SENDİKALARI BARAJLARDA BOĞMAK!
Hükümetin, Sağlık, Aile, Çalışma Ve Sosyal İşler Komisyonunda kimi değişikliklerle kabul edilen Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı, sendikalaşmaya, sendikal faaliyete, toplu sözleşmeye, özgürlük getirmek yerine, sendikaları kontrol altına almak, işçiyi barajlarda boğmak için düzenlenmiş.
Hükümetin, Sağlık, Aile, Çalışma Ve Sosyal İşler Komisyonunda kimi değişikliklerle kabul edilen Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı, sendikalaşmaya, sendikal faaliyete, toplu sözleşmeye, özgürlük getirmek yerine, sendikaları kontrol altına almak, işçiyi barajlarda boğmak için düzenlenmiş.
41. madde, sendikalann yetkili sendika olabilmesi ve toplu sözleşme yapabilmesi için aşmaları gereken barajları içeriyor.
Mevcut yasada olmayan ilk baraj, üye sayısı için konmuş. Sendikanın, toplu sözleşme yapabilmesi için en az iki bin üyesinin olmasını şart koşmaktadır. İlk baraj bu… 1999 üyesi olan sendika, diğer barajları geçmiş olsa bile, toplu sözleşme yapmaktan ve yetkili sendika olmaktan mahrum bırakılmaktadır.
İkinci baraj, işkolu işçi sayısında… Yaklaşık 20 yıldır, yüzdeler ile oynayarak ya da üye sayılarını hesaplama yöntemini değiştirerek, sendikalara sallanan ülke barajı sopası, son haliyle yüzde 1 oldu. Buna göre, sendikanın toplu sözleşme yapabilmesi için, en az iki bin üyesi olması yetmez, işkolundaki toplam işçinin en az yüzde l’i kadar da üyesi olması gerek.
Üçüncü baraj, işletme barajı. Bir işletmenin herhangi bir işyerindeki işçilerin tamamı üye olsa dahi, işletme çapında çalışanın eğer yüzde 40’ı üyeniz değilse, ülke çapında iki bin üyeniz olması ve ülke barajı olan yüzde l’i geçmiş olmanızın faydası yoktur. Tasanda ilerleme sayılabilecek olan, sadece işletme barajının yüzde 50’den yüzde 40’a indirilmiş olmasıdır.
İşletme düzeyindeki diğer baraj, çoğunluk barajı. İşletme çapında % 40 üyeniz olsa bile, aynı işletmede örgütlü olan başka bir sendikanın yüzde 41 üyesi olması halinde, toplu sözleşme yapma yetkisi yüzde 41 üyesi olanındır.
Bu barajda tasarıyı hazırlayanların sığındıklan yer Anayasa. Ama yine kendilerinin imzaladıkları Anayasanın 90. Maddesi ile iç hukuk haline gelen ILO sözleşmelerini çöpe atmaktadırlar.
Sendikalar için sırat köprüsü gibi hazırlanan tasanda asıl baraj, geçici maddeye,konulmuş. AKP’nin, geçici maddeleri, ilgisiz başka konularla torbaların arasına sıkıştırmaları, kanun hükmünde kararnameleri, ya da örneğin gıda yasasının içinden imar planlannın çıkması gibi, gizlenmiş çabalan meşhurdur.
Yine şaşırtmadılar. Tasanya koyduklan geçici maddelerle, yasalaştırmak istedikleri barajlara, bir de yandaş olma zorunluluğunu eklediler. Nasıl mı?
Geçici madde 6- (1) ile, en az 5 yıl süreyle sendikalann iplerini ellerinde tutmayı amaçlamaktadırlar. Birisi bu.
İkincisi, geçici 6. Maddenin (a) fıkrasına göre, eğer sendikanız Ekonomik ve Sosyal Konseye üye konfederasyonlara bağlı değilse, yetkili sendika olabilmeniz için, ülke barajı olan yüzde l’i değil, yüzde 3’ü aşmanız gerekecek. Bu, Konseye ve Konfederasyonlara bağlı olmayan sendikaları tasfiye operasyonudur.
Üçüncüsü ise, Geçici 6. Maddenin (b) fıkrasına göre, ‘Bakanlar Kurulu, 41’inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde geçen oranı binde beş ile yüzde üç arasında değiştirmeye yetkilidir.’
Hükümete, çıkaracakları yasanın da üzerinde bir sopa verilmektedir. Bakanlar Kurulu, ülke barajını yüzde l’den yüzde 0.5’e indirme keyfiyetine sahip olacak, ya da keyfiyete göre yasanın da çok üzerine yüzde 1 değil, yüzde 3’e çıkaracak. Üstelik bunu İşkollannın tamamında ya da bir kısmında uygulayabilecek.
Bakanlar Kurulu’na bırakılan keyfiyet, bunca barajı aştıktan sonra ülke barajına takılan sendikayı Hükümetin emir eri olmaya zorlamaktır. Yandaş sendikalara torpili ve yandaş olmayanları ise boğmayı amaçlamaktadır.
Özetle tasarı, üyelik sırasında Noter koşulunun kaldırılmasından başka ilerleme getirmiyor, Sendikalarımızı barajlarda boğmak isteniyor.