SENDİKACILIK MESLEK OLMAMALI
Günümüzde de sendikacılığı meslekleştirenler çoğunlukta.Sendikacılık meslek olmamalı. Sendikacılık, hele hele çok iyi para getiren, yurtiçi ve yurtdışı gezi olanakları sağlayan, lüks yaşama ve çalışma imkanları yaratan bir iş olarak görülmemeli.

Size önce sendikacılığı meslek haline getirmiş kişilerden bazı örnekler vereyim. İbrahim Yalçınoğlu, Teksif Sendikası’nın genel mali sekreteriydi. Ama ne genel mali sekreter. 1933 yılında doğan İbrahim Yalçınoğlu, Malatya’daki Sümerbank Bez Fabrikası’nda işe başladı. Kısa bir süre sonra, 1963 yılında, daha 30 yaşındayken, Teksifin genel mali sekreteri oldu. Bu görevini aralıksız olarak 44 yıl, evet yanlış yazmadım, 44 yıl sürdürdü. Bu süre içinde başka hiçbir göreve talip olmadı.
Ancak 2007 yılında bu görevden ayrılmak zorunda kaldı. Teksif Sendikası ve ayrıca Genel Başkan Nazmi Irgat ile Genel Başkan Yardımcısı Metin Kır, 28 Mart 2008 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına İbrahim Yalçınoğlu aleyhinde, sendikanın parasını zimmetine geçirdiği iddiasıyla, dava açılması için başvurdu.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2009 yılında dava açıldı. Mahkeme, 21.10.2011 tarihli kararında sanıkların beraatine hükmetti. Ancak, bildiğim kadarıyla, Teksif Genel Merkezi bu kararı temyiz etmedi. Sendikal camiada İbrahim Yalçınoğlu’nun malvarlığı çok konuşulurdu.
REKOR BAŞOĞLU’NDA
Rahmetli Mustafa Başoğlu da rekortmenlerdendi. 1933 yılında doğan Mustafa Başoğlu, 1964 yılında Sağlık-İş Sendikası’nın genel başkanı oldu. Birkaç aylık bir aranın dışında, 12 Mart 2011 tarihine kadar Sağlık-İş Genel Başkanlığı görevini sürdürdü; 47 yıl aralıksız genel başkanlık yaptı. 1977 yılında Adalet Partisi listesinden Ankara milletvekili seçildi. Türk Metal’in eski genel başkanı Mustafa Özbek de unutulmamalı.
1940 yılında doğan Mustafa Özbek, 1971 yılında, 31 yaşında Kırıkkale Metal İşçileri Sendikası 2. Başkanı seçildi. Bir sonraki yıl sendika başkanı oldu. 1973-1975 döneminde, yeni kurulmuş olan Türk Metal’in genel sekreterliğini üstlendi. 1975 yılından 2009 yılına kadar Türk Metal Genel Başkanlığı görevini yürüttü. Ne olduğu artık ortaya çıkmış olan Ergenekon tezgahı nedeniyle tutuklanmasaydı, bu görevi herhalde bugün de sürdürüyor olurdu. 1971’den 2009’a kadar aralıksız 38 yıl sendikacılık yaptı. Malvarlığı konusunda çooook uzun bir liste var.
BEDRETTİN KA YKAÇ ESKİ KUŞAKTAN SON ÖRNEK
Tarım-İş’in eski genel başkanı Bedrettin Kaykaç da sendikacılığı meslek yapmışlardan biridir. 1945 yılında doğan Bedrettin Kaykaç, 31 yaşındayken, 1976 yılında Tarım-İş Sendikası Adana Şube Başkanı oldu. 1998 yılına kadar bu görevi sürdürdü. Aralık 1998’de Tarım-İş Genel Başkanlığı görevine getirildi.
Bu görevden 2015 yılı Şubat ayında ayrıldı. 39 yıl aralıksız profesyonel sendikacılık yaptı. Rahmetli Ömer Ergün de unutulmamalı. 1919 yılında doğan Ömer Ergün, daha 29 yaşındayken, 1948 yılında Eskişehir Demiryolu İşçileri Sendikası’nı kurdu ve genel başkanı oldu. 1950 yılında Demiryolu İşçi Sendikaları Federasyonu genel başkanlığına getirildi. 1953 yılında Türk-İş Genel MALİ SEKRETERİ seçildi ve bu görevini 1986 yılı Aralık ayına kadar sürdürdü. 38 yıl profesyonel sendikacılık yaptı. Çok zor dönemlerde çalıştı; genel mali sekreterlik gibi bir görevde adına hiç leke sürdürtmedi.
Günümüzde de sendikacılığı meslekleştirenler çoğunlukta.Sendikacılık meslek olmamalı. Sendikacılık, hele hele çok iyi para getiren, yurtiçi ve yurtdışı gezi olanakları sağlayan, lüks yaşama ve çalışma imkanları yaratan bir iş olarak görülmemeli.
Sendikacılar patronlara ve üst düzey bürokratlara özenip, giyimleri kuşamlan, hayat tarzlarıyla işçiden kopmamalı. İşçiler de daha bilinçli hareket edip, sendikacılığın böylesi meslekleşmesine izin vermemeli.