Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
24 Ocak 2020
POPÜLİZM KARIN DOYURMUYOR

Geçen yıl, 2019 da, elektriğe ve doğalgaza Temmuz ve sonrasında iki defa yüzde 15´er oranında zam yapıldı. Kümülatif zam oranı yüzde 32 oldu.

POPÜLİZM KARIN DOYURMUYOR

Geçen yıl, 2019 da, elektriğe ve doğalgaza Temmuz ve sonrasında iki defa yüzde 15’er oranında zam yapıldı. Kümülatif zam oranı yüzde 32 oldu. Buna karşılık 2019 yıllık TÜFE oranı 11.84 oldu. TÜFE’ye göre hesaplarsak, elektrik ve doğalgaz fiyatları 2019 yılında reel olarak yüzde 18 oranında arttı. Bu demektir ki, vatandaşın doğalgaz ve elektrik için satın alma gücü aynı oranda azaldı.

Kasap et derdinde… Keçi can derdinde…  Bu şartlarda bile siyasi iktidar popülizm, beka sorunu sloganı, algı yaratma projeleri yapıyor. Gerçekte insanlar sıkıntı ve geçim derdinde iken,  soğuktan titrerken bütün bunlar halk nezdinde eksi yazıyor ve ters tepiyor. 
 
Siyasi partiler,  "bu gün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?" ‘diye sürekli anket yaptırıyorlar. Siyasi eğilimi ölçtürüyorlar. Ancak, neden oyumuz düşüyor? sorusu için anket yaptırmak akıllarına gelmiyor.
 
Sonuçları tartışılmasına rağmen TÜİK’in anketlerine de bakmıyorlar. Dün tüketici güven endeksi 58.8 olarak açıklandı. Tüketici güven sınırı 100’dür. Altı güvensizliği gösteriyor. 2018 Haziran ayında 70 olan bu endeks sonra düşmeye başlamış ve 2018 ekim ayından 2020 ocak ayı dahil bu güne kadar en düşük seviyede yüzde 58 seviyesinde seyretmiş. Yani uzun zamandır tüketici  güven kaybı yaşıyor. Başka bir ifade ile enflasyon ve işsizlik gibi, güvensizlikte kronikleşti.
 
Normalde başta siyasi iktidarın, sonra siyasi partilerin anketler yaptırarak halkın sorunları nedir? Ne bekliyorlar? Çözüm önerileri var mı? belirlemeleri gerekir. Politika ve proje üretemeyen iktidarlar korku imparatorluğu yaratırlar. Ya da halkın dikkatini farklı alanlara çekmeye çalışırlar. Ama tekrar etmek gerekirse, ”aç ayı oynamaz.”
 
Popülist politikalar hangi ülkede olursa olsun kısa dönemli siyasi yarar sağlamak üstüne kuruludur. Popülizm orta ve uzun dönemde ülke kaynaklarının etkin kullanılmasını engeller. GSYH’da büyüme sürdürülemez. Kaynaklar verimsiz kullanıldığı için de enflasyon kronikleşir. Sonra yoksullaşma başlar.
 
Popülizmin denetimini muhalefet partileri yapar. Ama aynı zamanda tarafsız sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların da halkın sesi olarak bu denetimi yapması gerekir.  
 
Sivil toplum kuruluşları ya da sivil toplum örgütleri, tarafsız olan toplumsal sorunlara cevap arayan sendika, vakıf ve dernek adı altında faaliyet gösterirler. Ne var ki Türkiye de söz gelimi ticaret ve sanayi odalarını her dönemde  hükümetler doğrudan veya dolaylı yoldan kontrol altında  tutmuşlardır. Mimar ve mühendis odalarının bir kısmı ideolojik çizgide çalışıyor. Vakıfların bir kısmı hükümetler tarafından besleniyor, bir kısmı ise tahakküm altındadır. İstanbul da oturupta İstanbul dışından gelenlerin  her köy için bir-iki derneği var. Bir kısım dernekler de kumar oynatmak için kuruluyor. Bu şartlarda kim kimi denetleyecek?
 
Sendikalara gelince, her ideolojinin bir sendikası var. Bazı sendika başkanları 30 yıldır başkanlık yapıyor. Değişmiyor. Sendika ağaları öteden beri var. Türkiye de işçilerin yalnız yüzde 12’si sendikalıdır. İdeoloji ve çıkar olan yerde, halkın menfaatleri yoktur. Geçen yıl basın, memur sendikalarının birinin başkanının 26 bin lira maaş aldığını yazdı. Çoğu sendika başkanı sendikayı siyaset yapmak için, milletvekili olmak için, bir siyasi partinin güdümüne veriyor.
 
Sonuç: Demokrasi ayağımız eksik olduğu için bütün bu sorunları yaşıyoruz. Yanlışı düzeltmek gene halka kalıyor.
DİĞER HABERLER
1996-1998 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK
1996-1998 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ 51.Cumhuriyet Hükümeti (II.Çiller Hükümeti) 5.10.1995-30.10.1995 tarihleri arasında, 52. Cumhuriyet Hükümeti (III.Çiller Hükümeti) 30.10.1995-6.3.1996 tarihleri arasında görevdeydi. 24 Aralık 1995 tarihinde gerçekleştirilen milletvekili seçiminde oyların yüzle 21,4’ünü alan Refah Partisi 158 milletvekili çıkardı. ANAP’ın oyu yüzde 19,6 (132 milletvekili) ve DYP’nin oyu yüzde 19,2 (135 milletvekili) düzeyinde kaldı. DSP oyların yüzde 14,6’sını (76 […]

YAPIŞKAN ENFLASYON, YOLDAN ÇIKARIYOR
YAPIŞKAN ENFLASYON, YOLDAN ÇIKARIYOR

Son vaka, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yaşanıyor. Emekli maaşı alabilmek için eşinden boşananların sayısındaki artıştan yola çıkan kurum; boşandığı eşiyle yaşamaya devam eden 2 bin 418 kişi belirledi.

İŞVEREN İMKÂNIYLA YAN İŞ MÜMKÜN MÜ?
İŞVEREN İMKÂNIYLA YAN İŞ MÜMKÜN MÜ?

Aynı anda veya çalışma sürelerini bölerek farklı işverenlere yönelik çalışma giderek yaygınlaştı. Çoğunlukla ekonomik gerekçelerle olsa da kişilerin farklı uzmanlık alanlarında faaliyet gösterme isteği de bunda etkili oluyor.

“GEL, DÖVİZE GEL” DİYEN ÇIĞIRTKANLAR, NEREDESİNİZ?
“GEL, DÖVİZE GEL” DİYEN ÇIĞIRTKANLAR, NEREDESİNİZ?

Bir ay önce bugünler… Yerel seçimlere birkaç gün kalmış. Seçim sonrasına ilişkin tahminler havada uçuşuyor. En çok merak edilen de dövizin seçimden sonra nasıl bir seyir izleyeceği…