AKP hükümetinin yandaş sendikalarla birlikte hazırladığı Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı´nda esendika´ kavramı bulunmuyor.

       AKP hükümetinin yandaş sendikalarla birlikte hazırladığı Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı’nda esendika‘ kavramı bulunmuyor. ‘Sendika‘ yerine ‘kuruluş’ 12 Eylülün yasakçı zihniyetinin de gerisinde bir içeriğe sahip. Taslakta, grev yasakları, sendikacılara siyaset yasağı dahil bütün yasaklar sürüyor.

       Hükümetin hazırladığı yeni sendikalar yasasının çalışma yaşamına getireceği yeni yükler emekçi kesimler tarafından tartışılıyor. Basm-İş, Petrol-İş, Belediye-İş, Tekgıda-İş, Deri- İş, Tez Koop-İş, Hava-İş, Tümtis, Kristalnlş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nm oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu, Toplu İş İlişkileri Kanun Tasansı’na ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamadaki verilere göre, 2012 yılı itibariyle SGK verilerinde işçi sayısı yaklaşık 11 milyon: Buna karşılık, sendikalarda örgütlü işçi sayısı 885 bin, toplu sözleşme kapsamındaki işçi sayısı ise 580 bin. Türkiye’de sendikalaşma oranı yüzde 5’lere kadar düşüş gösterirken, kamuda örgütlü işçi sayısı belediyeler de dahil olmak üzere yaklaşık 360 bin civarında. Özel sektörde ise örgütlenme oranı yüzde 2’ye kadar gerilemiş durumda.

Siyasi vesayet

       Açıklamadaki ifadelere göre, tasan, örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmadığı gibi, toplu pazarlık hakkını kısıtlıyor, sendikaları en az mevcut yasalarda olduğu kadar baskı altına almayı, özgürlüklerini kısıtlamayı, tüm faaliyetlerini işveren ve siyasi otoritenin baskı, kontrol ve güdümünde tutmayı hedefliyor. Tasan, ILO’nun iÖrgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı İlkelerinin Uygulanmasına dair 98 sayılı Sözleşmesine, Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına dair 87 sayılı Sözleşmesiîne, İ135 Sayılı İşletmelerde İşçi Temsilcilerinin Korunması ve Onlara Sağlanacak Kolaylıklara İlişkin Sözleşme ile iKamu Hizmetinde Örgüdenme Hakkının Korunması ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 sayılı Sözleşmesiîne, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi’ne ve Avrupa Sosyal Şartı’na aykın.

Adı bile yok

       Tasanda emeklilere, evde çalışanlara, çıraklara ve stajyerlere de sendikal örgütlenme haklan tanınmıyor. Sendika kavramından korkulduğu izlenimi veren Tasan metninde, sendika kavramı yerine ikuruluşî kavramı kullanılıyor. Yasa Tasansı’nda sendikalann tek işkolunda faaliyet göstermesine yönelik kısıt devam ettiriliyor. Tasan’da mevcut işkollan sayısı da 28’den 21’e düşürüldü. Çalışma yaşamında en can yakıcı sorun olan taşeronlaşma ve güvencesiz çalışmaya karşı herhangi bir tedbir alınmadı. Asıl iş ve yardımcı işler aynmı yapıldı. Taşeron işçilerinin çırak, stajyer, çağn üzerine çalışanlann, evden çalışanlann örgütlenme hakkı ortadan kaldmldı.

Yasaklara devam

       İşkolu barajı kaldmlmamakla birlikte, yeni baraj getiriliyor. Yasa Tasansı’nda toplu pazarlık sürecine başlayabilmek için gerekli olan yetki prosedürü yine çok uzun. 12 Eylül hukukunun yarattığı anti-demokratik Yüksek Hakem Kurulu devam ediyor. Uygulamada yetersiz hale gelmiş resmi arabulucu sistemi aynen devam ediyor. Grev hakkına ilişkin hiçbir değişiklik bulunmuyor yeni tasarıda. iKanundışı grevî tanımının değiştirilmemesi, işyerindeki her türlü demokratik tepkinin kanundışı grev olarak tanımlanması ve bu çerçeve içerisinde getirilen yaptırımlar ve cezalar demokratik hak kullanımını zedeliyor.