SAĞLIKÇILAR AYAKTA
DR. ARSLAN´ın öldürülmesinin ardından Türk Tabipleri Birliği (TTB) bugün her yerde iş bırakma kararı aldı. TTB´den yapılan açıklamada: Yıllardır, can güvenliğimizin olmadığını söyledik, söylüyoruz. Bütün Türkiye´de hep birlikte sağlıkta şiddete karşı tepkimizi göstereceğiz. 19 Nisan 2012 Perşembe günü (acil servisler dışında) sağlık hizmeti vermiyoruz! denildi.
‘ARTIK SAĞLIKÇILARIN UYARILARINA KULAK VERİN
ANKARA’da sağlıkçılar "Artık yeter-Bakan dur" diyerek beyaz önlükieriyle Sağlık Bakanlığına yürüdü.
Ankara Tabip Odası (ATO) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının (SES) çağrısıyla Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kampüsünde bir araya gelen yüzlerce sağlık emekçisi, akademisyen ve tıp öğrencisi beyaz önlükieriyle Sağlık Bakanlığına yürüdü. "Artık yeter", "Bakan dur" yazılı dövizler taşıyan sağlıkçılar, "Hükümet sorumlu davran, şiddeti durdur", "Sağlıkta şiddet istemiyoruz" yazılı pankart taşıdılar. Sağlıkçılara BDP ve CHP Milletvekileri de destek verdi. Yapılan açıklamalar ise şöyle:
SES Genel Başkanı Çetin Erdolu: Öfkemiz hasta ile hekimi karşı karşıya getiren sağlık politikalarına, herkes için parasız sağlık hakkını ortadan kaldıran Sağlıkta Dönüşüm Programı’na. Bu program iflas etmiştir. Bu programı savunan herkes istifa etmelidir.
Türk Göğüs Cerrahisi Derneği Başkanı Prof.Dr. Şevket Kavukçu: Başbakanı, Meclisi göreve davet ediyorum. Yeter artık hekimlere yapılan kötülükler.
ATO Başkanı Prof. Dr. Özden Şener: Sağlığı ekonominin lokomotifi görüyorlar. Döve döve, öldüre öldüre hekimleri bakamayacakları kadar çok hasta bakmaya zorluyorlar. Bu program yürümüyor. Hekimler bunun farkındalar. Hastalarımıza iyi bakamıyoruz. Halk da aldığı sağlık hizmetinden memnun değil.
Sağlıkçılar ayakta
Gaziantep Av. Cengiz Gökçek Hastanesinde Kalp Damar Göğüs Cerrahı Uzmanı 26 yaşındaki Ersin Arslan’ın 17 yaşındaki bir hasta yakını tarafından öldürülmesi hekimleri sokağa döktü. Sağlık emekçileri Türkiye’nin bir çok kentinde yürüyüşler yaparken hekimler, AKP Hükümetinin sağlık politikalarının ve sağlık sisteminde yaşanan sorunlar karşısında sağlıkçıları hedef göstermesinin hekime şiddeti arttırdığına dikkat çektiler. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı istifaya çağıran sağlıkçılar Türk Tabipleri Birliği (TTB) kararıyla bugün her yerde iş bırakacaklar.
İŞ BIRAKARAK YÜRÜDÜLER
Dr. Ersin’in bıçaklı saldırıya uğramasının ardından Av. Cengiz Gökçek Hastanesinin bahçesinde toplanan Tabip Odası, SES, SağlıkSen, Türk-Sağlık-Sen üyesi yüzlerce sağlıkçı Demokrasi Meydanı’na yürüdü. Sağlık emekçileri yolları trafiğe kapattı. Dr. Arslan’ın vefat ettiği haberinin gelmesi üzerine hastaneye akın eden sağlıkçılar dün de sokaklardaydı.
Av Cengiz Gökçek Hastanesi başta olmak üzere Gaziantep Üniversitesi Hastanesi, Çocuk Hastanesi, Kadın Doğum Hastanesi, 25 Aralık, Şehitkamil Devlet Hastaneleri ile Hatem, Tammed, Amerikan Hastanesi gibi devlet ve özel hastanelerinin sağlıkçıları da iş bırakarak, yaşananları protesto etti. Sabahın erken saatlerinden itibaren Av. Cengiz Gökçek önüne kadar "Bakan istifa" sloganları ile akın eden binlerce sağlık emekçisi, Dr, Arslan’ı son yolculuğuna uğurladı. Vatandaşların da katıldığı törene sağlıkçılar hastane bahçesini "Sağlıkçıya uzanan eller kırılsın" sloganlarıyla inlettiler.
Hastane bahçesinde yaşanan bıçaklı saldırıya tepki gösteren Mikrobiyoloji Doktoru Yelda Demir, "Kaç tane doktorumuz darp edildi, öldürüldü. Güvenliğimiz sağlanmıyor buna rağmen halen üzerimize geliniyor. Yeter artık!" diyerek yaşananlara tepkisini dile getirdi.
Eylemde konuşan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Lütfü Bay ise, "Her geçen gün sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların artmakta olduğunu görmekteyiz" diyerek, "Hastanelerde kendimizi güvende hissedememek çok acı. Önlem alınması için daha nelerin olması gerek?" diye sordu.
4 AMELİYATIN YORGUNLUĞUNU ATARKEN
TÖRENİN ardından istasyon Meydanı’na yürüyen sağlıkçılar burada da açıklama yaptı. Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Lütfü Bay, "Meslektaşımız Ersin Aslan 17 Nisan günü 4 ameliyat yaptıktan sonra odasında dinlenirken, 1.5 ay önce ameliyat ettiği 80 yaşında bir hastanın ölmesinin intikamını almak için muhtemelen aile meclisinin kararıyla 17 yaşındaki bir çocuğa bu cinayet vahşet şeklinde işletilmiştir" dedi.
TTB Merkez Yönetici Hüseyin Demirdizen ise "Sağlık bakanlığı durumun bu noktaya geleceğini göre göre sağlık alanındaki popülist söylemlerine devam ediyor. Vatandaşın yaşadığı her türlü mağduriyetin sorumlusu olarak sağlık çalışanlarını göstermeye çalışıyor" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) istanbul Milletvekili Levent Tüzel, dün Meclis Genel Kurulu’nda söz alarak uzman hekim Ersin Arslan’ın öldürülmesine değindi. "Sağlıkta Dönüşüm Programı ve paralı sağlık hizmeti yurttaşı mutsuz eden, sağlık emekçisinin canını alır bir hâldedir" diyen Tüzel, sağlık politikalarından canı yanan vatandaşların öfkelerini hekimler ve sağlık emekçilerine yönelttiğini söyledi. Tüzel, şunları ifade etti: "Sağlık hizmetlerinin eşit, nitelikli, sağaltıcı, gerektiği gibi verilmemesinin sorumlusu olarak hekimin görülmesi hükümetin kabahatidir. Sözü alan Hükümet yetkilisi, sağlık çalışanlarını aşağılaması ve aksaklıklardan sorumlu göstermeleri bu kışkırtmada önemli rol oynamıştır. Sağlık emekçileri yarın (bugün) iş bırakacaklardır. Umarız ki bu tepki halkın da desteğini alarak sağlıklı yaşam hakkımızın savunulmasında ve hükümetin ayrımcı, paralı ve özelleştirmeci sağlık yaklaşımından vazgeçmesini sağlar. Sağlık Bakanı da sağlık emekçilerinin ve örgütlerinin uyarılarına kulak tıkamaktan vazgeçmelidir"
BDP: ‘SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMDEN VAZGEÇİN’
BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili idris Baluken de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin sağlıkçılara yönelen şiddete karşı alması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
"Sağlıkta Dönüşüm Projesinden derhal vazgeçilmeli, güvenli çalışma ortamları yaratılmalı, Sağlık yöneticileri ve siyasi yetkililer, sağlık sorunlarının nedeni olarak hekimleri görmek ve gösterme tutumundan vazgeçmeli, sosyal adaleti sağlayıcı adımlar atılmalı, toplumsal barış sağlanmasına yönelik adımlar hızlıca atılmalı ve sağlık emekçilerine yönelik şiddet olaylarına ilişkin yaptırım gücü olan gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır".