PİŞKİNLER YİNE PİŞKİN
HALKIN malıydı. Devlet ´le satmıştı. Açıkçası satIlmıştı. Dün bütün gazetelerde 8 kat değeriyle el değiştirdi diye manşet haber oldu. Rakının bile yüzü kızardı. Pişkinler hiç utanmadı.

HALKIN malıydı. Devlet ‘le satmıştı. Açıkçası satIlmıştı. Dün bütün gazetelerde "8 kat değeriyle" el değiştirdi diye manşet haber oldu. Rakının bile yüzü kızardı. Pişkinler hiç utanmadı.
Siz bu köşeyi okuyanlar konuya yabancı değilsiniz; "Halkın malını yerli ve yabana sermayedara yediren ayıplı satışı" sayısız defa yazmıştım. TEKEL’in rakı ve şarap üreten 17 fabrikası; 2001 yılında başlayıp 2004 yılına kadar hemen hepsi yenilenmişti. Fabrikalan pırlantaydı. Arsalan en güzel yerdeydi. Piyasaya hakim durumdaydı.
17 fabrikası içinde bazılannın sadece bir teki (örneğin Bilecik’deki) 100 milyon dolar ediyordu. Aynca 17 fabrikanın ambarlannda 100 milyon dolarlık hammade; kuru üzüm-üzüm alkolü-şişe-etiket-anason stoklan, 35 milyon dolarlık üretilmiş, saüşa hazır rakı kolileri vardı. Hepsini birden, 292 milyon dolara sattılar. Adı özelleştirme satışı oldu. Aslında kişiyi zengin ettiler. … Alanlar yerli işadamlanydı. Üç tane müteahhit (Limak-Nurol-Özaltın) firma hiç bir ilave yaünm, tek bir yenilik yapmadı. 1 yıl sonra ABD merkezli bir fona (Texas Pacific Group) 810 milyon dolara sattılar. Amerikalılar da hiçbir yenilik yapmadılar. Taş üstüne taş koymadılar.
810 milyon dolara aldıklan 17 fabrikayı. 2.1 milyar dolara İngiliz viski şirketine (Diageo) devrettiler. Şimdi pişkin arsız kalemler, "Devletin elinden çıktı özelin elinde 8 kat değer kazandı. İş bilenin kılıç kuşanın" diye sevinen yazılar yazıyor. Sevinecek ne var! Bu ekonomi bilmek değil. Verimi artırmak değil. İşsize iş bulmak değil. Bu kişiyi zengin etmek. Komisyon dönmediyse bu satış nasıl olur? Yüksek Denetleme Kurulu müfettişlerinden Şenol Serrafi adlı temiz süt emmiş bir baş denetçi rapor hazırlamıştı. İşçilerin sendikası (TEKGIDA-İŞ) bu raporu dava dilekçesine ekleyerek; 17 fabrikanın "devletten özele, özelden yabancıya satışında millet malının o dönemin parasıyla 275 milyon dolar zarara uğratıldığı" suç duyurusuyla mahkemeye başvurmuştu.
Mahkeme; bu satışla Hazinenin zarara uğratıldığını kabul etmiş Danıştay’da dava açılmasını istemişti. MALİye Bakanı dava açmadı. Hazine de hiç oralı olmadı. Rakının yüzü ikinci kez kızardı. Pişkinlik bir daha devam etti. … Adaletin uyarmasına rağmen Danıştay’da dava açmadıklan gibi TMSF’nin elindeki bir rakı fabrikasını (Burgaz Rakı) da Amerikan fonunun almasına izin verdiler.
Rekabet kurulu bu ayıplı satışı da seyretti. Rakının yüzü üçüncü kez kızardı. Pişkinlik üçüncü kez devam etti. Meclis’te "Torba Yasası’na" madde eklediler, İngiliz viski şirketinin (Diageo) 160 milyon dolarlık vergi kaçırmasını affettiler. İşte bu torba yasayla affa uğrayan vergi kaçakçısı viskici 17 fabrikayı alan son patron oldu. Rakının yüzü dördüncü kez kızardı. Pişkinler sevinç yazılan yazıyor; "İngiliz şirketi rakı fabrikalarım aldığına göre demek ki Türkiye’ye şeriat gelmeyecek" diye çok yüksek düzeyli yorum (!) döktürüyorlar.
11 kömür ET^ işçisi medya patronunun ocağında öldü Elbistan Çöllolar Açık Kömür Ocağında 70 milyon ton toprak kaydı, 11 işçi toprak altında kaldı. 2’sinin ölüsü bulundu, biri maden, diğeri jeoloji mühendisi 9 madencinin cesedi 15 gündür çıkarülamadı. Bu toprak kayması neden oldu? İşletmenin patronu kim? Niçin herkes susuyor? TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, bu madene bir heyet gönderdi. İnceleme yaptı. Ocağın işletmeciliğini Park Holding yapıyor. Park Holding’in sahibi aynı zamanda TV ve gazeteleri olan işadamı Turgay Ciner. Raporda "Şev Açısı 16 derece olması gerekirken 55 derece ve üstünde tutulmuştur" deniliyor. Yani ölümlere yol açan toprak kaymasına yüksek tutulan şev açısının neden olduğu sonucuna vanlıyor. Maden mühendisleri, "Şev açışım yüksek tutmak, işçinin hayatım hiçe sayıp kömürü yüksek kar ederek çıkartmak arzusundan doğar" dediler.