Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
29 Haziran 2012
SAĞLAM MALİYE POLİTİKASI (1)

Günümüzde olayın ne olduğu önemli değildir. Önemli olan, olayın kamuoyuna nasıl sunulduğu, gösterildiği, geniş kitlelerin olayı nasıl algıladığıdır.

SAĞLAM MALİYE POLİTİKASI (1)

Günümüzde olayın ne olduğu önemli değildir. Önemli olan, olayın kamuoyuna nasıl sunulduğu, gösterildiği, geniş kitlelerin olayı nasıl algıladığıdır. Hemen her alanda algılandırma yönetimi, olayları olduğundan farklı biçimde gösterme, çoğunluğun olayı istenilene uygun biçimde algılamasını sağlama başarılı biçimde uygulanmaktadır. Geniş kitlelerin eğitim düzeyi düşükse, bilgi yetersizliği yaygınsa, öğrenme istemi yoksa, irdeleme, sorgulama yetisi gelişmemişse, algılandırma yönetimi daha başarılı sonuçlar alabiliyor. ABD’nin öncülük ve önderlik ettiği algılandırma yönetimi, ülkemizde de AKP tarafından etkin biçimde uygulanıyor. Sürekli başarı, değişim, ileri demokrasi, tabuların yıkılması, lider ülke, süper güç, yakın gelecekte dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına girme edebiyatı, iç ve dış yalakalardan gelen destek, medya üzerinde egemenlik ve baskı, muhalefeti sindirme taktikleri ile de algılandırma yönetiminde başarıya yol açıyor.

Ekonomide başarı öyküsünü irdelemeye, bu bağlamda da Moody’s’in kredi not artışında etkili olduğu söylenen AKP’nin sağlam maliye politikasını resmi verilerle açıklamaya çalışacağım.

* AKP döneminde de artış hızı yavaşlamış olsa da bütçe açıkları sürmektedir. 2002-2011 döneminde bütçe açıkları bir tablo halinde verilmiştir.

Tablonun ortaya koyduğu gibi 2002-2011 döneminde merkezi yönetim bütçesi sürekli açık vermiş, dönem boyu açık toplamı 265 milyar TL’yi aşmıştır. 2006 yılı sonuna değin tutar olarak azalan bütçe açığı, 2009 yılında 52.761 milyon TL olarak dönemin en yüksek düzeyine ulaştıktan sonra, kriz sonrası açık, 2010 ve 2011 yıllarında daralmıştır. 2012 yılında bütçe açığının 21.1 milyar TL olması hedeflenmektedir.

Türkiye’nin iç borcu da 2002-2011 döneminde bütçe açıklarına paralel bir gelişme göstererek 122.157 milyon TL’den, 2011 yılı sonunda 368.778 milyon TL’ye yükselmiş, 246.6 milyar TL artmıştır. İç borç stokunda artış, 2002-2011 dönemindeki bütçe açığı toplamı 265.0 milyar TL’ye çok yakındır. AKP hükümetleri bütçe açıklarını esas itibarıyla iç borçlanma ile fonlamıştır. Bütçe açıklarının Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranının düştüğü söylenebilir. Bunda bir ölçüde gerçek payı vardır. Ancak Türkiye’de milli gelir tahminlerinin abartılı, hormonlu olduğuna ilişkin soru ve veriler vardır. Bir oranın paydası yüksek hesaplanırsa, oranın değerinin düşeceği aritmetik bir gerçektir.

* Vergi gelirlerinin yapısı bozulmuş, vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payı yükselmiştir.

Vergi gelirleri içinde, gelir, kâr, sermaye kazançları ve mülkiyet üzerinden alınan vergilerin payı göreceli olarak azalarak yüzde 40.0’ın dahi altına düşerken, mal ve hizmetlerden alınan vergilerin (dahilde alınan KDV, özel tüketim vergisi) ve dış ticaretten alınan vergilerin (ithalden alınan KDV) payı artmaktadır. Vergi gelirlerinin üçte ikisine yakın bir bölümü, dolaylı olarak nitelendirilen, fiyatlar içine saklanan vergilerden sağlanmaktadır. Türkiye gelir, kâr, sermaye kazançları ve mülkiyet üzerinden alınan vergilerin milli gelire oranı bakımından OECD ülkeleri arasında birtek Meksika’yı geçebilmektedir.

* Vergi yükü giderek çalışanların üzerinde ağırlaşmaktadır.

İstanbul Serbest Muhasebeci MALİ Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) yaptığı "Türkiye Vergi Profili" araştırmasına göre "5 milyona yakın asgari ücretli, Türkiye’nin 90 en büyük firması kadar vergi öderken, 6 milyon 750 bin dolayındaki ücretlilerin ödediği vergilerde Türkiye’de 652 bin şirketin ödediği vergiyi aşmaktadır."

Vergi gelirleri içinde ücretlerden yapılan vergi kesintisinin payının yüksekliği, vergilerin ağırlıklı olarak mal ve hizmetlerden alınması, vergi yükünün esas itibarıyla çalışanlar tarafından taşındığını göstermektedir.

* Gelecekte merkezi yönetim bütçe açıklarının daha da artması beklenir.

2002-2011 döneminde hızlı ithalat artışı dış ticaretten alınan vergiler nedeniyle vergi gelirleri ve bütçe açığı üzerine olumlu etki yapmıştır, ithalat artışının aynı hızla sürmeyeceği beklentisi, vergi gelirlerini ve bütçe açığını olumsuz yönde etkileyecektir. Ayrıca özelleştirme gelirlerinden yapılan doğrudan ve dolaylı aktarmalar da bütçe açığını daraltıcı etki yapmıştır. Bu iki faktörün gelecekte ağırlığını yitirmeleri sonucu, açığın daha da büyümesi beklenir.

Süreğen bütçe açıkları, artan iç borç stoku, vergi yapısının bozulması, yükün çalışanlar üzerinde yoğunlaşması, işte başarı öyküsünün özeti.

DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.