SENDİKACILIĞI POTLAÇ KURTARIR
Yaşanan ve giderek derinleşen ekonomik kriz sınıf mücadelesinden başka çıkış yolu bırakmıyor.

Yaşanan ve giderek derinleşen ekonomik kriz sınıf mücadelesinden başka çıkış yolu bırakmıyor.
Mücadele örgütle olur. Ancak işçi sınıfının örgütlenme araçlanndan biri olan sendikalar, yükselen mücadelenin ihtiyaçlarına cevap veremiyor. Bunun en açık örneğini, metal işkolunda Türk Metale duyulan büyük tepkide gördük.
Sendikacılık günümüzde genellikle paralı ve itibarsız bir "meslek".
Halkımız, sendikacılara pek değer vermiyor.
Patronların çoğunun binmediği lüks arabalarda pahalı fecileri içinde dolaşan sendikacılara arkalarından söylenenler hiç de hoş şeyler değil.
Sendikacılarımız yeniden itibar kazanmalı. Sendikaların güven sağlamasının yolu, sendikacılarımızın itibar kazanmasından geçiyor.
POTLAÇ ÇÖZÜMDÜR
Peki, sendikacılarımız nasıl itibar kazanır. "Potlaç’la. Soru şu: Sendikacılarımız zengin ve itibarsız mı olacak; yoksul ve itibarlı mı?
Herkesin bildiği bir söz vardır. Zengin yöneticilerin halkları yoksuldur.
Bu sözü sendikacılara uyarlarsanız şöyle olur: Zengin sendikacılara sendikalannın üyeleri patronların esiridir.
Sendikaları kurtaracak "potlaç" ne?
Aydınlıkta dört yıl önce yazmıştım.
Eski Türklerde yöneticilerin mal biriktirmesi "potlaç" uygulamasıyla engelleniyordu. Geleneğe göre, kağan yıl boyunca ganimetlerden, hediyelerden ve diğer kaynaklardan bir birikim yaparmış. Daha sonra da bir gün bir ziyafet düzenlermiş. Bu ziyafet sonrasında, kağanın ve hatunun üzerindeki giyecekler dışındaki tüm mal varlığı, halk tarafından paylaşılırmış.
Potlaç, toplumsal adaletsidikleri ve eşitsizlikleri engellediği gibi, rüşveti ve yöneticilerin hırsızlıklarını da önlenmiş.
Bütün bir yıl boyunca çalarak çırparak biriktirdiklerinin elinden alınacağını, kimseye miras bırakılamayacağını bilen bir yönetici hırsızlık yapar mı, rüşvet alır mı?
Bu kavram, benzer bir içerikle Amerika’daki kızılderililerde de var. "Potlach" diye yazıyorlar. Aynen bizim "potlaç" gibi okunuyor. Kızılderililerin potfeçının ana amacı da birikimi paylaşma. Bu paylaşım danslı bir törenle gerçekleştiriliyor.
Potlaç, herhalde toplumda "ekonomik artık" ortaya çıktığında ve ilkel komünal toplumdan sınıflı topluma geçildiğinde uygulanan bir gelenek.
POTLACI ÇAĞDAŞLAŞTIRALIM
Sendikacılığı atalarımızın bu geleneğinin kurtaracağını, "potlaç’ın sendikacıların itibarını yeniden kazandıracağını sanıyorum.
Sendikacı işçidir. İşçilik yaparken aldığı ücret ve sahip olduğu mal-mülk bellidir.
Sendikacılarımız önce şimdiki mal-mülklerini, bankadaki paralanın, altınlarını, vb. açıklasınlar.
Eski Türklerdeki gibi kolay olsa, hep birlikte ziyafete gider, sendikacının ve eşinin üstündekiler dışındaki her şeyini dağıtırdık. Şimdi iş çok daha zor.
Sendikacı ayrı mal biriktiriyor; yakınlan ayrı mal-mülk ediniyor. Hele bir sendikacı biliyorum, çaldıklanyla aldığı arazileri metresinin üstüne tapuluyor.
Eski Türkler zamanında mal-mülk denilen zenginlik, taşınabilen eşyalardı.
Şimdi iş çok daha karmaşık. Bazı sendikacılara! veya kızlarının bankadaki paralarını ziyafet yerine taşımaya kalksanız, bavullar gerekir. Ayrıca tapular tapular var.
İşin kolayı, eski Türklerin "potlaç’ını çağdaşlaştırmak. Sendikadan ve yakınlarını toplayalım; sendikacılık süresince elde edilen servetlerini ortaya dökelim. Hepsini sendikaya veya devlete gelir kaydedelim.
Sendikaya gelirken neyi varsa, şimdi de elinde onlar kalsın.
Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz.
Haramı kaldıralım.
Sendikacılık o zaman, ancak itibar sahibi olmak, yalnızca saygı görmek isteyenlerin yapacağı geçici bir iş olur.