Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
12 Aralık 2013
SARI SENDİKA

Türkiye´de özellikle son birkaç yıl içinde işçi ve emekçilerin hak ve çıkarları için mücadele eden, en temel örgütlenme faaliyetleri çeşitli yollarla engellenmeye çalışılan, üyeleri sık sık baskı ve tehditlerle karşılaşan, basın açıklaması yapmaları hatta yasal grevleri bile fiilen engellenen ve sürekli itibarsızlaştırılmaya çalışılan az sayıda mücadeleci sendika kaldı.

SARI SENDİKA

Türkiye’de özellikle son birkaç yıl içinde işçi ve emekçilerin hak ve çıkarları için mücadele eden, en temel örgütlenme faaliyetleri çeşitli yollarla engellenmeye çalışılan, üyeleri sık sık baskı ve tehditlerle karşılaşan, basın açıklaması yapmaları hatta yasal grevleri bile fiilen engellenen ve sürekli itibarsızlaştırılmaya çalışılan az sayıda mücadeleci sendika kaldı.
Siyasi iktidarın ve onun siyasal uzantılarının yıllardır yıpratamadığı, devletten ve sermayeden az çok bağımsız hareket edebilen kimi sendika merkezleri, ya içeriden müdahale edilerek ya da seçimler üzerinden "ele geçirilmeye" çalışılıyor. Son olarak Hava-İş’te yaşananlar, bütün baskı ve tehditlere rağmen yandaş hale getirilememiş bir sendika merkezinin iktidar güçleri ve sendika içindeki uzantıları tarafından nasıl kuşatılıp ele geçirilebildiğini gösterdi. işçi ve emekçilerin çıkarlarını ve haklarını mücadele ederek kazanmak ve korumak yerine, hükümet ya da patronlarla uzlaşıp, üyelerinin çıkarını geri plana iten, hükümetle ya da patronlarla en kötü koşullarda uzlaşan, "karşı tarafın taleplerini daha çok önemseyen sendikalara dünyanın her yerinde "sarı sendika" deniyor.
Türkiye’de sayıları hiç de az olmayan sarı sendikalar, siyasi iktidar ile siyasal-ideolojik yakınlıkları, hatta "organik" bağları nedeniyle "yandaş sendika" olarak da adlandırılıyor. Sarı sendika adını, ilk olarak 1900’lerin başında Fransa’da ortaya çıkan ve kendilerine "sarılar" denen bir hareketten alıyor. Sarılar hareketinin en önemli özelliği, işçi haklarının patronlara karşı mücadele ederek savunulmasına karşı çıkması ve sendikal mücadelenin olmazsa olmazı olan grev hakkını kullanmayı reddetmesi.
Sermaye güçlerinin saldırılarına karşı takındığı tutumlarla işçi sınıfını savunmasız bırakan, bir anlamda "dalga kıran" rolü oynayan sarı sendikalar, başta sınıfın örgütlü kesimleri olmak üzere, bir bütün olarak emek hareketi üzerinde etkisi kolay geçmeyecek kadar ciddi tahribatlar yaratmayı sürdürüyor. Ancak gerek içeriden, gerekse dışarından yapılan tüm müdahalelere rağmen, yaşadığı sorunların kalıcı olarak çözülmesini isteyen işçileri hiçbir zaman tamamen teslim alamıyorlar.
Türkiye’de emek hareketinin ve sendikal mücadelenin gelişme olanaklarının artmasına paralel olarak, hükümet ya da patron destekli sarı sendikaların sayısının ve etkisinin giderek artması bir çelişki olarak görülebilir. Ancak durumun, yıllardır sendikaların tepesine çöreklenen bürokratik sendikal anlayışın kaçınılmaz bir sonucu olduğunu unutmamak gerekiyor. Sendikal bürokrasinin etkisini hâlâ sürdürmesi, az çok mücadeleci yönleri ile öne çıkan sendikaları ve sendikacıları tasfiye edilmesi gereken birer hedef haline getiriyor.
Bu durum, sendikaları sadece güç bakımından değil, yarattığı etki ve itibar bakımından da köşeye sıkıştırırken, "diyalogcu" ve "iş birlikçi" özellikleri ile öne çıkan sarı sendikaların gerçek sahipleri tarafından gerçek birer sınıf örgütü haline getirilmedikçe, ileriye doğru somut adımlar atmanın hiç kolay olmayacağını çok açık.
Sendikal mücadelenin ağırlıklı olarak sendika bürolarında ve "profesyonel" kadrolarla yürütülen bir faaliyet olmaktan çıkarılması, işçi ve emekçilerin mücadele içinde sendikalarına daha fazla sahip çıkması ve sendikaların bir avuç bürokrat değil, gerçek sahipleri tarafından yönetilmesi için eldeki olanaklar hâlâ tüketilmiş değil. İşçi sınıfının bütün mücadele araç ve yöntemlerini, karşılarına çıkan bütün engellere rağmen ısrarla kullanmaktan geri durmamaları gerekiyor. Sendikaları gerçek birer mücadele örgütü haline getirmek inancı ve iddiasında olanlar, bu temel ihtiyaca göre hareket etmek ve sendikalar içindeki her türlü sınıf dışı tutum ve eğilimlere karşı sürekli uyanık olmak zorundalar.

DİĞER HABERLER
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ürdünlü şirketin 2021’de satın aldığı Polonez fabrikasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçe sayıldı. Önce sendikalı 13 işçi, sonra ona destek olan 100 işçi ekmeklerinden edildi. Emekçiler, bu kanunsuzluğa göz yumulmamasını istedi.

POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI
POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI

İstanbul Çatalca’da Polonez fabrikasında Tekgıda-İş’e üye olmalarının ardından 22 Temmuz’da 13 kişiyle başlayan işten çıkarmalar önceki gün 100’ü aştı.

İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER
İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER

İşyerimizde yaşı ve özel durumu itibariyle işten ayrılmak isteyen bir kadın çalışanımız var. İşverenimiz bu kişiye tazminatlı olarak çıkış yapmak istiyor ve ödediği tazminatı kanuni olarak da göstermek istiyor. Bu durumda iş kanununun hangi maddesine istinaden çıkış işlemini yapabiliriz?

BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI

İstanbul Çatalca’da kurulu bulunan Polonez Fabrikasında işveren, daha iyi bir ücret alabilmek ve insana yaraşır koşullarda çalışabilmek için sendikaya üye olan işçilerden 13’ünü işten çıkardı.