Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
22 Eylül 2020
SENDİKACILIĞIMIZIN BUGÜNÜ

İş yasaları, sermaye karşısında güçsüz olan çalışanı korumak amaçlı yasalardır. Bireysel ve toplu iş hukuku açısından çalışanların sömürülmesini önlemek ve insanlık onuruna yakışan bir çalışma yaşamı sağlamak başlıca amaçtır.

SENDİKACILIĞIMIZIN BUGÜNÜ
İş yasaları, sermaye karşısında güçsüz olan çalışanı korumak amaçlı yasalardır. Bireysel ve toplu iş hukuku açısından çalışanların sömürülmesini önlemek ve insanlık onuruna yakışan bir çalışma yaşamı sağlamak başlıca amaçtır.
 
Ülkemizde çalışma ortamını düzenleyen yasalar bu amacı gerçekleştirmekten çok uzaktır. Kamu çalışanları, Devlet Memurları Yasası’na tabi olarak ve grev gibi temel bir toplusözleşme hakkından yoksun sözde sendikalaşma hakkını kullanmaktadırlar. İş Yasası’na tabi olarak çalışanlar ise zincirler içindedir ve uluslararası normların öngördüğü güvencelerden tam olarak yararlanamamaktadır. Kısıtlanan hakların bir dökümünü yaparsak ne dediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
 
YASALARIN YOK ETTİĞİ İŞÇİ HAKLARI
 
4857 sayılı İş Yasası, 18. maddesi ile ILO’nun 153 sayılı sözleşmesine aykırı olarak işçileri feshe karşı korumamaktadır. Yasa, ancak 6 aylık kıdemi olan ve 30’dan fazla işçi çalıştıran işyerlerinde çalışanları korumaktadır. Bu düzenleme ülkemizdeki işyerlerinin ancak yüzde 10’ununu kapsamaktadır. 1475 sayılı yasanın 14. maddesi, istifa halinde kıdem tazminatını kabul etmemiştir.
 
Üstüne üstlük bir kıdem tazminatı fonu kurularak işverenlerin işçileri daha kolay işten çıkarılmasına yardımcı olmak istenmektedir. 3656 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası, sendikaları yetki konusunda tamamen hükümetin vesayeti altına sokmuştur ve yetkiye itiraz konusunda referandum kabul edilmemiştir. Yasanın 43., 61., 62., 63. ve 72. maddeleri, grev yasakları, grev ertelemeleri ve grevi durdurma düzenlemeleri ile özgür sendikacılığı yok etmiş ve sendikaları kâğıttan kaplana çevirmiştir.
 
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası ile işçiler değil, fonda biriken para ile işverenler ve ilgisiz projeler desteklenmiştir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Yasası ile işçilik hakları için anayasal bir hak olan dava hakkı işçinin elinden alınmış ve arabulucuya gitme zorunluluğu bir dava şartı haline getirilmiştir. 696 sayılı KHK ile taşeron işçiler için kamu işverenleri ile işçi konfederasyonlarının yapacağı çerçeve sözleşmelerinin içeriği sözleşme yapacak sendikalar için bağlayıcı olarak kabul edilmiş ve toplusözleşme özgürlüğü yok edilmiştir.
 
Taşeronlar için yapılan bu düzenleme, ileride tüm işçiler için de getirilirse siz o zaman seyreyleyin gümbürtüyü. Pandemi döneminde işten çıkarmalar yasaklanmış, fakat işçiye ödenmesi öngörülen ve çoğuna ödenemeyen günlük 39 lira işçileri açlığa teslim etmiştir.
 
BÜTÜN BU YASALARI AKP ÇIKARDI
 
Bu yasaların tümü, işçilerin büyük bir çoğunluğunun oy verdiği AKP tarafından çıkarılmıştır ve AKP’nin başında, işçilerin grevlerini büyük bir şehvetle erteleyen ve işverenlere “Bu grevleri siz rahat çalışasınız diye erteledik” diyen bir siyasetçi vardır.
 
Durum tam bir dev çelişkidir. İşçiyi koruması gereken yasalar işçiyi korumuyor ve işçiler kendi haklarını yok eden bu yasaları çıkaran bir siyasi partiye büyük bir şevk ile oy veriyor. Bunu anlamak mümkün değil. İşin garip tarafı işçi haklarını korumakla yükümlü sendika ve konfederasyon yöneticilerinin önemli bir kesimi, bu durumu rahatlıkla kabullenmektedir.
 
Ülkemizde işçiler bir mengeneye sıkıştırılmış durumdadır. Bir yandan işverenler işçilerin sendikalaşmasını önlemek için sendika üyesi olan işçiyi pervasızca kapının önüne koyuyor, öte yandan AKP, boyuna işçi aleyhine kanunlar çıkararak işçinin yaşamını ve sendikal haklarını gölgelemekte ve bunun ödünü de işçilerden oy olarak almaktadır.
 
KRAL ÇIPLAK DİYECEK BİR KAHRAMANA GEREK VAR
 
İşçi sınıfı, sınıfsal bilinci olmadığı için böylesine bir siyasal çelişki yaşıyor ve sendikacılarımızın büyük çoğunluğu kral çıplak diyemiyor. Yasanın yanlış düzenlenmesinden dolayı iktidar partisini eleştirip onunla ters düşmek istemiyor. İşçinin uyarılması, siyaseten aydınlatılması gerek.
 
Bunu dijital ortamda çok güzel yapan bir sendika başkanı var ama adını vermekten korkuyorum. Korkuyorum, çünkü bu nedenle başına dert açılmasın istiyorum. Kurulmak istenen korku imparatorluğunda her şeyin olabileceğini biliyorum. İşçiler siyaseten aydınlatılmadıkça da bu karanlık bitmeyecektir.
DİĞER HABERLER
TÜİK DUYURDU: ÜLKEDE SORUN YOK
TÜİK DUYURDU: ÜLKEDE SORUN YOK

Yoksulluk azaldı, işsizlik düştü, istihdam artıyor. TÜİK’in çektiği fotoğrafa göre ülke Norveç ile Almanya arasında bir yerde yer alıyor. Üstelik TÜİK bu tabloyu sanayi üretiminde yaşanan rekor düşüşe, durdurulamayan enflasyona rağmen kamuoyuyla paylaşıyor.

2.2 MİLYON KİŞİ DAHA İŞİNİ KAYBETTİ
2.2 MİLYON KİŞİ DAHA İŞİNİ KAYBETTİ

Üretimdeki yavaşlama ile iş bulma umudunu yitirenlerin sayısı artarken bir yılda 2.2 milyon kişi işsiz kaldı. Dar tanımlı verilerdeki düşüşe rağmen gerçek işsizlik hızlandı.

TEŞKİLATIMIZA ÜÇ YENİ ŞUBE DAHA KATILDI
TEŞKİLATIMIZA ÜÇ YENİ ŞUBE DAHA KATILDI

Sendikamız başarılı toplu iş sözleşmeleri ve örgütlü mücadelesi ile günden güne üye sayısını artırırken teşkilat yapısını da güçlendirmeye devam ediyor.

ÜCRET VE MAAŞLARDA HÜLLE
ÜCRET VE MAAŞLARDA HÜLLE

Asgari ücretin ve memur maaşlarının enflasyona göre düzeltilmesinde, TÜİK verileri kullanılarak hülle yapılıyor. Ayrıca da her sene ücret ve maaş artışları hükûmet şovuna dönüşüyor.