Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
10 Mart 2015
SAĞLIK ÇALIŞANLARI NE İSTİYOR? ONLARA KULAK VERİN

Bu hafta, Tıp Haftası. Yani sağlık çalışanlarının “bayram”ı. On yıldan fazla bir süredir bayram olmaktan çıkan bu Tıp Haftası’nda da sağlık çalışanları iş bırakıyor!

SAĞLIK ÇALIŞANLARI NE İSTİYOR? ONLARA KULAK VERİN

Bu hafta, Tıp Haftası. Yani sağlık çalışanlarının “bayram”ı. On yıldan fazla bir süredir bayram olmaktan çıkan bu Tıp Haftası’nda da sağlık çalışanları iş bırakıyor! 

Sağlık çalışanları için bıçak kemiğe dayanmış durumda. AKP’nin allayıp pulladığı, vatandaşı kandırıp gözünü boyadığı sağlık sistemi, sağlık çalışanlarının insanüstü çalışmalarıyla sürdürülüyor. Çalışma hayatının her alanında gördüğümüz kölelik koşulları, sağlık hizmetlerinde de yaşanıyor. 
İş bırakmaya hazırlanan sağlıkçılar sadece kendi çalışma koşullarından bahsetmiyor. Bu sistemin, sağlık değil hastalık ürettiğini, insanların hastalıklarından para kazandığını da söylüyorlar. Bu ikiyüzlülükten yakınıyorlar. Sistemin içindekiler olarak sağlık çalışanları bunu herkesten daha iyi görüyor ve uyarıyor. Bu sese kulak verin.
AKP’nin bu “muhteşem” sağlık sisteminin bir Dünya Bankası Projesi olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. Bu programın temel amacının sağlık hizmetlerini piyasaya açmak, sağlığı bir kâr malzemesi haline getirmek olduğunu da. Veriler, bu emellerine ulaştıklarını da gösteriyor ne yazık ki.
12 yıldan beri sürdürülen sağlık reformu sonucunda bakın neler olmuş?
2002 yılında bir vatandaş yılda yaklaşık bir kez sağlık ocağına, iki kez de hastaneye başvurmuş. 2012 yılına geldiğimizde üç kez aile hekimine (Çünkü sağlık ocaklarının yerine aile sağlığı merkezlerini koydular), beş kez de hastaneye başvuru yapılmış. Yani yılda üç başvurudan sekiz başvuruya çıkmış.
Sağlık Bakanlığı hastanelerine vatandaşın başvurusu 2.5 kat, üniversite hastanelerine 3 kat artarken, özel hastanelere 13 kat fazla başvuru olmuş. Yani, vatandaşı sağlık hizmeti alma konusunda kışkırtıp, sağlık kuruluşuna ne kadar başvurursa o kadar sağlıklı olacağı yalanına inandırmış. Yaptıkları düzenlemelerle mükemmel bir sistem kurduklarını, eğer bir sorun yaşanırsa bunun sorumlusunun ‘O görevi yerine getirmeyen sağlık çalışanı’ olduğu mesajı vermiş. Böylece vatandaşı sağlık çalışanlarına şiddet konusunda nasıl cesaretlendirdiğini ve bunun acı sonuçlarının neler olduğunu da gördük.
Ayrıca gözden kaçmaması gereken bir diğer nokta, özel sağlık kuruluşlarına başvurunun bu denli artmış olmasıdır. Yani 1990’lardan beri pek çok iktidarın söylemi olan “sağlıkta özelleştirme”nin hayata geçtiğini görüyoruz. AKP iktidarı ise bir taraftan devletin kaynakları ile özel sağlık kuruluşlarından hizmet satın almanın önünü açtı. Diğer yandan sağlık için yatırım yapanlara “müşteri” buldu. Nasıl mı? Daha çok sağlık hizmeti alın diye kışkırttığı vatandaşlar, ne yazık ki bu tezgahın kurbanları oldu. Hatırlayalım, bir önceki Sağlık Bakanı “Tahlillerinizi başka hekimlere gösterin, elbise alırken bile mağaza mağaza dolaşılıyor” dememiş miydi?
‘Performans, performans’ diye enselerinde boza pişirilen hekimler hastalarına yeterince zaman ayıramamaktan şikayetçi. Zira bu kadar hızlı yapılan bir değerlendirmede hata yapmak söz konusu. Peki daha çok muayene olup, tetkik yaptırıp, daha çok ilaç kullandığımızda daha mı sağlıklı bir toplum haline geldik? Bu iş kime yarıyor? 
AKP, vatandaşın gözünü boyarken, bunu bir seçim malzemesi yaparken başka ne oldu bir de buna bakalım. AKP’nin etrafındakiler, yandaşlar, hısım-akrabalar, politikacı eşleri özel hastaneler kurdular, özel hastanelerde hisse aldılar, sağlık sektörüne yatırım yaptılar. Bu ballı ekmek kadayıfından paylarını almak istediler, aldılar da.
Bildiğiniz gibi yine AKP’nin sağlık reformu ile artık herkes Genel Sağlık Sigortası(GSS) kapsamında. Yani sağlık hizmetleri için prim ödeniyor, böylece SGK’nin bütçesi oluşuyor. SGK de bu bütçe ile hizmet satın alıyor. Katkı paylarını bu sefer bir kenara bırakalım, ‘kamu kaynağı’ denilen bu havuz, vatandaşın primlerinden oluşuyor yani para vatandaşın cebinden çıkıyor. Bu paralar ile özel hastaneler ihya olmuş durumda. Ayrıca SGK de hâlâ borç içinde, yani bu düzen SGK’ye de yaramıyor.
Bu kadar saçmalığın ve akılsızlığın bir arada olduğu bu tabloda tek kazanan özel sağlık kuruluşları ve onların yatırımcıları olarak görünüyor. Halk kaybediyor. 
Sağlık emekçileri hazırladıkları görsel malzemelerle bu ahlaksız tabloyu da deşifre ediyor. 
****
Sağlık çalışanlarına kulak verin! Bakın başka neler söylüyorlar:
Böyle sağlık hizmeti olmaz!
Devletin eli hastanın cebinde!
Bütün yurttaşların eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetine ulaşabilmesini talep ediyoruz!
Mesleğimizi onurlu biçimde yapmak için gerekli güvenceleri istiyoruz!
Altyapısı yetersiz tıp fakültesi istemiyoruz, tıp eğitiminde niceliği değil, niteliği önceleyen politikaların uygulanmasını istiyoruz
Asistanız, köle değiliz, nitelikli bir uzmanlık eğitimi istiyoruz!
Haksızlar mı? Kararı size bırakıyorum.
DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.