SENDİKALAR NE KADAR BAŞARILI
Giderek derinleşen ekonomik krizden en fazla etkilenenler işçi sınıfının işçi statüsünde çalıştırılan kesimi. İşçi sendikaları sayıları giderek artan ve sorunları giderek yoğunlaşan işçileri gerektiği gibi temsil edebiliyor mu?

Giderek derinleşen ekonomik krizden en fazla etkilenenler işçi sınıfının işçi statüsünde çalıştırılan kesimi. İşçi sendikaları sayıları giderek artan ve sorunları giderek yoğunlaşan işçileri gerektiği gibi temsil edebiliyor mu? Sendikasız işçileri örgütlemek için ciddi çabaları var mı? Örgütlenme engelleri çok mu büyük; yoksa sorun sendikaların anlayış, yapı ve uygulamalarında mı?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Ocak 2015 istatistiklerine göre, işçi sendikalannın üyelerinin işkollarına göre dağılımı aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Türkiye’de 12.2 milyon işçi, 1.3 milyon sendika üyesi var. Sendikalaşma oranı yüzde 10.65. Bu rakamlar doğru mu? Tam değil. Sendika üyesiyken işsiz kalanlar bir yıl süreyle üyeliğini sürdürüyor. Bir işyerinde toplusözleşme kapsamında sendika üyesiyken o işyerinden ayrılıp aynı işkolunda sendikasız başka bir işyerine giren işçinin üyeliği devam ediyor. Bazı işyerlerindeki işçiler de, bir örgütlenme çabasının parçası olmadan bir sendikaya üye oluyorlar.
SENDİKALAŞMA İŞLEMİ KOLAYLAŞTI
Diğer taraftan sendika üyeliğini kolaylaştıran gelişmeler oldu. Uluslararası sözleşmeler doğrudan uygulanırlık kazandı ve örgütlenmede mevzuat engeli kalmadı. Eskiden sendikalaşması yasak olan özel güvenlik görevlileri ile özel sektör eğitim kurumlarındaki öğretmenlerin sendikalaşmasına olanak tanındı. Kaçak işçilik ciddi biçimde azaltıldı.
Sendika üyeliği için çalışma saatleri içinde notere gitme ve epeyce bir para ödeme zorunluluğu kalktı. Bazı işyerlerindeki patronlar da işçilerini internet üzerinden işyerinin belirlediği sendikaya üye yaptılar. Gerçekten aidat ödeyen sendika üyesi sayısı herhalde 800 bin civarında. Diğer bir deyişle, işçi sendikalarının örgütlenme başarısı, 12.2 milyonda yalnızca 800 bin kadar. Başarısızlar.
NİYET OLMAYINCA
Paraları mı yok? Bir kısmının evet. Ancak bir kısmının parası da var. Örneğin Yol-İş Sendikası’nın çok parası var. Ancak abartılmış üye sayısı 39.517. Halbuki inşaat işkolunda çalışan işçi sayısı 1 milyon 546 bin 830.
Yol-İş eğer Türk-İş üyesi olmasa, yüzde 2.56’lık sendikalaşma oranıyla, toplusözleşme yapma ehliyetini bile kaybedecek. Peki, bol paralı Yol-İş, sendikasız 1 milyon 500 bini aşkın inşaat işçisini örgütlemek için ciddi bir örgütlenme çalışması sürdürüyor mu? Hayır. Ciddi bir eğitim çalışması yapıyor mu? Hayır.
Bugünkü koşullarda bu kadar başarısız olan bir sendika, giderek daha da derinleşen kriz koşullarında gerekli mücadeleyi verebilir mi? Cevap ortada değil mi! Diğer işkollannın çoğu için de durum farklı değil. Sakin sularda sendikacılık yapmaya alışmışlar; ancak şimdi fırtınalar zamanı.