Sağlıkta katkı payına zam´ yangından mal kaçırır gibi gece yarısı yasallaştı.

 Sağlıkta katkı payına zam’ yangından mal kaçırır gibi gece yarısı yasallaştı

       Özellikle kanserli ve kronik rahatsızlığı bulunan hastaları mağdur edecek ‘sağlıkta katkı payı’ uygulaması Meclis’ten apar topar geçirildi.

       Sağlık meslek örgütleri ve KESK’in çağrısıyla 21 Aralık’ta greve giden binlerce emekçinin karşı çıktığı ‘sağlıkta katkı payına zam yapılmasını’ içeren yasal düzenleme TBMM Genel Kurulu’nca gece yarısı kabul etti. Yeni düzenlemeyle vatandaşlar ilaçta 3 kutuya kadar 3 TL, ilave her kutu için 1 TL katkı payı verecek. Ücretsiz başvuru yapılan aile hekimlerinden 3 lira reçete ücreti alınacak. Sağlık örgütleri temsilcileri, katkı paylarını taksimetreye benzeterek her geçen gün dar gelirlilerin sağlık harcamalarına daha fazla para ödediğini vurguluyor.

       Konuyla ilgili gazetemize konuşan Çağdaş Eczacılar Derneği izmir Şube Başkanı Levent Budak ise bu uygulamanın sağlığın metalaştırılması, devletin küçültülmesi anlamına geldiğini yani hükümetin sağlık politikalarının devamı olduğunu belirterek "Paran kadar sağlık alabilecek olmak son derece ilkeldir ve sosyal devlette yeri olmayan bir uygulamadır" sözlerinin altını çizdi.

‘Halkın cebine saldırıyorlar’

       Hükümetin sağlık için bir bütçe belirlediğini ve bunun çok yanlış bir uygulama olduğuna dikkat çeken Budak "Kaç kişinin, hangi yıl, kaç kere hastalanacağının belirlenmeye çalışılması ve bunun global bütçeye bağlı olması çok yanlıştır. Hükümet bir yıl sağlığa yüzde 50 bütçe ayırabilirken bir yıl yüzde 0 bütçe ayırabilir. Bütçe yüzde 0 olduğunda insanlar bütün masrafları ceplerinden ödemek zorunda kalacak. Devlet halkın cebine saldırmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.

       Sağlıkçılar olarak bu süreci eleştirdiklerini ve sağlığın ücretsiz olması gerektiğini savunduklarını dile getiren Budak "Hangi hastalığın, hangi ilaçla tedavi edileceğini, tedavi için kaç kutu ilaç kullanılması gerektiğini ancak doktorlar bilebilir. 3 kalem ilaç mantığı hem doktora hem hastaya hem de eczacıya zarar veriyor. Doktorun "yeteri kadar, tedavi edecek kadar ilaç" yazmasına engel olunuyor. Doktorları sınırlandırmak çok yanlış" diye konuştu.