Çalışma Bakanlığı verilerine göre, Ocak ayı istatistiklerinde sendikalı işçi sayısı 64 bin kişi artış gösterdi. Patronların suistimalleri devam ediyor, işçiler zorla patronların istediği sendikaya üye yapılıyor.

Çalışma Bakanlığı verilerine göre, Ocak ayı istatistiklerinde sendikalı işçi sayısı 64 bin kişi artış gösterdi. Patronların suiistimalleri devam ediyor, işçiler zorla patronların istediği sendikaya üye yapılıyor.
7 Kasım 2013 tarihinden itibaren, işçi sendikalarına üyelik ve üyelikten ayrılmada e-devlet uygulaması yürürlüğe girdi. Bu tarihten önce sendikalara üyelik ve ayrılma noter kanalı kullanılarak yapılıyordu. 1980 öncesi güçlü sendikal örgütlenmeyi zaafa uğratma plammn bir yansıması olan noter şartının kaldırılması işçilerin sendikaya üye olmasını kolaylaştırıyor, bu açıdan önemli ve olumlu bir gelişme. Ancak tek başına dertlere çare olmaktan uzak olduğu gibi patronların suiistimallerine, sendika seçiminde işçi iradesine müdahaleye de açık bir durum ortaya çıkarıyor.
Yaygın kanaate göre, toplu sözleşme düzeninin genişlemesinin önündeki engeller devam ettiği sürece sendika üyesi işçi sayısının artmasının bir karşılığı bulunmuyor.

SENDİKALARA ÜYELİKTE PATLAMA İDDİASI
Bu günlerde basında e-devlet uygulamasının sendikalara üye sayısında patlamaya yol açtığı yolunda haberlere sık sık rastlamak mümkün. Geçtiğimiz günlerde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerinden hareketle son altı aylık sürede sendikalı işçi sayısı 64 bin kişi arttığı yönünde haberler gündeme geldi. Ocak ayı istatistiklerine göre sendikalı işçi sayısı 1 milyon 32 binden 1 milyon 96 bine, sendikalaşma oranının da yüzde 8,8’den 9,4’e çıktığı ifade ediliyor. Oysa işkolu-işyeri barajları, grev yasakları ve bıktırıcı uzunlukta toplu sözleşme prosedürleri ortada dururken, e-devlet üzerinden üyelik uygulaması ile birlikte sendikal örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin ortadan kalktığım, önümüzdeki dönemde sendikalara üyeliğin artarak devam edeceğini iddia etmek mümkün değil.

SENDİKAYI İŞÇİ Mİ SEÇECEK, PATRON MU?
E-devlet uygulamasına geçilmesinin ardından bu sistemin nasıl suiistimal edileceğine dair, pek çok vakanın yanı sıra, Yatsan işyeri özgün bir örnek oluşturdu. İzmir’de tekstil sektöründe faaliyet gösteren Yatsan fabrikasında Türkiye sendikacılık tarihinde ilk kez üç konfederasyona bağlı üç sendika (Tekstil, Teksif ve Öz-İplik-İş sendikaları) referandumda anlaştı. Referandumdan DİSK’e bağlı Tekstil sendikasının çıkacağının anlaşılması üzerine, Türk-İş’e bağlı Teksifin referandum anlaşmasına sadık kalmayarak, patronla birlikte Torbalı PTT müdürünü ikna ederek postane memurlarım işyerine getirdiği, fabrika içinde işçilere önce e-devlet şifreleri verildiği ardından da Teksife üyeliklerinin yapıldığı iddia ediliyor. DİSK Tekstil’e üye olmak için istifa eden işçiler üzerinde baskı kurulduğu ve baskıya karşı işçilerin Mahkemeler, İş Teftiş Kurulu, Bakanlık ve Meclis nezdinde çalışmalarını yoğunlaştıracağı gelen bilgiler arasında.