Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
12 Ekim 2018
SENDİKANIN MALI DENİZ Mİ?

Dünkü Hürriyet Gazetesinde Şeker-İş Sendikası Genel Başkanının yeni makam aracı haberi vardı. Araç, 18 Eylül 2018 tarihinde trafiğe çıkmış; alınalı daha 1 ay bile olmamış.

SENDİKANIN MALI DENİZ Mİ?

Dünkü Hürriyet Gazetesinde Şeker-İş Sendikası Genel Başkanının yeni makam aracı haberi vardı. Araç, 18 Eylül 2018 tarihinde trafiğe çıkmış; alınalı daha 1 ay bile olmamış. Aracın bedeli, 1 milyon lira civarı.

Geçen hafta İsmet İnönü tartışmaları yapılırken, sosyal medyada da İnönü’ye saldıranlara çok güzel yanıtlar verildi. Bir tanesinde THY’de hesaplarında açık görülen 1 kuruşun hesabını soran ve günlerce hesapları taratarak nerede olduğunu bulan İnönü’nün hikayesi yer aldı. Keza ülkemizin kurucusu Atatürk’e dair bu tür örnekler saymakla bitmez. Benim çocukluğumda Bülent Ecevit’e dair de çok anlatılırdı böyle anılar. Gözü tok olmak, eline, beline hakim olmak erdemdi ve bunların aksi ayıplanırdı. Hele de fakir, fukaranın ekmeği, parası, pulu söz konusuysa buna tenezzül edenler toplumda ayıplanır, dışlanırdı.
 
Özal’la birlikte 1980 sonrası bu değerler tepetaklak olmaya başladı. İlk örnekleri sendikalarda yaşandı. AKP iktidarıyla birlikte neredeyse ahlaklı olan ayıplanır oldu. Aç gözlülük, işini bilmek, yandaş olarak ya da öyle gibi yaparak, mal mülk sahibi olmak aldı başını gitti. Hırsız değil de, hırsıza hırsız diyen yaftalandı. Tüm bu kirlenmeye sesini çıkarmayan ise ödüllendirildi. Yoksa özelleştirmeler nasıl tereyağından kıl çeker gibi yapılırdı? Kendi kendine yeten hatta ihraç eden ülke iken üretimi bitirip, dışa bağımlı hale nasıl gelinirdi? Onbinlerce insan işsiz kaldı; yoksulluk giderek yaygınlaştı ve derinleşti.
 
Ülkesinin bir kurumundaki bir tek kuruşun hesabını soran devlet adamlarından, ülkeyi bitiren noktaya çok hızlı geldik. Keşke İnönü’nün dediği gibi, “Namussuzlar kadar, namuslular da cesur olsa.” Keşke birileri çıkıp, Şeker-İş Başkanına dese ki; “Sen kimin parasıyla bu harcamayı yapıyorsun?” Şimdi anlıyor musunuz sendikalara neden güvenin sıfır olduğunu? İşi, işçinin hak ve çıkarlarını korumak ve artırmak olan sendikacıların çoğunluğu kendi çıkarlarını artırma derdine düşer ise sendikacılığa güven sıfırlanır. İsterse hükümet sendikalaşmanın önündeki her engeli kaldırsın, isterse sendikalaşmaya direnen işverene hapis cezası verilsin sonuç değişmez.
 
Bu durum sadece Şeker-İş’le sınırlı değil. Neredeyse tüm sendikalarda var. Yönetici olur olmaz ilk iş, makamı yeniletmek ve araçları değiştirmek. Lüks araca binmeyince sendikacı olunmuyor sanki. Hayatı boyunca kendisini geliştirmek, işgal ettiği makama ve hizmet ettiği sınıfa bir şeyler katmak gibi derdi olmayan adamlar, sendikanın parasını harcamayı kendisine iş edinip, bir de pişkin pişkin yaptıkları ayıbı savunuyorlar. Oysa aldıkları lüks araçların parasını alınterinden, ekmeğinden keserek veren işçi, ne ömrü boyunca o lüks araca biner, ne o kadar parayı bir arada görmüştür. Hatta sendikanın yapmadıkları yüzünden işini kaybeder, çocuğuna ekmek götürmenin derdine düşer. Ahlak sadece iki bacak arasında değildir, hatta orada hiç değildir. İnsanın yüzü kızarmalı önce. Kendisine lüks makam araçlarını, özel şoförleri hak görenler, insan olmanın erdemlerini unuttular. Türkiye’de sendikacılık tartışmaya açılmalı. Hele de böylesine bir krizin yaşandığı bir dönemde, hele de özelleştirmelerin ardından fabrikalar bir bir kapatılıp, taşınmazları satılırken eldekini korumak, eylemleriyle, mücadelesiyle gündeme gelmek yerine lüks harcamalarla gündem olanların varlıkları tartışmaya açılmalı.
 
Yamalı büyüyen ve bunu onur sayan bir milletin çocukları olarak, gelinen bu noktadan ar etmeliyiz. Sendikalara yönetici olanlar, hem sendikalara geldikleri hem de ayrıldıkları zaman tüm kamuoyuna mal varlıklarını açıklamalı.
 
Sendikalar kimsenin şahsi şirketi değil. Sendikaları kuranlar da bugünkü yöneticiler değil. Üyeler, genel kurul delegeleri hesap sorma haklarını kullanmalı. İlk denetim oradan başlar. Başkan olmak demek sorgulanmamak demek değil. Kendi döneminde aldığı lüks aracı, sendikanın malı sayanlara izin vermeyin. Hesap verebilen, hesap sorulabilen sendikacılar çoğalmadıkça, Türkiye’de sendikalar birilerinin çiftliği olmaktan öte gidemeyecektir.
DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.