PAZARA GELİN FİYATLARI GÖRÜN
Sırça köşkte oturup ‘her şey güllük gülistanlık’ demek halka masal gibi geliyor. Maaş hiçbir şeye yetmiyor vatandaş çarşı pazarda işin içinden çıkamıyor.

Açlık sınırı, asgari ücreti geçti. Çarşı pazar boş, alışverişe çıkabilen ise meyve sebzeyi kiloyla değil sayıyla alıyor, bir üründen alsa diğerinden vazgeçiyor. Vatandaş, “Ekonomi yükseliyor diyen pazara gelsin, görsün yükseliyor mu çakılıyor mu” dedi. Asgari ücretle çocuk okutabilmek için çok şeyden mahrum kalıyoruz.
Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM) 2021 Ağustos ayında yoksulluk sınırının 10 bin TL’yi, açlık sınırının ise 2 bin 977 TL’yi geçtiğini duyurdu. Açıklanan rakamları pazar alışverişine çıkan vatandaşa sorduk.
MEYVE TANEYLE
Haftalık pazar alışverişine çıkan Osman Güney, 3 bin 250 lira emekli maaşıyla karı koca geçinmeye çalıştıklarını anlattı. Osman Güney, “Eşim de ben de meyveyi çok seviyoruz. 2 kilodan aşağı meyve almazdım önceden, şimdi 1 kilo alırken düşünüyorum. Çoluğu çocuğu olanları, okuyanları düşüyorum işin içinden çıkamıyorum. Bu pazara baktığınızda önceden iğne atsanız yere düşmezdi şimdi tek tek sayabilirsiniz insanları. Türkiye’nin durumu işte bu. Yukarıda Sırça Köşk’te oturup da her şey güllük gülistanlık demek La Fontaine’den masallar gibi geliyor” ifadelerini kullandı. 3 bin TL emekli maaşıyla geçinmeye çalışan Fehmi Korkmaz, haftalık aldığı peynir ve yumurtaya 50 TL verdiğini söyledi. Korkmaz, “Her şeyi alamıyoruz. Aldıklarımız kısıtlı. 3 kişilik bir aileyiz ve bu verilere göre biz de açlık sınırındayız” diye konuştu.
“Bir üründen alsak diğerini bırakıyoruz”
İki çocuk annesi olan Asiye Mayda, “Bir yumurta olmuş 30 TL. Bir koli yumurta bir hafta gidiyor. Bir üründen alırsak birinden alamıyoruz. Kendimizi bir aylığa göre ayarlamaya çalışıyoruz ama olmuyor. İki çocuk var okula giden, biri liseye gidiyor servis parası dünya kadar. Asgari ücretle geçinmeye çalışıyoruz ama zor” ifadelerini kullandı.
YÜKSELMEDİK ÇAKILDIK
Pazar esnaflarından Bedirhan Bedeş, artan fiyatlardan sadece vatandaşın değil, pazarcıların da şikayetçi olduğunu ifade etti. Bedeş, “Bir kıvırcık 8 TL, bir kilo incir 30 TL, bir kilo fasulye 10-12 TL. İnsanların alım gücü yok. Ev kiralan olmuş 3 bin lira. Doğalgaz geliyor 200 lira en az. Ekonomi yükseliyor diyorlar da şu halkın arasına girsinler yükseliyor muyuz yoksa gittikçe yere mi çakılıyoruz” şeklinde konuştu.
Eşinin asgari ücretten biraz fazla kazandığını ifade eden Tuğba Beşey, “Üç çocuk okutuyoruz. Aylık tabii ki 3 bin TL gıda için ayıramıyoruz. Haftalık pazarda 200 TL gidiyor. Giyimden veya çoğu şeyden mahrum kalıyoruz. Bir evde iki veya üç kişi çalışmazsa geçim çok zor. İki çocuk üniversitede. Biri ilkokulda. Hangisine yetişeceğimizi bilmiyoruz. Okulu, forması, kırtasiyesi bitmiyor. Bir tişört 100 lira. Geçen yıl fasulyeyi 3 liraya alıyordum şimdi 15 TL” şeklinde konuştu. Kıvırcığın 8 lira, maydanozun 2 buçuk lira olduğunu söyleyen Aysel Kalay, “Çok pahalı hayat. Eskiden 100 lira ile dolu dolu giderdik eve şimdi üç dört kabak, salatalık, lahana ve balığa 80 lira verdim” dedi.