işverenden istedikleri ek zam talepleri karşılanmayan işçiler, iki çalışma arkadaşlarının işten atılmasıyla pazartesi günü üretimi durdurmuş, fabrika önünde direnişe geçmişti. İşçiler üyesi oldukları sendika arkalarında durmayınca daha önce zorla istifa ettirildikleri Türk-İş’e bağlı Tekgıda-İş’e yeniden üye oldu. Bu süreçten sonra harekete geçen Tekgıda-İş Sendikası, işverenle görüşmelere başladı. Sendika yöneticileri yalnız bırakmadıklan işçilerin her gün yemek ve su gibi günlük ihtiyaçlannı karşılıyor.

İşçiler, her gün saat 06.30’da fabrika önüne geliyor 19.00’a doğru da direniş alanını terk edip evlerine gidiyor, sabah tekrar aynı saatte fabrika önünde buluşuyor. Fabrika önünde de çeşitli etkinliklerle zamanlannı geçirmeye çalışıyorlar. Kimi zaman top oyFabrika önünde direnen işçiler hava koşullarına da aldırmadı. Soğuğa karışı ateş yaktı, yağmura karşı ağaçtan ağaca naylon gerdi. İŞÇİ Nuri Ünal’ın belirttiğine göre günde mecburi 16 saat çalıştıkları da olmuş. Bir haftanın 4 günü 16 saat çalışmış, ertesi gün yine işbaşı yapmış. Pazar günü de mesai zorunlu hale getirilmiş. Nuri Ünal, "Bu durum iş kazalarımızı çoğaltıyor. sendika arabasından çalan türkülerle halaya duruyorlar. İşçiler, yağmura karşı da önlem almaya başladı.

24 Şubat’ta fabrika yanında bulunan ağaçlık alanda kendilerine yer açtılar. Getirdikleri naylon poşetleri ağaç dallarına tutturarak bulunduklan alanın yağmurdan etkilenmesini önlediler. İşçiler, soğuk havaya karşı da mücadele veriyor. Çevreden topladıkları kuru ağaç dallarını kağıt veya karton parçasıyla tutuşturarak yaktıklan ateşin başında kendilerini ısıtmaya çalışıyor. Aydınlık’a konuşan işçiler adeta içini döktü. 10 yıldır Haribo’da çalışan Gazanfer kazası geçiren arkadaşlarımız oldu. iş kazasını yazdırma’ şeklinde ikinci bir baskıyla da karşılaşıyoruz. Burada iş kazası tutanağı tutturmak işe girmek kadar zor" ifadelerini kullanıyor. Ünal, "Köle olmadığımız için buraya çıktık" diyerek sözlerini tamamlıyor.

Şen, "Yüzde 30 oranında zam istedik. İşveren yüzde 14 teklif etti, kabul etmedik. İki arkadaşımız bizim haklanmrzı savunduğu için işten çıkanldı. Biz de onlarla birlikte dışarı çıktık. Biz emeğimizin karşılığını, işten çıkarılan iki arkadaşımızın da tekrar işe geri alınmasını istiyoruz" diyerek taleplerini açıklıyor.

‘ALDIĞIMIZ ÜCRET HANGİSİNE YETSİN?’

13 yıllık işçi Selma Arıkan da asgari ücret artışından sonra maaşlannda iyileştirme istediklerini belirterek, "Burada 13-15 yıldır çalışanlar net 1150 lira alıyordu. Asgari geçim İşçiler zamanlarını top oynayarak geçiriyor. indirimi ve fazla mesailerle bu 1300 liraya kadar çıkıyordu. Asgari ücrete yapılan artıştan sonra kıdem farkı gözetilerek maaşlanmızda iyileştirme yapılmasını istiyoruz. Kimsenin ne işine ne de fabrikaya kastı var" ifadelerini kullanıyor. Hayri adında bir işçi de "Aldığımız ücret doğalgaza mı yetsin elektriğe mi? Ya da çocukların giderlerine mi?" diyerek ücretlerin yetmediğinden yakındı.