SENDİKALARA OPERASYON VE YÜKSELEN İŞÇİ HAREKETİ
AKP´nin sendikal hareketi zincire vurma çabası sadece Genel Kurullara müdahale ve yandaş sendikaların baskıyla geçirilmiş üyelerle beslenmesinden ibaret olmadı. Hükümet, yasal grevlere de müdahale etti. Hem de yasadışı yöntemlerle, grevin yasallığma dair yargı kararlarına rağmen.
Yandaş sendika kuruldu. Orman-İş’in üyeleri Bakan, Müsteşar ve Müdür baskılarıyla yandaş sendikaya geçirildi.
Yandaş sendika kuruldu. Tarım-iş’in TİGEM’deki üyeleri AKP’nin bürokratlarının baskısıyla yandaş sendikaya geçirildi. Belediyelerde Belediye-İş ve Genel-İş üyelerinin yandaş sendikaya geçirilmesi için AKP merkezinde Bakan ve milletvekillerinden baskı grubu oluşturuldu. Belediye başkanlarına talimat verilerek işçiler zorla yandaş sendikaya geçirildi.
Yandaş sendika kuruldu. Petrol-İş üyeleri zorla bu sendikaya geçirilmek istendi.
Yandaş sendika kuruldu. T. Madenİş üyeleri zorla yandaş sendikaya geçirilmeye çalışılıyor.
Yandaş sendika kuruldu. Tek Gıda-iş üyesi ÇAYKUR işçileri zorla yandaş sendikaya geçirildi. Yandaş sendikanın üye sayısı yetmemesine rağmen AKP’nin Bakanı yetkili sendika olarak ilan etti. Toplu sözleşme yaptırdı.
Yandaş sendika kuruldu. Tezkoop-İş ve Koop-İş üyeleri zorla bu sendikaya geçirilmeye çalışıldı.
Yandaş sendika kuruldu. TGS üyeleri zorla bu sendikaya üye yapılmaya çalışıldı.
Yandaş sendika kuruldu. Hava-İş üyeleri zorla bu sendikaya üye yapılmaya çalışıldı. Türk-İş’in Liman-İş ve DİSK’in OLEYİS sendikaları, hükümet operasyonlarıyla konfederasyonlarından istifa ettirilerek yandaş konfederasyona geçirildi.
Genel kurullara operasyon
AKP, 2011 Aralık’ta yapılan Türk-İş Genel Kurulu, yoğun bir hükümet baskısı altında gerçekleşti. Hükümet, Türk-İş yönetiminde istediği kişilerin seçilebilmesi için her yolu kullandı. Mustafa Kumlu’nun istifasında asıl sebep, Başbakanın memnuniyetsizliği idi. İstifasından sonra yönetim kurulunun görev dağılımında Başbakanı memnun etme kaygısı esas oldu.
TGS yönetiminin yandaşlardan oluşması için AKP bürokratları seferber oldular. Sendikayı kıskaca aldılar. AKP, Hava-İş’te operasyon yaptı. Tek Gıda-İş Genel Başkanı’na karşı sendika içi operasyon yapıldı. Hükümetin bizzat "Türkel’in kellesini istediği" şeklinde sözler ortalığa saçıldı. Sendika yönetiminden üç kişi ile sendika içi darbe gerçekleştirilmek istendi. Şube Başkanlarının ve tabanın sendikaya sahip çıkması ile operasyon bertaraf edildi. Hava-İş Genel Kurulu ise hükümet operasyonlarının hiçbir gizliliğe gerek duyulmadan yapıldığı açık müdahaleydi. Bakanlar, THY Genel Müdürlüğü, milletvekilleri seferber oldular. İşçiler, delegeler açıkça tehdit edildi. Yandaş liste ve yandaş Başkan adayı yaratıldı.
Türk-İş’in Genel Başkanı ve Genel SEKRETERİ de hükümetin operasyon kervanında görev aldılar. Türk-İş Bölge Temsilciliği işveren ve hükümet yanlısı müdahalenin divan başkanı olarak görev üstlendi. Delegelerin bir kısmı tehdit edilerek Genel Kurul’a gelmemeleri sağlandı, gelenlerin ise tehditle yandaş listeye oy vermesi sağlandı.
Hükümetin grev kırıcılığı
AKP’nin sendikal hareketi zincire vurma çabası sadece Genel Kurullara müdahale ve yandaş sendikaların baskıyla geçirilmiş üyelerle beslenmesinden ibaret olmadı. Hükümet, yasal grevlere de müdahale etti. Hem de yasadışı yöntemlerle, grevin yasallığma dair yargı kararlarına rağmen.
ÇAYKUR grevi, ÇAYKUR işletmelerini de satmak isteyen hükümet ve onun işverenleri marifetiyle yasadışı şekilde kırıldı. İşveren grevci işçileri tehdit etti, greve katılmayanlara teşvik verdi ve greve kırıcılar aracılığıyla müdahale etti. Darphane grevi, hükümetin işverenlerince grev kırıcıları marifetiyle kırılmak istendi. Havayolu grevi, binlerce polis, işveren baskısı, işten atma korkutması ile sürdü. Grev, grev kırıcıları marifetiyle kırılmaya çalışıldı. İşçi hareketi geliyor. Madalyonun bir yüzü bu… Ya diğer yüzü? Yatağan ve Zonguldak’tan başlayan işçi hareketi, dalga dalga yükseliyor. Diğer işyerleri de sırada. Sendikal hareketin önderleri, bardağın dolu tarafına bakmalıdır. Bütün işçi sınıfını ve Türkiye’yi kurtaracak enerji yükseliyor.