SANATÇILAR SESSİZCE SUSMUYOR!
TİYATROLARI ve kamudaki diğer sanat kurumlarını özelleştirme sürecine tepki gösteren sanatçılar bu defa sessizce susmuyoruz dedi. İstanbul Tiyatro Festivali ve Genç Tiyatro Günleri de bu gergin havanın ortasında açıldı; sanatçıların bir bölümü yaşananlara sahneden tepki gösterirken, çoğunluğu ise sahne önünde sessiz çığlıklar attı.

Sanatçılar sessizce susmuyor!
Tiyatroları ve kamudaki diğer sanat kurumlarını özelleştirme sürecine tepki gösteren sanatçılar bu defa sessizce "susmuyoruz" dedi. İstanbul Tiyatro Festivali ve Genç Tiyatro Günleri de bu gergin havanın ortasında açıldı; sanatçıların bir bölümü yaşananlara sahneden tepki gösterirken, çoğunluğu ise sahne önünde sessiz çığlıklar attı. mek, ötekileştirmek, muhalefeti ve demokrasiyi susturmak vardır. Biz tiyatrocuları susturmak istiyorlar ama susmayacağız" dedi. Konuşmadan sonra tiyatrocular Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben yazdıkları defteri imzaladı.
İSTANBUL Şehir Tiyatroları’nda yapılan yönetim ve tüzük değişiklikleri tiyatro sanatçıları tarafından bir kez daha protesto edildi. Tepkilerini dile getirmek için bundan sonra hiç bitmeyen, gece-gündüz oynayacakları bir projeleri olduğunu da duyuran sanatçılar, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde bir araya geldi. Yılların Tiyatro ve Sinema Sanatçısı Mücap Ofluoğlu’nun burada yaptığı konuşma ise duygusal anlar yaşattı. Bu eylemde de sanatçıları seyirciler yalnız bırakmadı. Beşiktaş taraftar grubu ‘Çarşı’ pankartıyla eyleme katılırken, bazı üniversitelerin tiyatro topluluklan da kendi pankartlanyla eyleme geldiler. CHP Milletvekili Gürsel Tekin de tiyatroculara destek için eyleme katılanlar arasındaydı.
Beyaz giyinip yakalarına ‘Susmuyoruz’ kokarü takan sanatçılar 18. İstanbul Kültür Sanat Vakfı Tiyatro Festivali ve Genç Tiyatro Günleri öncesi sessiz eylem yaptı.
BIRAKMAYIN TİYATROLARI
Sanatçılara destek için gelen Tiyatro ve Sinema Oyuncusu, Mücap Ofluoğlu’nun yaptığı konuşma sırasında duygusal anlar yaşanırken, hem kendisi hem de tiyatro sanatçıları göz yaşlarını tutamadı. Ofluoğlu, "Ne güzel, ne ağlamaklı, ne mutlu günler yaşadık burada. Bırakmayın bu tiyatroyu. Bu tiyatroya verilen emeğe yazıktır. Ben buraya göz yaşı dökmeye gelmedim, sizi alkışlamaya geldim" şeklinde konuştu.
DEMOKRASİ SUSTURULMAK İSTENİYOR
Tiyatro Sanatçısı Engin Alkan yaptığı konuşmada, "Yönetim ve tüzük değişikliğinin, Özelleştirme düşüncesinin ardında bizim koşullarımızı iyileştirmek değil, çok sesliliği yok etmek, tek tipleştirmek, ötekileştirmek, muhalefeti ve deokrasiyi susturmak vardır. Biz tiyatrocuları susturmak istiyorlar ama susmayacağız" dedi. Konuşmadan sonra tiyatrocular Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben yazdıkları defteri imzaladı.
SUÇLAMALAR ACİLEN İSPAT EDİLSİN
Levent Üzümcü (Oyuncu): Hayatı boyunca hiç tiyatroya gitmemiş olan, bizim oyunlarımızı hiç izlememiş olan insanların kafasında, Başbakanın açıklamaları nedeniyle bir imaj oluşmuş durumda. Bizler devletten aldığı parayı hak etmeyen, yattığı yerden para kazanan insanlar olarak tanımlandık. Yine aynı insanlar tarafından bizler, halka küfreden, halkı aşağılayan, halkın değerlerini hiçe sayan insanlar olarak da tanıtıldık. Bunların acilen ispat edilmesini istiyoruz. Biz nerede, kimi, hangi şartlar altında aşağılamışız? Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Biz onca emeğin ardından burada uzaylılar için tiyatro yapmıyoruz, bu ülkenin elitleri için de tiyatro yapmıyoruz. Biz burada bu tiyatro sahnesinde herkes için oynuyoruz.
BAŞBAKANA ULAŞMAK İSTİYORUZ
Mehmet Ali Alabora (Oyuncular Sendikası Başkanı): imzaladığımız metinle Başbakana ulaşmak istiyoruz. Bu metinde bu kurumların kamu kurumu olduğu ve dünyadaki modellere uygun, hatta onlara bile örnek olabilecek bir biçimde yeniden tasarlanabileceğin! söylüyoruz. Bu tiyatro istanbulluların, Devlet Tiyatrolan tüm Türkiye’nin… Bu tiyatrolar sanatçılar için değil insanlar için var. Seyirciler de hep bizimle.
ZİYNİYETE KARŞI İNATLA OYNAMAK GEREKİYOR
Uğur Altuğ (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sahne Sanattan Öğrencisi): Asıl amacın sanatı yok etmek olduğunu düşünüyorum. Mesele sadece Şehir Tiyatrolan yönetimine bürokratların atanması değil, yeterli olan bu değil. Söylemin tamamıyla zihniyete karşı olması gerekli. Çünkü başka türlü sanat yapma olanağının kalmayacağını insanlara anlatmak gerekiyor. Ve inatla, inatla oynamak gerekiyor.
GENÇ GÜNLER FESTİVALİ EKSİKLERLE BAŞLADI
Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde eylem sürerken, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nin önünde de İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından düzenlenen Genç Günler Festivali başladı. Festivalde, Şehir Tiyatrolarına yapılan müdahaleye tepki olarak 50 oyunun geri çekilmesinin yarattığı sessizlik hakimdi.
Bu yıl toplamda 70’in üzerinde oyun başvurusu yapılmış, Şehir Tiyatrolarındaki yönetmelik değişikliğinin ardından genç tiyatrocular tepkilerini oyunlarını ‘Genç Günler’den geri çekerek göstermişlerdi. Festivalin programında sadece 11 grup kalırken, az sayıda katılımın olduğunu gözlemlediğimiz açılışta, Şehir Tiyatrolarında yetişmiş tiyatrocuların yokluğu çok net hissedildi.
Her ne kadar bu etkinliklerden oyunlarını çekmemiş olsalar da gündem oyunlarını çeken genç tiyatroculardı. Genç Tiyatronun hazırladığı ‘Başkalaşım’ adlı dans gösteriminin ardından görüştüğümüz ‘Başkalaşım’ın Yönetmeni Çiğdem Erkaya Öztürk, Şehir Tiyatrolarında yaşanan süreci çok üzücü olarak değerlendirdiğini, fakat verilen emeğin sahnelenmesinin önüne geçilmesini doğru bulmadığını söyledi.
PEN Türkiye Merkezi Genel Başkanı Tarık Günersel, "Genç tiyatrocuların protesto için oyunlarını çekmesini anlamıyor değilim ama katılmıyorum onlara. Ayrıca bu etkinliklerde yer alan oyuncuların katılımını önemsiyorum. Şehir Tiyatrolarını savunmanın en sağlam yolu bu etkinliklere sahip çıkmaktır" şeklinde konuştu.