Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
18 Ekim 2020
SEFALETİN KARA TABLOSU!..

Türk ekonomisine ilişkin gerçekleri, verileri ve tabloları ekonomist geçinen kafası karışık yandaşlardan çok, sosyal medyadaki bağımsız-bağlantısız uzmanların paylaşımlarından takip edin…

SEFALETİN KARA TABLOSU!..

Türk ekonomisine ilişkin gerçekleri, verileri ve tabloları ekonomist geçinen kafası karışık yandaşlardan çok, sosyal medyadaki bağımsız-bağlantısız uzmanların paylaşımlarından takip edin…

Çünkü bu ülkede sırtını yandaş medyaya ve tabii ki hükümete dayayan gazeteci-yazar kılıklıların memleketi güllük gülistanlık gösterme zerzevatçılığı öylesine kötü kokmaya başladı ki, bilmeyen de, her şeyin bolluk bereket içinde olduğu, ucuz ve kolay erişilebildiği bir ülkede yaşadığımızı sanabilir…
 
Oysa ülkenin kahredici acı gerçekleri çarşı pazar fiyatlarından altın-döviz borsasına, hayat pahalılığının insanı çıldırtan tablosundan vurguncu takımının yoksullarla aralarındaki uçurumun büyümesine kadar bir çok alanda net biçimde görülüyor…
 
Sosyal medyada bağımsız-bağlantısız insanların altın fiyatından dövizin son bir yılda nasıl çılgınca yükseldiğine, otomobil fiyatlarından konuta, çarşı pazar fiyatlarından marketlerdeki kazıklara kadar tüm rezaletleri belgeleriyle, fotoğraflarıyla deşifre ettiği öylesine şoke edici  ekonomik manzaralar var ki, bu ülkenin nasıl yoksul-zengin dengesizliği içerisinde, dar gelirliyi boğan, milleti açlığa- sefalete sürükleyen kahredici bir sürecin girdabında boğulduğunu anlatmaya yetiyor…
 
Corona salgını nedeniyle en az 3 milyon kişinin işine son verilen bir ülkede, 30 milyonu aşan icra dosyaları, 500 milyara ulaşan kredi-haciz-borç batağı, en son Türk-İş’in açıkladığı 8 bin lira civarındaki "yoksulluk sınırı"nın gerekçesini de anlatıyor ama, milleti kandırmayı alışkanlık haline getirenler ekonomiyi pohpohlamaktan geri durmuyor…
 
Emekli maaşı tehlikede!..
 
Türkiye’nin gelenekselleşmiş gibi sıradanlaşan ekonomik çarpıklığı, yandaş medyada hiç yer bulamıyor ve bunun yanında, hükümetin denetimindeki medyanın yüzde sekseni 10 milyon işsizin, 40 milyon yoksulun bulunduğu bir ülke ile ilgili mide bulandırıcı pembe manzaralar çizerek hayatı normal akışında göstermek için çırpındıkça çırpınıyor….
 
İstanbul’un anlı şanlı caddelerinde yüzlerce mağaza kapısına kilit vurmuş, AVM’ler iflasta, 1500 metrekarelik ünlü mağazaların içerisinde 3-4 müşteriden fazlasına rastlanmıyor ve televizyonlarda günlerdir pahalı ve ünlü bir markanın "39 liraya gömlek" satan çaresizlik ve batış reklamı dönüp duruyor ama, AKP ve tuzu kuru medyası uyduruk ekonomik rakamlar ve komik enflasyon verileriyle milleti uyutmaya devam ediyor…
 
İşte bu manzaranın içerisinde doların 8, Euro’nun 10 liraya dayandığı bir ülkede, her şey tıkırında ilerliyormuş gibi vurdumduymaz bir siyaset yürüten AKP iktidarı, kim ölmüş-kim kalmış umurunda olmayan utanç verici bir siyasetle, SSK emeklisine yüzde 4,5, memur emeklisine yüzde 3,5 zam vermenin hazırlığını yapıyor…
 
Hem de elektrikten suya, gıdadan sağlık malzemelerine kadar her kalem ürünün yüzde 50 ile yüzde 400 arasında zam gördüğü bir dönemde, utanç verici bir zam dayatılacak 10 milyon emekliye…
 
Bir taraftan da, bu ülkede AKP’li bakanın biri, "emekli maaşlarını ödedik" diye böbürlene böbürlene komik propaganda yapıyor ama, aynı zamanda, bu açıklamasıyla belki ileriki dönemde emekli maaşlarının bile ödenemeyeceğini ima ettiğinin farkına varamıyor!..
 
 
Sofradaki gıda küçülüyor…
 
Ekonomiyi tıkırında, enflasyonu normal, gidişatı düzgün göstermek uğruna, AKP’nin talimatıyla sahte manzaralar çizmek için canla başla çalışan yandaş medyanın gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına bakmak mide bulandırıyor artık…
 
Milleti kandırmak için biraz olsun gerçekliği bulunan konu bile bulamıyor ki yandaş medya, iktidarın sözde ekonomiye can suyu verme iddiasının sıradan ve sonuçsuz propagandalarına dayanarak, hayali tablolarına pembe renkler saçmayı sürdürüyor..
 
Dünkü Hürriyet ve Sabah gazeteleri başta olmak üzere yandaş medya, iktidarın vergi yapılandırması ve turizmciye destek gibi, torba yasanın içerisine koyduğu uçuk maddelere yaslanarak şu başlıkları atmışlardı;
 
"Ekonomide 3 gelişme" ve "Ekonomiye ilaç gibi paket…"
 
Sabah gazetesine göre, "2023’e kadar her kesimi rahatlatacak ekonomik paketler gelecek"miş!!!
 
Hükümet belli ki 2023’te yapılacak genel seçimlerin altyapısı uğruna, memlekete nefes bile aldırmayacak sözde ekonomik paketleri açıklarken ve yandaş medya bunları olağanüstü tedbirlermiş gibi pazarlarken, yaratılan algı-yürütülen propaganda Türkiye’nin gerçekleri ile çatışmaya devam ediyor…
 
Yandaş medyanın ve iktidarın, ekonominin düzelmesiyle ilgili hiçbir sonuç getirmeyecek "paket" propgandasının Türkiye’nin içinde bulunduğu enflasyon-zam-geçim sıkıntısı tablosunun üzerinde bir kara leke gibi durduğunu gösteren asıl gerçek dünkü Yeniçağ’ın manşetindeydi… Şöyle yazmıştı gazetemiz;
 
"Stokçu vatandaşın ekmeğine göz dikti… Sofradaki gıda küçülüyor.. Bir paket makarna 5.25 lira!.."
 
Bir kez daha vurgulayalım;
 
AKP pervasız ama muhalefet de bir o kadar etkisiz kalıyor bu ülkede… Şu muhalefet partileri salı günkü grup toplantılarında AKP’nin propagandalarına yanıt vermekten vazgeçerek, her fırsatta sokağa çıkıp vahameti görmeli, insanların evlerine girerek de yoksulluğun fotoğraflarını çekmeli…
 
Yoksa uçuk anketlere dayanarak, "iktidara geliyoruz" propagandası 40 milyon yoksulun yaşadığı bir ülkedeki sessizlikle acayip biçimde çatışıyor…
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.