SAĞLIKTA BÜYÜK KAOS
AKP Hükümetinin 9 yıldır uyguladığı Sağlıkta Dönüşüm Programı ve bu programın ürünü olan GSS, Tamgün Yasası ve KHK uygulamaları, sağlık alanını alt üst etti.
AKP Hükümetinin 9 yıldır uyguladığı "Sağlıkta Dönüşüm Programı" ve bu programın ürünü olan GSS, Tamgün Yasası ve KHK uygulamaları, sağlık alanını alt üst etti.
Sağlık hizmetinde kalite değil, sayılar konuşuluyor. Daha çok muayene, daha fazla kâr anlayışı ile Avrupa’da en az 20 dakika olan muayene süresi, SGK tarafından 10 dakika ile sınırlandırılmak isteniyor. Sadece İstanbul Bağcılar Devlet Hastanesinde günde 7 bin hastaya bakılmak zorunda kalınıyor. Sağlık Bakanının memleketi Erzurum’da ise 1 yılda Erzurum’un nüfusu kadar, yani 1 milyon 300 bin hastaya bakılıyor
Öte yandan Tamgün Yasası ile boşalan üniversite hastanelerinde tıp eğitimi ciddi yara aldı. Alanmda deneyimli birçok hoca üniversite dışına itildi, hastalar doktorlarından, tıp öğrencileri hocalarından mahrum bırakıldı. Bu çalışma koşullarına dayanabilmek için ilaç kullanmak zorunda kalan hekimlerden geçen yıl içinde 3’ü bu nedenle yaşammı yitirdi.
TÜZEL SORUNLARI MECLİSE TAŞIDI
Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında sağlık alanında yapılan yapısal değişimlerin yarattığı bütün bu sorunları Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Milletvekili Levent Tüzel TBMM Genel Kurulunda anlattı. Önceki gün gündem dışı söz alan Tüzel, İstanbul ve Ankara’da ziyaret ettiği tıp fakültelerinde yaptığı görüşmeleri Mecliste aktardı.
"Geçtiğimiz haftalarda İstanbul ve Ankara’da, Türkiye’nin büyük tıp fakültelerinin emekçilerini dinleme olanağı buldum. Hocasından, hemşiresine, asistanından, teknisyenine, taşeron işçisinden, hekimine…
Hepsinin ortak sorunu halka sağlıklı hizmet verememek ve çalışan olarak büyük sıkıntılar yaşamaları. Nedeni ise hükümetin halen çok övündüğü, "Sağlıkta Dönüşüm Programı" adı altında son 9 yıldır uyguladığı sağlık politikalarının yarattığı tahribatlar, 663 sayılı KHK, Tamgün yasası ve GSS’nin yürürlüğe giren maddeleri ile daha da çoğalan sorunlar" dedi.
ULAŞILABİLİR ÜCRETSİZ SAĞLIK
Sağlık emekçilerinin ve halkın sesine kulak verilmesini isteyen Tüzel, "Halkın da; sağlıkçıların da talebi, sağlık hizmetlerinin genel bütçeden karşılanmasıdır. Sağlık hizmetlerinin nitelikli ve ulaşılabilir, ücretsiz olmasıdır. Katkı katılım paylarının kaldırılmasıdır" diye konuştu.
BAKANDAN KLASİK YANITLAR
Tüzele yanıt vermek için kürsüye çıkan Sağlık Bakanı Recep Akdağ Tüzel’e teşekkür ederek başladığı konuşmasında Sağlıkta Dönüşüm Programını sahiplendi. Akdağ, halkın sağlık konusunda çilelerden kurtulduğu bir dönemin yaşandığını ileri sürdü, "Kuşkusuz, her hizmet alanında olduğu gibi bir hizmet sektörü olan sağlık alanında da hâlâ eksiklerimiz var, yapacak işlerimiz var, yapısal dönüşümümüzü gerçekleştirmek için atmamız gereken yeni adımlar var" dedi.
EMEKÇİNİN SAĞLIĞI İLE OYNANIYOR
Sağlık alanındaki diğer önemli bir sorun da taşeron çalıştırmadır. Hastanelerde şimdilik sadece hekimler taşeron çalışanı değildir. Hemen her bölümde taşeron işçi çalıştırılmaktadır. Yardımcı sağlık hizmetinin bir parçası olan bu işçiler her türlü kuralsızlık ve angaryayla, 3 ila 9 ay arasında imzalanan sözleşmelerle çalıştırılmakta, böylece tazminat haklan gasbedilmektedir. Laboratuvarve radyoloji çalışanları, gün geçtikçe artan kanser vakalarının tedirginliğini yaşıyorlar. Hiç şüphesiz burada yaşanabilecek ölümlerin sorumlusu Bakanlık olacaktır. Tüm sağlık emekçilerinin ortak talebi fiili hizmet süresinden yararlandırılmalarıdır. Bu kadar ağır koşullarda çalıştırılan sağlık emekçilerine yıpranma payı mutlaka verilmelidir.
TEİS: İlaç mı hisse senedi mi?
İLAÇ Eczacılık Genel Müdürlüğü, 21 Kasım’dan bu yana 14 kez ilaç fiyat düşüş listesi yayınladı. İlaç fiyatlarının her hafta değişmesine eczacılar tepki gösterdi. "İlaç hisse senedi midir?" diye soran TEİS Genel Başkanı Nurten Saydan, "Ülkemizdeki ilaç fiyatlarının borsa gibi haftalık değişmesi, eczanelerimizi öldürüyor" dedi.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası(TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, ilaç fiyatları ile ilgili açıklama yaptı. Saydan yazılı açıklamasında, eczanelerin her hafta yaşanan düşüşlere dayanacak gücünün kalmadığına dikkat çekti. "Her hafta muntazam olarak yapılan ilaç fiyatlarındaki değişiklikler, eczanelerimizde büyük yaralar oluşturdu. Sayın bakanımız mesleği icabı gayet iyi bilirler, açılan küçük yaralar devamlı aynı darbeyi alarak ve açık yara olarak her türlü etkiye maruz kalırsa bu yaralar kangren olur, iyileşmez" diyen Saydan, İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğünün 21 Kasım’dan bu yana 14 kez yayınladığı ilaç fiyat düşüş listeleriyle eczanelerdeki yaraların kapanmaz duruma geldiğini belirtti. Fiyat planlamasının devletin görevi olduğunu hatırlatan Nurten Saydan, planlama yapılırken konunun tüm muhataplarının gözeltilmesi gerektiğine dikkat çekti.
KARARNAME VAR DÜZENLEME YOK
"Eczacıların fiyat düşüşlerinden oluşan zararların karşılanması için yoğun ve ısrarlı taleplerimiz sonrası Kararname yayınlandı ama hâlâ uygulanması için bir düzenleme yok" diyen Saydan, şunları kaydetti: "Bu nasıl ikilemdir? Hâlâ Kasım fiyat düşüşlerinin zararları için eczacıya bir kuruş ödenmedi, uygulanmayan yasa yasa değildir! Yasaya uygun tebliğ çıkarmayanlar da ilaçtan haksız rant sağlama heveslilerinin borsa oyunlarına prim vermektedirler. Artık Sağlık Bakanlığı bir karar vermek zorundadır. Bizleri yaşatmaya devam edecekse kağıt üzerindeki yasaları, işleme koymak zorundadır, hem de her hafta yayınlanan fiyat değişiklikleri de dahil olmak üzere hemen tedbir alınmak zorundadır.
Ölümcül sermaye yaralarıyla ayakta kalmaya çalışan eczacılar adına TEİS olarak; ilaçta oynanan sermaye borsasına dur denilmesini, sabit ilaç fiyatı belirlenmesini ve eğer değişiklik elzemse, eczane raf zararlarımızın karşılanması için yasaya uygun olarak, gerekli düzenlemenin ivedilikle yapılarak, zararları karşılamayan firmalara, yaptırımı yüksek cezalar getirilmesini istiyoruz."
Sağlık Bakanına Sorular
TEİS Genel Başkanı Nurten Saydan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın şu soruları yanıtlamasını is
* İllaca verilen fiyatlan Sağlık Bakanlığı belirlediğine göre, kendi verdiği fiyatı niçin her hafta değiştirmektedir?
*Eğer fiyatlar yüksekse niçin en baştan düşük fiyatlar verilmiyor?
*Her hafta ilaç Eczacılık Genel Müdürlüğünün (İEGM) sitesinde yüzlerce ilacın fiyatı düşmektedir. Bunun standardı yok mudur?
*Bir önceki haftaya göre yüzlerce kalem ilacın fiyatını ne etkiliyor?
*Bu ülkenin ilaç fiyatları borsada mı belirleniyor?
*Bu ülkenin ilaçları hisse senedi midir?
*Eğer değilse niçin her hafta ilaç fiyatları borsa endeksleri gibi değişiyor?
İŞ BARIŞI BOZULDU ŞİDDET ARTTI
Hastane ziyaretlerinin sonuçlarını paylaşan Levent Tüzel, "Sağlık hizmeti sunumu ekip işi olmaktan çıkarılmış. Bakanlığın ‘Hastaya ne kadar işlem, o kadar para’ anlayışı ile dayattığı performans ücretlendirmesi, sağlık emekçilerinin deyişi ile ‘bonus biriktirme’ uygulaması, iş barışını bozmuş. Hastaya yaklaşımda etik değerleri büyük ölçüde zedelemiş. Uygulanan bu sistemin hastalarla, sağlık emekçilerini karşı karşıya getirmesi sonucu yaşanan şiddet olayları gazetelerden eksik olmuyor" dedi.
KALİTE DEĞİL SAYILAR KONUŞULUYOR
Daha çok muayene, daha fazla kâr anlayışı ile Avrupa’da en az 20 dakika olan muayene süresinin, SGK tarafından 10 dakika ile sınırlandırılmak istendiğine dikkat çeken Tüzel, "Biliyor musunuz istanbul Bağcılar Devlet Hastanesinde günde 7 bin hastaya bakılmak zorunda kalınıyor?" diye sordu. Sağlık hizmetinde kalitenin değil, sayıların konuşulduğunu belirten Tüzel, "Bu çalışma koşullarına dayanabilmek için ilaç kullanmak zorunda kalan hekimler oluyor, geçen yıl içinde 3 hekim bu nedenle yaşamını yitirdi. Sağlık Bakanının memleketi Erzurum’da 1 yılda Erzurum’un nüfusu kadar, yani 1 milyon 300 bin hastaya bakılıyor. Kışkırtılan sağlık ihtiyacı ile kaynaklar ilaç tekellerine, tıbbiteknoloji tekellerine, özel sağlık şirketlerine aktarılıyor" dedi.
TIP EĞİTİMİ BÜYÜK YARA ALDI
Kamu ve üniversite hastaneleri kendi kazancı ile ayakta durmaya zorlandığına vurgu yapan Tüzel, "Bu zorlama, hastaneleri piyasa ile rekabete itiyor ve bunun faturası da vatandaşa çıkıyor. Tamgün Yasası ile boşalan üniversite hastanelerinde tıp eğitiminin ciddi yara alacağı açıkken, bu konudaki ısrar niye? Alanında deneyimli birçok yetenekli hoca üniversite dışına itilmiş, hastalar doktorlarından, tıp öğrencileri hocalarından mahrum bırakılmıştır. Üniversitede hasta bakamayan hoca, öğren cisine nasıl pratik eğitimi verecektir?
Asistanlar, aralıksız 36 saat çalışıp, 8 saat dinlenme sonrası tekrar 36 saat çalışmak zorunda bırakılıyor.Sağlık bakanlığı bu insanüstü çalışma koşullarının düzeltilmesi için bir çalışma yürütecek midir?" diye sordu.
SAĞLIK-SEN: Eksiklerin bedeli sağlıkçıya ödetiliyor
SAGLIK-Sen, Sağlık Bakanlığı’nın 2012 yılı Ocak ayı itibariyle uygulamaya giren ve hastanelere hizmet kalite standartlarına göre puan esası getiren "Sağlıkta Performans ve Kalite Yönergesi"ne, çalışanların döner sermaye gelirlerini düşürdüğü gerekçesiyle tepki gösterdi.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı’mn 1 Mart 2011’de yayımlanan ve Ocak 2012 itibariyle yürürlüğe giren Sağlıkta Performans ve Kalite Yönergesi’ni eleştirdi. Performansa dayalı ek ödeme sisteminin çalışanlar açısından tasımlamaz bir yük haline dönüştüğünü belirten Memiş, "Performans sisteminin iş gücü ve hizmet kalitesini artırmayı hedeflemesi gerekirken, ne yazık ki, sağlık çalışanlarının hem ekonomik gücünü, hem de motivasyonunu zayıflatmaktadır" dedi.
PERFORMANSTA ADALET YOK
Uygulama ile hastanelerin hizmet kalitesinin düşüklüğünün bedelinin çalışana ödetilmeye çalışıldığına dikkat çeken Memiş, çalışana döner sermaye dağıtırken ekip anlayışının gözetilmediğini vurguladı. Ancak kendisine bağlı olmayan sebeplerden dolayı kurumunun aldığı düşük puan nedeniyle ekip sorumluluğunun öne sürülerek ek ödemesinin kesildiğini dile getiren Memiş, bu uygulama, performans sisteminin adalet ölçeğinde kalitesizliğinin tescili olduğun kaydetti. Sağlık-Sen’in Bakanlık yönergesinin iptali için Danıştay’a dava açtığını vurgulayan Memiş, hastanenin kalitesini çalışanın performans ölçütü sayan bu adaletsiz uygulamaya yargının dur diyeceğini umduğunu kaydetti.
Sağlık-Sen’in tepki gösterdiği uygulama ile Sağlık Bakanlığı, hastanelere belirlediği Hizmet Kalite Standartlarına göre kurum performans ve birim performans puanları veriyor. Hastanelerin aldığı puan düşük olursa, dağıtılacak döner sermaye miktarı azalıyor ve çalışanın döner sermayeden aldığı pay da düşüyor.
HEKİMLERİ UCUZ İŞ GÜCÜ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLEYEN TAMGÜN YASASI İPTAL EDİLSİN! Ses Aksaray Şube