SENDİKALARIN ÖZELLEŞTİRME KONUSUNDAKİ GÖREVLERİ
Değerli arkadaşım Mehmet Akkaya´nın Aydınlık´ta 9 Nisan 2014 günü yayımlanan AYM Kararı ve Türk-İş İle TBB´ye Öneri başlıklı önemli yazısı hak ettiği ilgiyi görmedi.

Değerli arkadaşım Mehmet Akkaya’nın Aydınlık’ta 9 Nisan 2014 günü yayımlanan "AYM Kararı ve Türk-İş İle TBB’ye Öneri" başlıklı önemli yazısı hak ettiği ilgiyi görmedi.
Yatağan özelleştirmesine ilişkin kararın onaylanmasının ardından bu konuya yeniden değinmek ve Türk-İş ve bağlı sendikaların yöneticilerine sendikacı olarak görevlerini hatırlatmakta yarar var. Bu konularda tavır almadan özelleştirme karşıtı demeçler vermenin hiçbir anlamı olmadığını bilmek gerek.
YÜRÜTMENİN YARGI KARARLARINI İHLALİ
26.4.2012 gün ve 6300 sayılı Kanunla, özelleştirmelere ilişkin 4046 sayılı Kanuna Ek.Madde 5 eklendi. Bu madde Anayasaya ve genel hukuk kurallarına aykırı bir biçimde, yargı kararlannın hiçe sayılmasını öngörüyordu.
Madde metni şöyleydi:
"Ek Madde 5: (…) özelleştirme uygulamaları sonucunda kuruluşların nihai devir sözleşmelerinin imzalanarak devir ve teslim işlemlerinin tamamlanmasından sonra özelleştirme işlemlerinin bütün sonuçlarıyla birlikte tamamlanmış bulunması, söz konusu kuruluşları devralanlar tarafından üretim, yatırım, modernizasyon, istihdam ve bunlara bağlı her türlü hukuki, ticari ve mali tasarruflarda bulunulması nedeniyle oluşacak fiili imkânsızlık karşısında geri dönülemeyecek bir yapının ortaya çıkması halinde yargı kararlarının uygulanmasına yönelik olarak, Bakanlar Kumlu tesis edilecek iş ve işlemler konusunda karar almaya yetkilidir."
Bunun anlamı, yargının özelleştirmelere ilişkin iptal ve yürütmeyi durdurma kararlarının Bakanlar Kurulu kararıyla uygulanmayabileceğiydi. Türk-İş bu düzenleme karşısında hiçbir ciddi tepki vermedi.
Bakanlar Kurulu, bu hükme dayanarak, 11.6.2012 tarihinde "Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda Nihai Devir Sözleşmesi İmzalanarak Devir ve Teslim İşlemleri Tamamlanmış Olan Bazı Özelleştirme İşlemleri Hakkında Verilen Yargı Kararlarının Uygulanmasına Yönelik Olarak Tesis Edilecek İş ve İşlemlere İlişkin Karar’i kabul etti. Bakanlar Kurulu, bu kararıyla, yargı kararlarının uygulanmayacağını kabul ve ilan etti.
Türk-İş, yargı kararlarını Bakanlar Kumlu kararıyla geçersiz sayma girişimi karşısında ciddi bir tepki göstermedi. Bu Bakanlar Kumlu kararına temel oluşturan kanun hükmü, Anayasa Mahkemesi tarafından 3.10.2013 tarihinde iptal edildi. Gerekçeli karar 27.3.2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Türk-İş bu önemli iptal kararının ardından hiçbir ciddi girişimde bulunmadı.
HUZURSUZLUK YENİDEN GÜNDEMDE
Ancak hükümet pes etmedi ve 30 Mayıs 2014 tarihinde TBMM Başkanlığına sunduğu İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandınlmasına Dair Kanun Tasansının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen metnine bu doğrultuda bir hüküm ekledi.
Komisyon tarafından kabul edilen metnin 112. maddesi şöyleydi:
"Madde 112-4046 Sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"Geçici Madde 26- Bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla devir ve teslim işlemlerinin tamamlanmasının üzerinden beş yıl geçmiş olan özelleştirmeler hakkında verilmiş olan yargı kararları ile ilgili olarak sözleşmelerinde belirtilen haller dışında bu kuruluşların geri alınması yönünde herhangi bir işlem tesis edilmez."
Türk-İş’ten bu maddeye karşı da herhangi bir tepki gelmedi. Özelleştirmeye karşı çıkmanın birinci adımı bu tür düzenlemelere karşı tavır almak, özelleştirmelere ilişkin yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarının uygulanmasını sağlamak için ciddi girişimlerde bulunmaktır. Susmak teslimiyettir.