Günümüzde Yol-İş il özel idarelerinde büyük sorunlar yaşıyor; yaklaşık 20 bin üye norm kadro fazlası olarak çeşitli yerlere atanacak. Bunlara rağmen Yol-İş´in önemli ve etkili herhangi bir eylemini, protestosunu, tepkisini hatırlıyor musunuz?
Yok.
Niçin?

Türkiye’de işçi sınıfı ve sendikacılık hareketine yönelik saldırı her geçen gün şiddetleniyor. Sendikal Güç Birliği Platformu, bu saldırıya karşı bir taban hareketi örgütlemeye çalışıyor.
Yapılan bölge toplantılarında sorunlar dile getiriliyor, çözüm yolları tartışılıyor.
Bazı sendikalar ise bu sürece hiç katılmıyor.
Sanki Türkiye güllük gülistanlık, sanki işçi sınıfının sorunları adım adım çözülüyor, sanki hükümet her gün işçi sınıfına yönelik olumlu adımlar atıyor. Peki, niçin susuyorlar?
Sustukça, teslim oldukça daha da zayıflıyorlar. Daha zayıfladıkça daha da susuyorlar. Bu teslimiyet nereye kadar gidecek? Bazı sendikalann teslimiyetçi tavrının gerisinde yolsuzluklar yatıyor.
Size bir örnek vereyim. Ben muhasebe mevzuatını bilmem. Ancak aşağıda anlatacağım belgeler elime geçince bir yeminli mali müşavir arkadaşımla görüştüm. Onun söylediklerine göre, fatura üzerinde tahrifatın cezası çok büyükmüş. Her bir fatura hakkında ayrı dava açılırmış. Yargı fatura üzerinde tahrifat yapanı affetmezmiş.
Anlatacaklarım Yol-İşSendikasıyla ilgili. Yol-İş bir dönem hükümetleri en sert biçimde eleştiren, hükümetlerin, sermayenin, IMF’nin, emperyalizmin dayattığı ve uyguladığı politikalara karşı en kitlesel tepkiyi gösteren sendikaydı.
Günümüzde Yol-İş il özel idarelerinde büyük sorunlar yaşıyor; yaklaşık 20 bin üye norm kadro fazlası olarak çeşitli yerlere atanacak. Bunlara rağmen Yol-İş’in önemli ve etkili herhangi bir eylemini, protestosunu, tepkisini hatırlıyor musunuz?
Yok.
Niçin?
Ne oldu da Yol-İş, giderek artan sorunlar karşısında, giderek derinleşen bir sessizliğe gömüldü?
Acaba bana iletilen ve yetkili bazı yerlere de iletildiği belirtilen bazı belgelerin bunda rolü var mı?
Elimde 6 tane fatura fotokopisi var. Birinci fatura, faturayı kesen kişide kalan kopya.
Sinop Ayancık’ta Belediye Otogarı’nda faaliyet gösteren Mehmet Karadeniz-Cihan Yılmaz Otobüs İşletmecisi 6 Mart 2001 tarihinde Türkiye Yol-İş Sendikası Samsun 2 No’lu Şubesi Başkanlığı’na bir fatura kesmiş.
Fatura No.54404.
Fatura’da, kdv dahil 1 milyar 250 milyon lira alındığı belirtilmiş.
Bu belge, otobüs işletmecisinde bulunan nüsha.
Yol-İş Sendikasının genel merkezinde ise aynı fatura karşılığında 11 milyar 250 milyon lira ödenmiş.
Yol-İş Sendikası’nın muhasebesinde işlem gören faturada rakamın önüne bir "1" ilave edilmiş.
Fatura miktannın yazıyla belirtildiği yerde de yazıyla "On" eklenmiş. Böylece, otobüs işletmecisine 1 milyar 250 milyon lira ödenmiş, Yol-İş’in kasasından 11 milyar 250 milyon lira çıkmış.
İsteyene bu iki belgenin fotokopilerini verebilirim.
Elimde dört tane daha fatura fotokopisi var. Hepsi de Yol-İş Sendikası Samsun 2 No.lu Şubesi Başkanlığı’na kesilmiş. Çatalzeytin Merkez Mahallesi’nde faaliyet gösteren Ümit Türkoğlu-Erkan Topçu Otobüs İşletmecisi 6 Mart 2004 tarihinde 33139 sayılı faturayı kesmiş. Fatura miktarı 11 milyar 250 milyon lira.
Rakamın önüne "1" ve yazının başına "On" amatörce elle eklenmiş. Türkeli Ayaz Köyü’nda faaliyet gösteren Cemal Ünal-Kemal Ünal Otobüs İşletmecisi 6.3.2004 tarihinde Türkiye Yol-İş Sendikası Samsun 2 No’lu Şubeye 1 milyar 250 milyon liralık fatura kesmiş. Fatura no. 46337.
"Bir milyar" yazısı, el yazısıyla "OnBir milyar" yapılmış. Ayancık’ta faaliyet gösteren İbrahim Örnek Otobüs İşletmecisi 6 Mart 2004 tarihinde 003816 no.lu faturayı kesmiş. 1 milyar 250 milyon lira, 11 milyar 250 milyon lira olmuş. x
"Bir milyar" yazısı "Önbir milyar" a dönüşmüş. Havza’da faaliyet gösteren Abdullah Gürkanlı Otobüs İşletmecisi 6 Mart 2004 günü 54597 no.lu faturayı kesmiş. 1 milyar 800 milyon lira, el yazısıyla 11 milyar 800 milyon lira yapılmış.
Bana bu altı fatura fotokopisini gönderen, başka yerlere de göndermiş. Bir dönem işçi sınıfı hareketinin önderi konumundaki Yol-İş’in sessizliğinin nedeni bunlar mı yoksa?
Faturalarda tahrifat yapanlann ipleri hükümetin elindedir.
Faturalarda tahrifat yapanların dik durabilmesi mümkün değildir.
Sendikacılığın güçlenebilmesinin yolu, dik durabilecek dürüstlükte olanların sendikalara önderlik etmesinden geçmektedir.