Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
02 Aralık 2011
SENDİKACININ KORKUSUNUN SEBEBİ YOLSUZLUKLARIDIR

Son 20 yılda sendikacılarımızın davranışlarını belirleyen asıl etki, korkudur. 20 yıldır, eski kazananların üzerine eklenmiş bir örnek gösterilemiyor.

SENDİKACININ KORKUSUNUN SEBEBİ YOLSUZLUKLARIDIR

       Son 20 yılda sendikacılarımızın davranışlarını belirleyen asıl etki, korkudur. 20 yıldır, eski kazananların üzerine eklenmiş bir örnek gösterilemiyor. Onların kazandırdıklarına sahip bile çıkamadılar. Tersine sürekli geri adım atıldı, geriledikçe de eridi, küçüldü sendikal hareket.

       Referandum sırasında, Türk-İş içinde aslında ‘hayır’ deme eğiliminde olan sendika sayısının 28 olduğu, ama açıklama yapmayı göze alan sayısının 10’a düştüğünü, 30 Kasım tarihli yazımda belirtmiştim. ’28 sendika aynı görüşteyken ve Türk-İş adına karar alınmasını sağlayacak sayıda olmalarına rağmen, 18’i görüşünü açıklamaktan neden çekinir’, sorusunun cevabını Başkanlar Kurulu ndaki bir Genel Başkan’ın açıklamasından aktarmıştım: ‘Ben bu referandumun ülkemize ve işçimize bela getireceğine adım gibi eminim. Ama çıkıp ta ‘hayır’ diye açıklayamam, korkuyorum. Açığımızı bulup bize saldırıyorlar’ demiş.

       Bu itiraf, bazı sendikalarımızın davranışında neyin etkili olduğunun da’itirafıdır: KORKU.

       Peki, sendikacı, korkmaması için fazlasıyla sebebi ve olanağı varken neden korkar.

       İlk olarak, toplumun en ileri ve en örgütlü kesimi olan işçi sınıfının önderidir. İşçi ise hayatı yaratmaktadır. Sendika, üyesi olmayan işçileri de kucaklamayı başardığında, 11 milyonluk bir işçi kitlesi ve yaklaşık 45 milyonluk nüfustur söz konusu olan.

       Memur, esnaf, mühendis ve köylü örgütleriyle sınıfsal çıkarları ortaktır ve bu kesimlerle birleşme olanağına sahiptir. Bunlarla beraber etti mi toplumun yüzde 90’ı.

       100 bin madenci Zonguldak’tan yürüdüğünde bütün Türkiye’nin yüreğini taşıyorlardı. 8.500 TEKEL işçisinin Ankara’daki 78 günlük direnişi hükümeti salladı. İşçi, memur, esnaf, emekli, hatta köylü, akın akın destek verdiler.

       İşçi sınıfı mücadele için yola çıktı mı, gücünün kat be kat üzerinde etki yapabilmekte, toplumun bütün emekçi sınıf ve tabakalarının desteğini alabilmektedir.

       Peki, işçi sınıfının haklarına bu denli saldırı yapılırken neden başarılamıyor? İşte korku burada devreye giriyor.

       12 Eylül sonrası, sendikaların sahip olduğu büyük paralar, bazı sendikacıların başını döndürdü. Yolsuzluklar, dışarı taştı, gazetelerin manşetlerine, mahkeme, dosyalarına girdi.

       Gozu doymaz şeKilde, işçinin birikimini (cebi ne indirmeye çalıştıkları miktarlar, dudak uçuklatacak kadardır. Birkaç örnek aktarayım:

       Bir sendikacının 9 villa, 3 apartman, 6 daire, 3 kooperatifte hisse, 2 gaz dolum tesisi ve dönümlerce arazi sahibi olduğu, bu sendika her eyleme kalktığında gazetelere manşet oldu ve mahkeme konusu oldu.

       Başka bir sendikacının tam 26 dairesi ve 10 adet süper lüks otomobili, Amerika’da villası, kendisinin ve oğlunun banka hesaplarında 7 milyon lirası olduğu, Devlet Denetleme Kurulu raporuna ve savcılık dosyasına yansıdı.

       Bir başka sendikacının sadece kızının banka hesaplarında milyonlarca lira para olduğu söyleniyor. Sendikacının, 2 yılda, bugünün parasıyla tam 250 milyon lira sendikayı zarara uğrattığı, bu sendikanın şube başkanlarının basın açıklamasına yansıdı.

       İşte korku bu yüzdendir. Suça bulaşmış, işçinin alın terini çalmışlardır. Hem de büyük miktarlarda.

       Eee Hükümetler de bu fırsatı kollar. Sendikacılar hakkında dosya tutar. Eğer bir işçi sorunu için eyleme kalkarsa sendika, o dosyanın kapağı aralanır, eylem başlamadan biter. Zeki olanlar ise, hükümetteki dosyalarını bildikleri için, zaten hiçbir şeye niyetlenmezler.

       İşte Türk-İş kongresi, bu soruna çare arayacak.

       Yönetime, korkaklar mı, yoksa namuslular mı gelecek? Sendikalar ayağa kalkacak ve saldınlara dur mu denecek? Yoksa yolsuzlukların devamına onay verilerek, hükümetin eteğini öpen sendikacılarla sendikalar hareketinin bitmesi mi sağlanacak?

DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.