Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
16 Şubat 2011
SANAYİ ÜRETİMİNDE HIZLI ARTIŞ

Ulusal ekonomiye ilişkin son veriler 2010’un son çeyreğinde ekonomik aktivitenin ivmelenerek hızlandığını gösteriyor.

SANAYİ ÜRETİMİNDE HIZLI ARTIŞ

Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre sanayi üretimi aralık ayında, geçen senenin eşdeğer dönemine görece yüzde 16.8 oranında artış gösterdi. Mevsimsel etkilerden arındırıldığında büyüme hızının yüzde 17.4e değin yükseldiğini görüyoruz. İmalat sanayiine baktığımızda ise, sektördeki yıllık büyümenin yüzde 19.5e ulaşmakta olduğu hesaplanmakta.

Söz konusu hızlı büyüme performansının düşük baz etkisi, canlı iç talep, uluslararası konjonktürün olumlu katkısı ve benzeri bir dizi açıklayıcı öğesi var kuşkusuz. Ancak bunlar arasında bir diğer önemli gelişme daha var ki, ulusal ekonominin içine sürüklenmekte olduğu dengesizliğin ve sanayi üretiminde var olan yapısal çarpıklıkların derinleşmesi bakımından bizleri kaygıya sevk ediyor.

Nitekim geçen hafta sonu açıklanan bir diğer veri de ulusal ekonominin dış dengelerine ilişkin idi. TC Merkez Bankası verilerine göre Türkiyenin 2010 yılındaki birikimli dış açığı (cari işlemler açığı) yeni bir rekor kırarak 48.5 milyar dolara ulaşmıştı. Bu rakam dış açığın Türkiyenin 2010 yılı milli gelirinin yüzde 6.5ine ulaşacağını göstermekte.

Cari işlemler açığının yarattığı sorunların aslında açığın rakamsal büyüklüğünden değil, açığın bizzat finanse ediliş biçiminden kaynaklanmakta olduğunu bu köşede sık sık dile getirmekteyiz: Türkiyenin dış açıkları giderek daha yoğun biçimde spekülatif nitelikli ve kısa dönemli finansman kalemleriyle karşılanmaktadır. Cari açığın finanse ediliş biçiminin kalitesizliğiulusal ekonomide önemli bir istikrarsızlık tehdidi oluşturmaktadır.

***

Ancak, cari işlemler dengesinde yaşanan bu istikrarsızlık olgusu sadece ileriye dönük bir tehdit unsuru ile sınırlı değildir. Cari açığın boyutları, ulusal ekonominin içine sürüklendiği dışa bağımlılık tehdidini derinleştirmekte ve Türk sanayisini yurtdışından ara malı ithalatının tahribatına karşı savunmasız kılmaktadır. Ulusal sanayi, artık yurtdışından ithalat yapabildiği ölçüde üretim yapabilen; ithalat olanakları kısıtlandığında ise daralan, bağımlı bir yapı görünümündedir. TÜİKin imalat sanayii üretim ve ithalatına ilişkin verileri bu saptamayı net bir şekilde dile getirmektedir. Aşağıdaki şekilde krizin baş gösterdiği 2008den başlayarak imalat sanayiinde üretim endeksi ve ithalat miktarları çizilmiştir. Sanayi üretimindeki dalgalanmaların ithalat hacmine olan duyarlılığı açık olarak izlenebilmektedir. İthalatta finansman sorunlarının yaşandığı Temmuz 2008 – Ocak 2009arasında imalat sanayii üretimi yüzde 50ye varan bir çöküşe sürüklenmiş; ithalatın genişlediği bu yılın ağustos ayından itibaren de sanayi üretimi ivmelenmiştir.

Kaynak: TÜİK.

 

Sanayinin dışa bağımlı yapısının yaratmakta olduğu en şiddetli tahribat, ulusal sanayide dikey ve yatay ara malı – girdi/çıktı teknolojik bağlantılarının kopartılması ve sanayinin ekonominin diğer kesimleriyle olan ekonomik etkileşiminin engellenmesidir. Dolayısıyla, cari açığa neden olan ithalat bağımlılığı sadece ileriye dönük bir istikrar konusundan ibaret değil, doğrudan doğruya güncel bir sanayileşme stratejisi sorunu olarak karşımızda durmaktadır.

 

Bu konuyu geçen haftaki yazımızda da işlemiş ve şu değerlendirmelerde bulunmuş idik:

Yüksek teknolojili, dinamik, ancak görece küçük üretim merkezlerinin, ekonominin geri kalan geleneksel kesimleriyle çok kısıtlı girdi çıktı bağlantılarının bulunması, ulusal ekonomilerde ikili bir yapı yaratmakta ve bölgesel eşitsizliklerin ve sosyal dışlanmışlığın ana nedeni olmaktadır. Sanayi Strateji Belgesi, içini doldurmadan bir fetiş haline getirdiği rekabet gücü ve ABye üyelik kavramlarıyla Türkiyenin orta uzun dönem geleceğini Belindia yapısına uyarlama tehlikesi içermektedir.

Türkiyenin sanayileşme stratejisi sorununun ne basit bir kur dengesi hesabı; ne de 15 günde bir torba yasa telaşıyla yerli ve küresel sermaye çevrelerine sunulacak bir ev ödevi mantığıyla çözülemeyeceği çok açıktır.

ERİNÇ YELDAN – CUMHURİYET

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.