SENDİKACILARDAN MESAJA DESTEK
Diyarbakır´da yapılan Newroz mitinginde okunan Abdullah Öcalan´ın mesajını değerlendiren sendikacılar, mesajın tarihi bir öneme sahip olduğunu belirterek, barış sürecini desteklediklerini ifade ettiler. Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Tarihi öneme haiz bir olay.
SINIF MÜCADELESİNE DE İVME KAZANDIRACAK
Türkiye’nin uzun yıllar yaşadığı önemli sorunların çözülmesi için bir fırsat doğmuşsa bunun mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirten Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, halkların kardeşçe, birbirine saygı göstererek bir arada yaşayabilmesi için yapılan çabaları çok olumlu değerlendirdiklerini kaydetti. Çatışmak sürecin bugüne kadar çalışma hayatına da zarar verdiğini hatırlatan Serdaroğlu, çatışmak sürecin ortadan kaldırılmasının sınıf mücadelesine de yeni bir ivme kazandıracağını söyledi. Serdaroğlu, "Gelişmeler umut verici. Bunun nl sekteye uğratılmadan, I provokasyona uğratılma- sına izin verilmeden sonuçlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. ? DİSK’in bu konuda düşünceleri bellidir. TürkiI ye’nin kardeşçe yaşacayaAdnan Serdaroğlu cak bir ortama kavuşma* sim istiyoruz. Daha önce de bu konuda genel kurullarda alman kararlar var" diye konuştu.
SÜREÇ ÖNEMLİ AMA KAYGILAR DA VAR
Diyarbakır’daki Newroz kutlamalarının hem katılım hem de verilen mesaj açısından önemli olduğunu belirten Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, Türkiye’nin uzun yıllardır bu süreci beklediğini, böyle bir adım atılmasının insanları mutlu ettiğini kaydetti. KESK Genel Başkanı Lami Özgen: Barış, özgürlük ve statüye dönük taleplerle kitlesel, coşkulu bir irade ifade edildi. Halk çözüme hazır olduğunu gösterdi. Türkiye halklarının, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de buradaydı. Topyekun bu ülkede halkların, ezilenlerin, işçi ve emekçilerin barışa olan inancı ve ihtiyacı ifade edildi Nevvroz alanında. 0 alanda şekillenen irade önümüzdeki dönemde toplumsal barışın gelişmesine katkı sunacak ve sorunun barışçıl çözümünün bir mihenk taşı olacaktır. Öcalan’ın mesajı eşitlik, özgürlük, demokrasi temelinde bir arada yaşamı ifade ediyor.
Umarım devlet de bu mesajı görür; hükümet artık açık biçimde sorunun çözümüne yönelik kendi programını çekinmeden ifade eder. Barışçıl çözüm Türkiye’nin tüm emekçileri için büyük önem taşıyor. 30 yıldır yaşanan savaşın sonuçlarından Türkiye emekçileri, ezilen bütün kesimleri hem demokratik hakları açısından hem de ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel hakları açısından etkilendi. Eşitsizliğe uğradı, antidemokratik uygulamalara tabi tutuldu. En demokratik talepler bu savaş nedeniyle şekillenen baskıcı, militer, güvenlikçi konsept çerçevesinde bertaraf edildi.
Bu süreç aynı zamanda Türkiye metropollerinde yaşayan ezilen işçi, emekçi kesimin kendi demokratik ekonomik, sosyal ve siyasi haklarını talep etmek açısından da önemlidir. Bu açıdan bu süreçte sendikalara düşen önemli görevler vardır. Sendikalar da rolünü oynamalıdır. *9 Böyle bir sürecin başlamasında Kürt halkının mücadelesinin yanı sıra Türkiye’deki diğer dinamiklerin de görülmesi gerektiğini söyleyen Ayçin, Öcalan’ın açıklamalarının sevindirici olduğunu ancak kaygı da yarattığını dile getirdi. Ayçin bu kaygıları şöyle ifade etti: "Daha düne kadar ‘tek bayrak, tek millet, tek vatan’ diyen hükümetin, bu noktaya gelmesi insanları kaygılandırıyor.
Türkiye’de kendisinden olmayanlara karşı AKP’nin tutumu ortada. Birden böyle bir dönüş yapması endişeleri ve kaygıları da beraberinde getiriyor. 2014 yerel seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, sonra genel seçimler var. AKP’nin Meclis’teki çoğunluğu ile çözemeyeceği sorunlar konusunda barışı kendine yedeklemesi mevcut kaygılarımı artırıyor. Yıllardır bu ülkede barışı savunmuş, halkların kardeşliğini savunmuş, her türlü haksız uygulamaya karşı çıkmış, Kürtlerin yanında olmuş devrimci ve demokrat unsurların kaygılı olması çok da yanlış değil.
Bu haklı bir kaygı. Sürecin içinde işçiler, emekçiler yok, bu sürecin ekonomik boyutunun ne olacağı konusunda somut bir şey yok. Silahlar sussun, sınır dışına gidilsin dışında bir açıklama yok." Bütün bunlara rağmen barış sürecine sahip çıkmak, önünü kesmemek gerektiğini ifade eden Ayçin, "Ancak bu sürecin her an sabote edilebileceğini de görmek gerekiyor. Barış için demokrasiden vazgeçmemek gerekir. Demokrasisiz barış, barışsız demokrasi olmaz. Demokrasi yoksa barış insanları mutlu edemez" dedi.