Ekonomi küçülürken artan borç yükü, faizlerin yükselmesi, satışların dönmemesi, yüksek vergi ve prim ödemeleri sanayiciyi isyan noktasına getirdi.
Ekonomi küçülürken artan borç yükü, faizlerin yükselmesi, satışların dönmemesi, yüksek vergi ve prim ödemeleri sanayiciyi isyan noktasına getirdi. Sektörün yaşadığı sıkıntıları kaleme alarak iktidara seslenen sanayiciler, "Sanayimiz can çekişiyor. Ülkemizi faizcilerin, sanayiciyi fırsatçıların elinden kurtarmak adına vergileri lütfen gözden geçirin" talebinde bulundu. Sanayicinin korkmadan yerli personel çalıştırması önündeki engelin aşılması ve istihdamın açılması için sanayiciler, iktidara şöyle seslendi: "Asgari ücreti ile 7000 TL’ye kadar maaş alan personelin SGK ödemesi sabit bir rakam olsun. Örneğin 1000 TL gibi. 7000 ila 17000 TL maaş alanın SGK ödemesi 2000 TL gibi işsizlik maaşı da iptal edilsin bu da suiistimal ediliyor. Ayrıca ülkemizi faizcilerin sanayiciyi fırsatçıların elinden kurtarmak adına vergiler de lütfen gözden geçirip yeniden düzenlenmeli."
Yaşadıkları sıkıntılardan dert yanan sanayiciler, iktidardan yardım isteyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sermayesini bankaya yatırıp gül gibi geçinmek varken, üretim ve satış yapacağım diye yer kiralayıp mülk sahiplerini zengin edecek, onlarca hatta yüzlerce işçi çalıştırıp verdiği maaşla her gün kendisine küfür ettirecek ve bunu sineye çekecek. Kazanmadığı halde vergi ödeyecek, haftada bir kaç defa MALİye, SSK belediye, çevre sağlığı çalışma müdürlüğü gibi burnundan kıl aldırmayan denetleyicilere ‘sahtekar hırsız veya vatan haini’ olmadığını anlatmaya çalışacak. MALİyetine sattığı malı alırken mağazayı da beraberinde alıyormuş gibi kapris yapan müşteriye halâ güler yüz gösterecek. TL olarak sattığı malı dolar olarak geri alacak. Ödeyemediği vergi, SSK borçlarını faiziyle ödeyecek. Bu kadar çabadan sonra halâ kazandığını gördüğünde yatırımını yetersiz bulup büyütmek için bankaların ve tefecilerin kucağına düştüğünde sesi çıkmayacak."
Kur yükselişleriyle artan maliyetlere de dikkat çeken sanayiciler, açıklamalarına şöyle devam etti: "1000 TL’ye iki ay önce aldığı malı 1100 TL sattığında bu günde siftah ettim diye sevinecek, aynı malı 1400 TL’ye alarak Nasrettin Hoca’yı bile kıskandıracak bir ticaret yaparak dostlarının nazarlarını üzerine çekecek. Eve gittiğinde ertesi günkü ödemeleri hangi figürlerle atlatmayı düşünürken karısının ve çocuklarının istekleri karşısında hala sinirlenmeden olur diyebilecek. Bunca tecrübeden ders almadan halâ çocuklarına iyi bir eğitim vermeye çalışarak ülkenin kurtuluşunun yine üretimde olduğunu empoze etmeye çalışarak vatana millete yararlı evlatlar yetiştirmeye çalışacak. Hiç bir sosyal güvencesi olmadığı için geleceğini kurtaramadığı anda sefalet içinde ölmekten korkmayacak. Yaş haddi sebebiyle iş değiştiremeyeceğinden sermayesinin son damlasına kadar savaşacak masum bir esnaf aranıyor…"