Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını geçen salı günü yaptı. İşçi kesimini temsil eden Türk-İş asgari ücretin bin 600 liraya artırılması gerektiğini her fırsatta vurgularken işveren kesimini temsil eden TİSK ise sıfır zam talebini dile getirdi. Hükümet cephesinden henüz bir rakam verilmezken "İstemenin sonu yok" açıklamaları geldi.
2017 asgari ücretinin ne olacağı tartışmaları sürerken sendikalardan tepkiler gelmeye devam ediyor. Türk-İş’e bağlı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel SEKRETERİ İlkay Akkaya, milyonlarca asgari ücretlinin komisyondan gelecek haberi beklediğini belirterek, şöyle konuştu: "İnsanca yaşanabilecek bir ücret artışı bekleniyor. Bir ailenin açlık sınırı 1417 liraya yükselmiş, yoksulluk sınırı 4615 liraya çıkmış. Zamlar peş peşe geliyor. Dolardaki artışın üretim maliyetini yükseltmesi bekleniyor. Hükümet üretimden sağlanamayan tasarrufu emekçilerin hakkını gasp ederek sağlama v yoluna gitmemeli. İşçilerin alım gücü geriletilerek ekonomik büyüme sağlanamaz."
İşçilerin ekmek kaygısı duymadan çalışmasının en doğal hakkı olduğunu belirten Akkaya, "Hükümetler asgari ücreti bugüne kadar patronları düşünerek belirlediler. Hükümete düşen görev patronların kâr oranlarını düşünmek değil işçilerin ekmeklerini düşünmek olmalıdır. Bu yüzden asgari ücretin insanca yaşanabilecek bir seviyeye çekilmesi gerekir."
‘TÜİK VERİLERİNİ CİDDİYE ALMIYORLAR’
TÜİK’in verilerine dikkat çeken DlSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu da "Verileri ne işveren ciddiye alıyor ne hükümet" diye konuştu. 1 yıl önce TÜİK’in tüm araştırmalarıyla belirlediği ücretin 1600 lira olduğunu hatırlatan Serdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Buna rağmen seçim zorlamasıyla birlikte asgari geçim indirimi de içinde, 1300 lira tespit ettiler. Sanki geçen yıl çok vermişler gibi, işverenin tavrı hiç zam vermemek doğrultusunda, hükümet de ona uygun bir zemin yaratmaya çalışıyor.
Bizim araştırmalarımızda minimum 2000 lira bir asgari ücret tutarının ortaya çıkması gerektiği değerlendiriliyor. Bir kişi de olsa kendi hayat standardını sürdüremeyecek bir rakamı belirliyorlar. Fabrikalarda asgari ücret düşük olursa işverenlerin toplusözleşmelerdeki direnci de yüksek oluyor. ‘Asgari ücretten fazla vermem’ diyorlar."
‘Asgari ücret vergi dışı olmalı’
Sendikal örgütlenmenin önemine dikkat çeken Serdaroğlu, şunları söyledi: "Asgari ücretle çalışan milyonlarca insanın çok büyük bir tepki koyması gerekiyor. Sendikalar olarak görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Şu anda işyerlerimizde imza topluyoruz. Asgari ücret vergi dışı bırakılsın, vergi dilimleri sabit tutulsun diye. Sendikasız olan milyonlarca insan var. Bir kere onların sendikalı olması gerekir. Şu anda bizim işyerlerimizde asgari ücretle çalışanımız yok. Mutlaka üstündedir veya önemli derecede sosyal hakları vardır. Mücadeleyi örgütlülük içerisinde sürdürmeleri gerekiyor. Sendikaların biraz daha aktif bir şekilde bu süreci örmesi, insanları bilinçlendirmesi, örgütlülüğün oranını yükseltmek için çaba içerisinde olması gerekiyor." Serdaroğlu, imza kampanyasının sonucunu önümüzdeki günlerde basın toplantısıyla birlikte Meclis’te dile getireceklerini belirtti; imzaları, partilerin grup başkanvekillerine ve ilgili bakanlıklarına iletceklerini kaydetti.