Türkiye ekonomisi bir yılı aşkın zamandır süren krizin etkileriyle yön buluyor. Dün açıklanan üç önemli endeks dipten dönüşün ürkek adımlarla sürdüğünü gösterdi. TÜİK’in açıkladığı Kasım 2019 sanayi üretim endeksi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.1 arttı. Endeks ekimde yüzd 3.9, eylülde yüzde 3.4 artmıştı. Ancak söz konusu üç ay özelinde geçen yıl ciddi bir küçülme yaşandığını hatırlatalım. Yani artışlar baz etkisi kaynaklı oldu. Bu nedenle endeks seviyesine baktığımızda kasım itibarıyla sanayi üretimi endeksi 118.9 değerini aldı. Bu değer geçen yıl 113.2’ye kadar gerilemişti. Kredi Garanti Fonu ile büyümenin sağlandığı 2017’de 121.7 düzeyindeydi. Yani endeks kriz öncesi döneme göre yaklaşık üç puan geride. Bu anlamda henüz sanayi üretiminin küçülme sürecinden çıktığını söyleyemiyoruz.
DAYANIKLI DÜŞÜŞ!
Üretimin alt kırılımlarına baktığımızda dayanıksız tüketim, sermaye malı ve ara malı üretimlerindeki artışlar sürüyor. Ancak dayanıklı tüketim mallarında üretim geçen yılın aynı aynı göre yüzde 13.1 gerilemiş durumda. Geçen yıl yüzde 10’luk bir artış vardı. Baz etkisini dikkate alsak bile küçülmenin oranı oldukça yüksek.
Hem sanayi üretimi hem diğer endekslere bakıldığında son çeyrekte yüzde 6’ya yakın bir büyüme öngörülüyor. Milli gelir için kritik bir girdi olan ciro endeksleri de kasımda son ayların en hızlı artışını gösterdi. Buna göre toplam ciro endeksi yüzde 14.8’lik artışla yüzde 10.56’lık yıllık tüketici enflasyonunun üzerinde seyreti. Sanayide ciro yüzde 10.1, hizmetlerde yüzde 14.9 ve ticarette yüzde 20.1 arttı. Aylardır düşen inşaat ciroları da Kasım 2019’da yüzde 2.6 yükseldi. Perakande sektöründe de ciro artışı yıllık düzeyde yüzde 18.5 olarak kaydedildi.
BORÇLANDIR TÜKETSİN
Perakende sektöründe satış hacmi geçen yılın kasım ayına göre yüzde 8.5 oranında arttı. Geçen ayki artış da yüzde 6.3’tü. Eylüldeki artış yüzde 2.7 olmuştu. Pazardaki satış hacminin sanayi üretiminden hızlı arttığı görülüyor. Bunu son aylardaki ithalat artışından da izleyebiliyoruz. Nitekim tüketici kredilerinde gaza basılması sonucu ekonominin motoru yeniden borç ve tüketimle döndürülmeye başlandı. Perakende satış hacminin alt endekslerine baktığımızda kasım ayında geçen yıla göre gıda, içecek ve tütün satışlarında artışın sadece yüzde 0.9 olduğu görülüyor. Gıda dışı satışlar ise yüzde 13 oranında arttı.
Genel tabloya bakıldığında ekonomik verilerde bir dipten dönüş söz konusu. Ancak bunun henüz istihdam piyasasına yanmasımadığını artan işsiz sayısından görüyoruz. Yüksek kamu borçlanması ve Merkez Bankası kaynakları ile finanse edilen tüketim odaklı bir büyüme ile yılı yüzde bire yakın bir milli gelir artışı ile kapatacağız gibi görnüyor. Eğer aralık ayında sanayiden sürpriz bir veri gelmezse….